Tebliğ tarihindeki hatanın maddi hata olup, usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı-
Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ettiğinden, alacaklının, İİK.'nun 89/4. maddesine göre üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1 hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği-
Şikayetçi üçüncü kişiye borçlunun maaş alacağı için İİK'nun 89/1'e göre haciz ihbarnamesi gönderilmesinin usulsüz olup, haciz ihbarnamelerinin iptali gerekeceği-
Mahkemece davanın İİK 89/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesine, tarafların haklılık durumunun incelenmemiş olmasına göre %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Birinci haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olarak gerçekleşmesinden sonra yapılan 2. haciz ihbarnamesinin, tebliğinin usulsüz olması nedeniyle iptalinin gerekmeyeceği- 2. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ ile yapıldığı hallerde buna bağlı olarak yapılan 3. haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Davacının, davalı tarafından dava dışı Şirkete karşı icra takibi yapıldığını, bu icra takibi kapsamında, kendisine takip borçlusunun alacağı bulunduğu gerekçesi ile 1. haciz ihbarnamesi, 2. haciz ihbarnamesi ve 3. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, takip borçlusunun kendilerinde bir alacağı bulunmadığını belirterek, 3. haciz ihbarnamesine karşı takip boçlusuna borçları bulunmadığının tespitini talep ettiği- Mahkemece, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/321 esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi veya kesinleşti ise sonucuna göre işlem yapılması gerektiği-
Davacı ihyası istenen limited şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesinden önce şirket aleyhine başlatılmış bir icra takibi nedeniyle şirketin borcunu cebri icra baskısı altında ödediğini, bu nedenle şirket aleyhine menfi tespit davası açtığını ileri sürdüğüne göre, şirketin sorumlu tutulmasını gerektirebilecek bu durum nedeniyle ticaret sicilindeki terkin kaydının kaldırılması isteminde bulunulabileceği- Davacı tarafın alacaklı olduğunu iddia ettiği ticaret sicilinden iflas yoluyla terkin edilmiş şirketin yeniden ihyasını istemesinde hukuki yararının mevcut olduğu- Tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı bulunan kişilerin yapılan ilanlara rağmen alacaklarını yazdırmamalarının alacağın düşmesini gerektirmeyeceği ve bu aşamada iddia edilen alacağın gerçekte var olup olmadığının işbu davada değerlendirmeye tabi tutulamayacak olmasına göre, mahkemece taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklara ilişkin olarak gerçekleştirilen hacze yönelik işlemin iptali istemine ilişkin davada, borçlunun icra mahkemesine başvurarak 3. kişiler nezdindeki hak ve alacaklarına ilişkin olarak gerçekleştirilen hacze yönelik işlemin iptalini istemesinde hukuki menfaati olduğundan, aksi yöndeki mahkemenin kabulü yerinde olmadığı - 6215 Sayılı Yasanın 10.maddesi ile değişik 3289 sayılı Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat Ve Görevleri hakkında Kanun'un Ek 9.maddesinde '...Genel Müdürlük tarafından bağımsız spor federasyonlarına yapılan yardımlar ile Genel Müdürlük bütçesinden bu federasyonlara tahsis edilen kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve taşınmazlar edinim amacı dışında kullanılamaz ve genel müdürün izni alınmadan üçüncü kişilere satılamayacağı ve devredilemeyeceği- Genel müdürlük tarafından yapılan yardımlar ve tahsis edilen kaynaklar kullanılarak alınan taşınmazların mülkiyeti genel müdürlüğe ait olacağı, bu taşınmazlar genel müdürlüğün mevzuatı çerçevesinde kullanılacağı- Federasyon malları Devlet malı hükmünde olup, haczedilemeyeceği, bu durumda şikayetçi Yüzme Federasyonunun bütün menkul, gayrimenkul malları, hak ve alacakları ile her türlü gelirleri anılan madde kapsamında haczedilemeyeceği, o halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği -
Kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmasının, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adresin adres kayıt sistemindeki adresi olduğu ve tebligatın Tebligat Kanunu 21/2 ye göre yapılacağı ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat yapılmasının gerekeceği-
Mahkemece, ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere, bu tarihten sonra uygulanan hacizlerin ve muhafaza işlemlerinin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-