Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun davalı/üçüncü kişi banka nezdindeki mevduat hesabında bulunan miktar üzerine haciz uygulandığı, haciz ihbarnamesinde doğacak alacaklar üzerine de haciz konulmuş olduğu bildirilmiş olmasına rağmen takip borçlusu ile davalı/üçüncü kişi banka arasında, banka nezdinde müstakbel alacak doğuracak (kira, istihkak, maaş vb) bir hukukî ilişkinin olmadığı, borçlunun banka nezdinde mevduat hesabı bulunmakla birlikte anılan mevduat hesabına düzenli (periyodik) olarak para yatırılmasının da söz konusu olmadığı, davalı/üçüncü kişi banka tarafından sadece haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde mevcut hesap bakiyesine haciz uygulanmasına ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu ve haczin daha sonra hesaba yatacak paralar üzerine konulmuş sayılmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Borçlu Üniversitenin malları İİK'nun 82/1-1. maddesine göre devlet malı niteliğinde olduğundan haczedilemeyeceği-
89/2 haciz ihbarnamesini almakla şikayetçinin 89/1' e göre gönderilen haciz ihbarnamesinden haberdar olduğunun ve öğrenme tarihine göre yasal süre geçirildikten sonra 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulduğu, usulsüz tebliğ şikayetinin reddi gerekeceği-
Davacının haciz ihbarnamelerini tebliğ aldığı halde itiraz etmediği, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği, ayrıca davalının ibraz ettiği dilekçe ile davayı kabul ettiği ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiği anlaşıldığına göre, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesinin isabetsiz olacağı-
İİK. mad. 89/3 uyarınca, menfi tespit davasının üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerekirse de, İİK. mad 89/5 uyarınca üçüncü şahsın ödenen bedelin "istirdadı" için açacağı davada hak düşürücü bir sürenin öngörülmemiş olduğu-
3. kişi bankaya gönderilen haciz ihbarnamesinin sonuç doğurabilmesi için İİK' nun 89. maddesindeki prosedürün tamamlanması gerekmekte olup, prosedür tamamlanmadan borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılması ve paranın gönderilmesinin istenmesinin mümkün olmadığı-
İİK.'nun 89/4 maddesi açık hükmüne göre, icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidileceği-
Borçlu kooperatif ile ortağı arasında, ortaklık ilişkisi dışında bir sebeple alacağın mevcut olması halinde, bu alacağın haczi mümkün olup, haciz ihbarnamesinde, haczi talep edilen alacağın, kooperatif ortaklık ilişkisinden başka bir sebebe dayalı alacak olduğunun, ayrıca ve açıkça belirtilmesi gerektiği-
Mahkemece, şikayetçinin, 1. haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesini süresi içerisinde resmi yoldan ve muhabere numarası alınmak suretiyle gönderip göndermediğinin araştırılarak sonucuna göre 2. haciz ihbarnamesi hakkında karar verileceği-
Davacı tarafından davalıdan alacaklı olan borçlu 3. kişiye karşı yapılan takip kapsamında, davalıya İİK m. 89 gereği gönderilen ihbarnamelerin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmamakta olup, ihtilafın İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin uygulanmamasından ve haksız eylemden kaynaklandığı, davalı da tacir olmayıp kamu kurumu olduğuna göre istenebilecek faizin, yasal faiz olduğu-