“İlamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı ve 6111 sayılı yasa nedeniyle takip yapılamayacağı” yönündeki şikayet ilama aykırılık iddiası da içermediğinden İİK.’nun 16/1 maddesi uyarınca süreye tabi olduğu-
Borçlunun, icraya itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini İİK.nun 58. ve 61. maddelerine dayalı olarak talep etmesinde hukuki yararının olduğu-
Borçlu vekili şikayetinde “Mahkeme kararında hükmedilen kıdem tazminatı alacağı için bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanmasına hükmedildiği halde; alacaklı davalı tarafından hiçbir banka tarafından verilmeyen merkez bankası verileri nazara alınarak % 23 ve %17 gibi aşırı dayanaksız bir faiz istendiğinden” bahisle mahkeme kararının yanlış uygulandığını vurgulayarak ilama uymayan fazla faiz alacağının takipten çıkarılmasını istemiş olup; başvurunun bu hali ile ilama aykırılık şikayeti olup icra mahkemesinde her zaman ileri sürülebileceği-
Taşınmazı devreden ipotek verenin asaleten imzaladığı kredi sözleşmesinden doğan borcu yanında kefaleten imzaladığı kredi sözleşmesindeki borç da ipotekle temin edildiğinden ve ipotekli taşınmazı satın alan şikayetçi de halefiyet nedeniyle sorumlu olduğundan bu şekilde yapılan tüm borçlanmalar son bulmadıkça takibin iptal edilmesinin doğru olmayacağı-
Kıdem tazminatı alacağı yönünden ilamda temerrüt tarihinden itibaren faiz hesaplanacağı yönünde açıklık bulunmadığından hüküm fıkrası esas alınarak karar tarihinden itibaren faiz hesaplanmasının gerekeceği-
İİK.nun 16/2. maddesinde, bir hakkın yerine getirilmesinden kaynaklanan şikayetler süre ile sınırlandırılmamış olup; istem ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK.nun 16/2. maddesi kapsamında değerlendirilip şikayet konusu asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden takibin iptaline karar verilmesi yerine şikayetin süreden reddinin isabetsiz olacağı-
?Mahkemece, itiraz ve şikayette bulunan kefil ve borçlunun birbirlerine karşı müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla ayrı ayrı sorumluluklarını belirten tarımsal kredi ikrazat sözleşmesi düzenlenip düzenlenmediğinin ve 5661 sayılı Yasa kapsamında tarif edilen şekilde düzenlenmiş bir kredi sözleşmesinin bulunup bulunmadığının araştırılmasının gerekeceği-
Murisin mirasçısı olarak borçlu sıfatıyla A.K hakkında takip yapılmasında ilama ve usule aykırı bir yönün bulunmadığı-
Şikayet hakkının, şikayet konusu işlemin iptal ettirilmesinde hukuken korunmaya değer bir menfaati olan alacaklı, borçlu ve 3. kişilere ait olduğu-