Konut kredisi nedeniyle haksız kesilen dosya masrafının iadesi isteğine ilişkin davada, davasını vekille takip eden davalı yararına karar tarihi itibariyle vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olacağı-
Davacı dava dilekçesinde alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili talebinde bulunmuş olup mahkemece talep gibi hüküm altına alının miktara yasal faiz yürütülmesi gerekirken talep aşılarak yazılı şekilde avans faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu, bu yanlışlığın giderilmesi yeni bir yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekeceği-
Konut kredisine ilişkin haksız masraf kesintisine ilişkin dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinin aşılarak avans faize hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olacağı-
Davacının, konut kredisi nedeniyle masraf ve değişik adlar altında kesintiler yapıldığını ileri sürerek, fazladan tahsil edilen paraların tahsilini isteğine karşılık, davalının .... 9.Tüketici Mahkemesi'nin dosyasında, aynı zamanda eldeki davanın konusu olan kredi nedeniyle masrafların tahsiline hükmedildiğine ilişkin savunmasının, mahkemece üzerinde durulmaksızın davanın kabulüne karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masraflarını tüketiciden isteyebileceği - F. kaza sigortası poliçesi karşılığı tahsil edilen bir miktar sigorta primine ilişkin kaydın haksız şart niteliğinde olduğunun kabulüne olanak bulunmadığı, haksız masraf olduğu iddasıyla bulunulan talebin reddinin gerekeceği-
Haksız masrafların faiziyle birlikte talebine ilişkin davada davacının, davalıyı, dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarı söz konusu olmadığından, mahkemece, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hükmedilen alacağa kesinti tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu-
Davalı bankadan haksız masraf olarak alınan paraların iadesi istemine karşılık, davalı bankanın temyiz dilekçesi ekindeki 2.500 tl tutarında alınan masrafın davacı tüketiciye iade edildiği şeklindeki iddiasının, ödeme def'i niteliğinde olup yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği-
Davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekeceği, buna göre; mahkemece, davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, gerek görüldüğü takdirde, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve kredinin kullanılması için zorunlu ve belgeli masrafların neler olduğunun tespiti noktasında rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
4077 s. K. mad. 30 gereğince, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki eksiklik nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği- Sosyal tesislerin yapılmamış olmasının (eksik ifanın) , alıcının satın alma kararını etkileyen, taşınmazın değerini azaltan bir husus olup, edimin ifasındaki bu yöne ilişkin eksiklik nedeniyle satıcının alıcıya karşı sorumlu olduğunun kabulü gerektiği- Davacı tarafından imzalan konut devir teslim tutanağında (ibraname);"Konutun karşılıklı imza ettiğimiz sözleşmeye, ekli mahal listesindeki hususlara, broşürlere ve taahhüt edilen niteliklere uygun olarak tamamlandığını, müşterek yerlerin tesis ve tesisatları ile daire içlerinin kullanım için yaşamsal derecede önemli hiçbir eksiğinin bulunmadığını, bu yerleri oturmaya ve kullanmaya müsait bir durumda eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim aldığımı bu konuda ileride herhangi bir hak talep etmeyeceğimi beyan ederim..." yazılıysa da, doğmamış bir haktan önceden yazılı ibraname ile feragat edilmiş olması mümkün olmadığından, bu ibranameye geçerlilik kazandırmak suretiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-