Belediye'nin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinin haczedilemeyeceği- Borçlu Belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının tespiti halinde bu durumun haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edileceği-
İlamlı takibe dayanak yapılan Avukatlık Kanunu'nun 35/A maddesi hükmünce taraflarca imzalandığı bildirilen protokolde yer alan taraf edimleri koşula bağlandığından, bu protokolün ilam olarak kabulü ve ilamlı takipte infaz kabiliyeti bulunmadığı-
Faiz hesaplanması her iki takip borçlusu için ayrı ayrı yapılmışsa da ilamda müştereken ve müteselsilen tahsil hükmü bulunmadığından ve ilamda iki davalı olduğundan, belirlenen alacak kalemlerinin davalılardan eşit olarak tahsilinin gerekeceği-
Borçlu vekilinin diğer şikayetlerinin yanında ilam vekalet ücretine icra vekalet ücreti istenemeyeceği gerekçesiyle takibin iptali yönünde de şikayeti bulunduğu halde, Mahkemece, bu konuda olumlu olumsuz bir kararın verilmediği, anılan yönde karar tesisi için Mahkeme kararının borçlu lehine bozulmasının gerektiği-
Matbu şerhte “beyanı imzadan etti” şeklinde açıklama yapılmış ise de bu açıklamada “imtina” sözcüğü bulunmadığından imzadan imtina edilmiş olduğunun kabul edilemeyeceği, bilgi alınan kişinin komşu-yönetici-kapıcı sıfatı taşıyıp taşımadığı belirlenemediğinden yapılan tebliğatın usulsüz sayılacağı, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi addolunacağı-
Kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların, icra takibine konu edilmesi halinde, el atma tarihi 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında ise; takibe konu ilamın 5999 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden önce olması durumunda İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği, ilam tarihi 30.06.2010 tarihinden sonra ise İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği- 04.11.1983 den sonraki elkoymalarda ise; 6111 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesi haciz yasağı getirmekle birlikte anılan yasa maddesi Anayasa'ya aykırı görülerek 01.11.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığının kalmadığı-
Mahkemece akdi faiz oranları alacaklı bankaya sorulmadığı hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise akdi ve temerrüt faiz oranlarının nasıl bulunduğu açıklanmadığı ayrıca bilirkişi raporunda TL ve döviz cinsi borçlar için temerrüt faizi hesaplama oranlarının sözleşmede kararlaştırılan düzenlemeye uygun olmadığı, bu durumda, belirtilen hataları içeren bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu ilamsız takip dosyası üzerinden alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebi ile, ayrı takip yapılmaması gerektiği, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı nafaka alacağı olup adi alacak olmadığından, borçlunun maaşının haczecilebileceği, bu nedenle işleyecek aylık nafakanın tamamı üzerinden maaş üzerine haciz konulabileceği, ancak birikmiş nafaka alacağı için genel nitelikteki düzenleme olan İİK'nun 83.maddesinin uygulanmasının zorunlu olduğu-
Borçlu idarece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerekeceği, hesaba haciz uygulanmasında usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı-