İlam eda hükmü içerdiğinden, anılan ilama dayanılarak, ilamda hükmedilen yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile bunların fer'ileri dışındaki kısımlar yönünden ilamlı icra takibi yapılamayacağı-
Takip dosyasında alacaklı taraf alacak haklarını saklı tutarak takipten vazgeçtiğinden, asıl haktan feragat etmeyen alacaklının önceki takipten vazgeçerek aynı hakka dayalı olarak takip başlatmasında yasal bir engel bulunmadığı-
Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine İş Mahkemesi'nin aynı ilamına dayanılarak dosyaları 2 ayrı takip başlatıldığı ve her takip dosyasında yeni takip gideri ve vekalet ücretinin talep edilmiş olduğu uyuşmazlıkta, ilam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğundan, alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından korunamayacağından Mahkeme tarafından borçlunun şikâyetinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu alacağın, bankaca kullandırılan kredinin teminatı olmak üzere verilen üst sınır ipoteklerinden kaynaklandığı, asıl borçluya kredi sözleşmesine ilişkin hesap kat ihtarnamesi ve hesap özeti tebligatı yapılan adresin, kredi sözleşmesinde yer alan adresten farklı olduğu anlaşıldığından, gönderilen ihtarların İİK md:150/ı da belirlenen niteliği taşımadığı ve icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Maddi manevi tazminat toplamının davalı idareler tarafından davacılara ödenmesine şeklinde hüküm kurulduğu bu durumda ilam başlığında adı geçen dört davalının eşit miktarlarda borçtan sorumlu olduğu, her bir borçludan hükmedilen miktarın 1/4'ünün tahsil edilebileceği-
Şikayet tarihindeki takip dosyası kapsamına göre şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet tarihindeki takip dosyası kapsamına göre şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği -
Belediyenin proje karşılığı borçlanma yolu ile elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinin haczedilemeyeceği ve haciz konulan posta çeklerindeki hesaplar vergi, resim ve harç hesabı olarak açılmış olup emlak vergisi hesabı olduğundan bu durumda hesaplar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu belediye hesapları üzerine konulan hacizlerde, hesapların vergi, resim ve harç hesabı olarak açıldığı ve emlak vergisi hesabı olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığı, bu haliyle anılan hesaplardaki paranın haczinin mümkün olmayıp,hesaplardaki paranın kamu hizmetinde kullanılmamasının durumu değiştirmeyeceği ve hesaplardaki haczin kaldırılması gerekeceği-
Şikayet tarihi itibari ile dava açılmasına alacaklı sebebiyet vermiş olduğundan, borçlu lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin borçlu üzerinde bırakılmasının ve borçlu aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-