Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olmayan yasa hükmüne dayalı olarak gider avansı yatırılması için süre verilerek bu gereklilik yerine getirilmediği gerekçesiyle sonuca gidilmesinin, aşırı şekilcilik olup hak kaybına yol açacağından kabul edilemeyeceği-
Alacaklı vekili tarafından icra takibinin durdurulması kararına ilişkin şikayetin süreye tabi olmadığı-
Noter satışından sonra önceki malikin borcu nedeniyle araç kaydına konan haczin kaldırılması talebinin şikayet değil istihkak olarak değerlendirilmesinin gerekeceği-
3226 sayılı Yasa’nın 8. maddesi koşullarında gerçek anlamda bir finansal kiralama sözleşmesinin varlığı halinde, icra memurunun, kiracı aleyhine başlatılan icra yoluyla takipte finansal kiralama konusu malların takibin dışında tutulmasına karar vermesinin gerekeceği-
Haczin kaldırılması isteği ile icra mahkemesine başvuran kişinin takibin tarafı olmayıp üçüncü kişi konumunda olduğu; bu nedenle haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği; ancak haczedilen malın satışı sonrasında tanzim edilecek sıra cetveline şikayet hakkının mevcut olduğu-
Haciz tarihinde ipotek borcunun sona ermiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında haczedilmezlik şikayetinde bulunulabileceği; aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden haczedilmezlik şikayetinde bulunmanın mümkün olmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonucun ortaya çıkacağı-
Mahkemece takip alacaklısı için hükmedilen 2.000 TL ve ferileri üzerinde kalan miktarlar için takibin iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetçileri takip yapan alacaklı için 6.000 TL alacak yönünden müşterek müteselsil borçlu kılacak şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Kredi borçlarının ödenmemesi üzerine başlatılan icra takipleri sonucu, ödenen harçların tahsiline ilişkin idari işlemin iptali ile söz konusu tutarın taraflarına iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın,  'adli yargı yerinde' çözümlenmesi gerektiği-
İİK.’ nun 235. maddesi gereği, iflas sıra cetvelindeki sıraya yönelik şikâyetleri kural olarak, iflas sıra cetvelinin ilanından itibaren 7 gün içerisinde yapılmasının gerekeceği, ancak, 223. maddeye göre tebligat masrafı yatıran alacaklılar için bu sürenin tebliğden itibaren hesaplanacağı, somut olayda, şikâyetçi idarelerin tebliğ masrafı yatırmadığının anlaşıldığı, iflas sıra cetveli son olarak 30.06.2010 tarihinde gazetede yayınlanmış olup, davanın açıldığı 28.09.2010 tarihinde 7 günlük sürenin dolduğu, bu durumda, mahkemece, İİK.’ nun 166. maddesi uyarınca yapılan sıra cetvelinin son ilan tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde şikâyetin yapılmadığı gerekçesiyle reddinin gerekeceği-
Şikayet tarihinden sonra alacaklının talebi ile borçlunun emekli maaşındaki haczin kaldırılması, borçlu şikayetinden vazgeçmediği sürece icra mahkemesinin şikayetin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-