Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyetinin de bulunmadığı, takibin veya davanın bütün ortaklara karşı açılmasının zorunlu olduğu, taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmasının gerekeceği, yasanın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili bulunan bu husus hakkında İİK.nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayet hakkının olduğu-
Hakem heyetince uyuşmazlıkta Milletlerarası Tahkim Kanununun uygulanmasının seçildiği ve bu yasanın 15. maddesi gereğince borçlu tarafından kararın iptali için dava açıldığı nazara alınarak şikayetin kabulü gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan HMK.nun 439. maddesi gereğince inceleme yapılarak şikayetin reddine karar verilemeyeceği-
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı AATUHK’un uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu-
Vekilin vekaletinin son bulmasının müvekkilin menfaatini tehlikeye koyması halinde, müvekkilinin bizzat işi görebilecek hale gelinceye kadar vekalet görevinin ifasına devam etmek zorunda bulunduğu, küçüğün reşit olduktan sonra aynı vekile vekaletname vererek eksikliği tamamladığı ve dava açılmasına icazet verdiği, HMK.nun 115. maddesi gereğince dava şartı noksanlığının giderildiği nazara alınarak işin esasının incelenmesi gerekeceği-
İlamlı takiplerde, takibin dayanağı belgelerin ödeme emri ile birlikte borçlulara gönderilmemesinin gerekmediği gibi bu hususun takibin iptalini değil ödeme emrinin iptalini gerektirdiği-
Haciz nedeniyle yapılan istihkak iddiası üzerine, icra müdürünün İİK'nun 97 ve 99. maddelerine ilişkin uygulaması ve kararına ilişkin şikayetin yedi gün içinde şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren yapılması gerektiği- Haciz sırasında şikayetçiler hazır olmadığı gibi kendilerine hacizle ilgili herhangi bir tebligat da yapılmadığından, haciz sırasında şirketi temsile yetkili olmayan çalışanın hazır olması da şikayetçi şirketin haczi öğrendiği sonucunu doğurmayacağından, mahkemece, şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
İlama aykırılık nedenine dayalı şikayetlerin süreye tabi olmadığı-
Borçlunun alacaklı vekiline ödeme yaptığı tarihten sonra borçluya mehil verildiği, ödemenin yapıldığı tarih itibariyle alacaklının takibe devam imkanı olup, borçlunun borca mahsuben yaptığı ödemenin iadesinin gerekmeyeceği-
Yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi bu ödemelerin de nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği-