Takibe konu meni müdahale ve tahliye ilamı, hüküm tarihinden önce; borçlu müflis şirket tarafından alacaklı şirket aleyhine, takip konusu taşınmaza ilişkin olarak, Asliye Ticaret Mahkemesi'ne, tapu iptal ve tescil davası açtığının, davanın redle sonuçlandığının ve kesinleştiğinin görüldüğü, bu durumda, mahkemece, takip konusu ilamda mülkiyet tartışması bulunmadığı, tartışmanın daha önce açılan tapu iptal ve tescil davasında yapıldığı nazara alınarak, şikayetin reddine karar verilmesi yerine kabulü ile takibin iptaline hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı olan ve alacaklı ile borçlu arasında imzalanan işgaliye sözleşmesinin, özel hukuk hükümleri kapsamında yapılan sözleşmelerden olması halinde, alacaklının akitten doğan alacağının tahsili amacıyla İİK. kapsamında genel haciz yoluyla ilamsız takip yapmasında yasaya aykırı bir yön bulunmayacağı-
Haczedilmezlik şikayetini öğrenme tarihinin yazılı belgeyle ispatlanması gerektiği, haciz sırasında borçluların çalışanlarının hazır olmasının, haciz işleminin borçlularca, usulüne uygun şekilde öğrenilmiş olduğu anlamına gelmeyeceği-
Vekilin azli veya istifasının, mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade edebilmesi için, bu hususun karşı tarafa ya da dosyasına bildirilmesinin zorunlu olduğu-
Mahkemece dosya üzerinden karar verilip, alacaklı vekilince şikayete yönelik cevap verilmediğinden şikayetçinin vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı-
Mahkemenin şikayetçinin davadan vazgeçme beyanı hakkında hüküm vermesi amacıyla kararın öncelikle bozulması gerektiği-
Borçluya ait olmayan emanet paraların yatırıldığı hesap üzerine haciz konulamayacağı ve bu şikayette borçlunun menfatinin de bulunduğu-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, vadesi gelmeyen senetlerin icra takibine konulamayacağına yönelik şikayet niteliğinde olup; şikayetin kabulü veya reddi halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğine ilişkin İİK'nun 16. ve müteakip maddelerinde yasal bir düzenleme bulunmadığından mahkemece alacaklı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, icra müdürlüğünce düzenlenen hesap tablosuna yönelik İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olduğuna göre; İcra mahkemesince şikayet hakkında İİK'nun 18. maddesi uyarınca inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre aynı kanunun 17. maddesinde belirtilen kararlardan birisi verilmesi gerekirken asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olacağı-
Borçlunun maaş hesabına yatırılan paranın kaynağı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-