Şikayetçi yalnızca müteselsil kefil değil aynı zamanda asıl borçlu olduğundan; mahkemece şikayetçinin borcunu ödediğine ilişkin iddiasının ve de ödendiğine ilişkin belgesinin bulunmadığı (sunmadığı) nazara alınarak, 5661 sayılı Yasa'dan yararlanamayacağı ve borçtan sorumlu olduğunun kabul edilmesinin gerekeceği-
Yöneticinin temsil yetkisine giren işlerden dolayı üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda, aktif ve pasif dava (icra takibi) ehliyeti bulunduğu, aksinin benimsenmesi durumunda, üçüncü kişilerin yönetici ile sözleşme yapmaktan kaçınacakları ve bundan kat maliklerinin zarar görecekleri- Takip dayanağı faturanın sitenin ortak gideri kapsamında onarım-yapım-tadilat işlerinden kaynaklandığı anlaşıldığından, faturaların tahsili amacıyla yönetim aleyhine icra takibi yapılabileceği-
İlk takipten feragat edilmeksizin aynı alacak için bozmadan sonraki ilama dayanılarak yeni bir takip yapılması halinde ikinci takip mükerrer olacağından mahkemece şikayetin kabulü ile mükerrer takibin iptaline karar vermek gerekeceği-
Şikayet tarihinde icra takip dosyasında henüz ihale yapılmamış olup; bu aşamada kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetin esasının incelenerek sonuçlandırılması gerekeceği-
Alacaklı Ziraat Bankası'nın cezaevi harcından muaf olduğu-
Borçlunun meskeniyet şikayetini, haczi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapması gerekeceği-
Konusu belli bir miktar para olan ilâmlar (ve her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri) için, alacaklı vekilinin borçlu idareye yazılı olarak bildireceği banka hesabına ödeme yapılacağının düzenlendiği ve öngörülen yazılı bildirim yapılıp ve belli süre beklenilmeden doğrudan genel hükümlere göre takip yapılmasının usul ve yasaya aykırı olacağı, ancak İYUK. mad 28/2’de (6352 s. Kanun mad. 58 ile) öngörülen bu değişikliğin adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağı bulunmadığı-
"Ortaklığın giderilmesi davası"nın taraflarının, "ihalenin feshi davası"nda da aynen yer almasını gerektiren emredici bir düzenlemenin bulunmadığı-
Şikayetçi borçlu hakkında kesinleşen annesinin mirasının reddine dair karar sebebiyle mirasçı sıfatıyla icra takibi yapılamayacağından takibin iptali talebinin kabulü yönündeki mahkeme kararı yerinde ise de; dar yetkili İcra Mahkemesi'nce yargılama gerektiren, fazla kesilen ve alacaklıya ödenen paranın davacıya iadesine karar verilmesinin doğru olmayacağı-