İlk derece mahkemesi hükmünün Yargıtay'ca bozulmasından sonra tarafların ıslah yoluna başvuramayacakları- Çıkma payı alacağının tahsili hususunda belirlenecek miktara hükmedilirken, makbuz karşılığı elden ve havale yapılan miktar ile banka kredisi geri ödemesinden kaynaklanan alacak kısmı toplamından davacı payına düşen genel gider payının düşülmesi gerektiği- İİK. mad.89 kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesine istinaden yapılan ödemelerin, çıkma payı kapsamında değerlendirilmesi ve temerrüt tarihinden itibaren tahsiline hükmedilmesi gerektiği-
Şikayetçiye gönderilen haciz müzekkeresinin İİK.'nun 89. maddesi anlamında haciz ihbarı olmaması nedeniyle, maddedeki hukuki sonuçları doğurmayacağından, 3. kişinin İİK.nun 78. maddesi kapsamında gönderilen haciz müzekkeresinin iptalini istemekte hukuki yararının bulunmayacağı-
2004 sayılı İİK'nin 89.maddesinde düzenlenen 15 günlük süre, hak düşürücü süre olup, taraflarca ileri sürülmemiş olsa bile, yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen nazara alınacağı-
Borçlunun 3. kişideki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, 3. kişinin, borçluya ait hak ve alacağı var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise icra dairesine itirazlarını bildirmesi gerektiği, bu durum 3. kişinin hukukunu ilgilendirmekte olup, borçlunun korunmaya değer hukuki yararı olmadığından onun tarafından şikayet konusu yapılamayacağı-
İİK. mad. 89/4 uyarınca tazminata hükmedilebilmesinin ön koşulunun, üçüncü kişiye İİK. mad. 89 gereği haciz ihbarnamesi gönderilmesi ve bu haciz ihbarnamesine üçüncü kişi tarafından itiraz edilmiş olması gerektiği, bu koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde İİK'nun 89/4. maddesindeki sonuçların doğmayacağı ve böyle bir durumda, üçüncü kişinin sorumluluğunun genel mahkemelerde yargılama yapılmasını gerektireceği-
Şikayetçi şirket müzekkereye verdiği cevapta "borçlunun kendi bünyesinde çalışmıyor olabileceğini" belirterek haciz müzekkeresine itiraz etmişse de, bu dilekçe, içeriği itibariyle itiraz niteliğini taşımamakta olup, "açıkça borçlunun o işyerinde çalışmadığının" belirtmediği; dosya içinde mevcut SGK kaydında da borçlunun şikayetçi iş yerinde çalıştığı anlaşıldığından, haciz müzekkeresine usulünce itiraz edilmediğinden kesinleşen haciz nedeniyle icra müdürlüğünce İİK. mad. 355. uyarınca muhtıra gönderilmesinin isabetli olduğu-
İİK'nun 89. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesinin muhatabı olarak adi ortaklık gösterilmiş ise de; adi ortaklığın ayrı bir tüzel kişiliği olmadığı, dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği, taraf ehliyetine ilişkin bu durumun kamu düzeni ile ilgili olup, re’sen dikkate alınması gerekeceği, ayrıca bu hususu adi ortaklığı oluşturan ortaklardan her birinin şikayet konusu yapabileceği, bu nedenlerle adi ortaklığa İİK'nun 89. maddesine göre çıkartılan haciz ihbarnamesinin yok hükmünde olduğu-
İİK'nun 89. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesinin muhatabı olarak adi ortaklık gösterilmiş ise de; adi ortaklığın ayrı bir tüzel kişiliği olmadığı, dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceği, taraf ehliyetine ilişkin bu durumun kamu düzeni ile ilgili olup, re’sen dikkate alınması gerekeceği, ayrıca bu hususu adi ortaklığı oluşturan ortaklardan her birinin şikayet konusu yapabileceği, bu nedenlerle adi ortaklığa İİK'nun 89. maddesine göre çıkartılan haciz ihbarnamesinin yok hükmünde olduğu-
İcra müdürlüğünce; Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen tedbir kapsamında, takibin ve ihtiyati haciz kararına dayalı olarak gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin kaldırılmasına karar verildiğinin anlaşıldığı-
İİK'nın 89/3. maddesinde aynı yasanın 72/son maddesinden farklı olarak yetki düzenlemesi yapıldığı ve bu tür davaların icra takibinin yapıldığı yer veya davayı açan üçüncü kişinin yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği-