Takip tarihi itibariyle dayanak ilamlarda hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına dava tarihinden itibaren yasal faiz istenilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Alacaklı tarafından borçlular hakkında ödenmeyen kira alacağının tahsili amacıyla haciz ve tahliye istemini içeren takip talepnamesi ile icra takibine geçildiği ve icra müdürlüğünce düzenlenen (13) örnek ödeme emrinin takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 260. maddesinde yazılı ihtarı kapsamadığı ve böylece borçlunun temerrüdünün oluşmayacağı, bu nedenle tahliyesine karar verilemeyeceğine ilişkin iddialar ancak alacaklının açtığı itirazın kaldırılması ve tahliye davasında tartışılabileceği, borçlunun ödeme emrinin yasal koşulları taşımadığına yönelik şikayeti ise İİK'nun 16. maddesi gereğince tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük süreye tâbi olacağı-
İncelemenin tarafların sunacağı delil ve belgelere bağlı olması halinde icra mahkemesince duruşma açılarak şikayetin karara bağlanması gerektiği- Makbuz sunarak dosyada fazla ödemesi olduğunu iddia eden borçlunun bu iddiasının duruşma açılarak dinlenmesi gerektiği-
İcra müdürünün belirlediği taşınırın değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, icra mahkemesine denetleme yetkisi tanındığı, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirebileceği-
Talepleri kısmen kabul edilen borçlu lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
İcra dosyasında yer alan 28.03.2011 tarihli haciz müzekkeresi ve aynı tarihli banka yazı cevabında; hesaplar üzerine şikayet tarihinden önce haciz uygulandığının görüldüğü, bu durumda mahkemece haczedilmezlik şikayetine yönelik olarak işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yargılama sırasında banka tarafından ayrıca yazılmış olan “blokeli hesap” cevabına göre değerlendirme yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
3. kişilerin icra dosyasında yapılan kıymet taktiri ve satış kararına karşı şikayet haklarının bulunmadığı-
İlamda her bir alacak miktarı için ayrı ayrı faiz dönemleri belirtildiği halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacaklar toplanarak ilamda belirlenen miktarlar dışında faize esas matrahlar elde edilmesinin ilama aykırı olduğu-
İİK. 16/1 uyarınca şikayetin, şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu, borçlunun, icra dairesine fazla mesai ücretine konan haczin kaldırılmasını istediği tarihin, şikayete konu işlemi öğrendiği tarih olarak kabulü gerekeceği, öğrenme tarihi nazara alındığında borçlunun icra mahkemesine başvurusunun süresi içinde yapıldığının kabul edilemeyeceği-
İİK'nun 134/7. maddesinde öngörülen bir yıllık sürenin satış ilanı tebliğ edilmemiş olması veya satılan malın esaslı vasıflarında hataya düşme veya ihaleye fesat karıştırmaya ilişkin olarak öngörüldüğü, süresiz şikayete ilişkin Kanunda bir hüküm bulunmamasına rağmen Kanun’un süresiz şikayetinin de İİK'nun 134/7. maddesi gereğince 1 yıllık süreye bağladığını kabul etmenin gerekli olduğu-