Haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü ancak ilgilisi tarafından İİK'nun 16.maddesi uyarınca yasal sürede icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirilebilecek bir husus olup, icra müdürlüğünce kendiliğinden nazara alınıp tebligatın usulsüz olduğu değerlendirilerek alacaklının haciz isteminin reddine karar verilemeyeceği-
Davalı üçüncü kişinin sözleşme doğrultusunda borçlunun çalıştırdığı personelin ücretlerini borçluya ödenmesi gereken paradan keserek, anılan personele ödemesi halinde bu miktarın İİK. nun 89/4.maddesine göre açılan davada tazminat hesaplamasında dikkate alınması gerekeceği, yani, üçüncü kişinin bu yöndeki itirazının haklı kabul edilmesi gerekeceği-
İİK.nun 89/4. maddesinde yer alan tazminatın konusunun, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarar olduğu, bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısının ispat etmesi gerekeceği, üçüncü kişinin beyanının aksinin, İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebileceği, anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmesi gerekeceği, dava, genel hükümlere göre karara bağlanacağından dava değeri üzerinden nispi harç yatırılması gerekeceği-
Haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine (İİK. mad. 89), üçüncü kişinin, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise icra dairesine itirazlarını bildirmesi gerektiği- Borçlunun bu konuda yaptığı şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddi gerektiği-
İhbarname tarihinden itibaren işlemiş faiz ile birlikte tazminat talep edildiği halde, faiz talebi konusunda bir karar verilmemesinin isabetsizse de, aleyhe temyiz olmadığından bu hususun bozma nedeni yapılmadığı- Birinci haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi itibariyle üçüncü şahsın asıl borçluya olan borç miktarı kadar tazminata hükmedilmesi gerekirken itiraz tarihi itibariyle tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
3. kişiye gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesinin 25.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, sürenin son gününün yılbaşı tatili olması sebebiyle itiraz süresinin 02.01.2015 tarihine kadar uzadığı, idari tatillerde süreler işlemeye devam edeceğinden 3. kişi vekili tarafından 05.01.2015 tarihinde Uyap sistemi üzerinden gönderilen itiraz süresinde olmayıp, mahkemenin 06.01.2015 tarihinde itiraz edildiğine ilişkin gerekçesinin yerinde olmadığı-
Mahkemece; 89/2 haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilerek, sair şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekeceği-
Haciz yazısının tebliğ edildiği tarih itibariyle takip borçlusunun davalı banka nezdindeki hesabında sadece 3,52 TL olduğu, bu sebeple İİK m. 88 anlamında taşınırların haczi hükümlerine göre haczin tatbikinin mümkün olmadığı, takip borçlusu ile davalı arasında "müstakbel alacak" niteliğini haiz alacağın doğmasına esas herhangi bir hukuki ilişki de bulunmadığı, İİK m. 89 hükmü doğrultusunda tanzim olunan haciz ihbarnamesine takip borçlusunun banka yedinde alacağı olmadığından itiraz edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczi ancak İİK'nın 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkün olduğu, sıra cetveline alınan tüm takip dosyalarında borçlunun çalıştığı kuruma İİK'nın 78. maddesi uyarınca gönderilen haciz yazısı ile borçlunun emekli olması halinde borçluya ödenecek emekli ikramiyesi alacağının, iş kanunu ve diğer kanunlardan doğan ve doğacak alacaklarının tamamı üzerine haciz konulduğu anlaşılmakla borçlunun müstakbel alacaklarına haciz konulması yönündeki işlemlerin yerinde olduğu, her ne kadar şikayetçi tarafça şikayet olunanın takibinin zamanaşımına uğradığı iddia edilmiş ise de, zamanaşımı itirazında bulunma hakkı takip borçlusuna ait olduğundan itibar edilmediği, muhtemel emekli ikramiyesinin anılan icra müdürlüğü dosyalarından haciz müzekkeresi yazılmak suretiyle haczedildiği gözetildiğinde şikayetçinin haczinin şikayet olunanın alacaklı olduğu dosya haczinden sonra, diğer şikayet olunanın alacaklı olduğu dosya kapsamında konulan hacizden önce olduğu gerekçesiyle, şikayet olunan yönünden açılan şikayetin reddine, diğer şikayet olunan yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu-
İİK.nun 89/4. maddesi son cümlesine göre,tazminat davasının genel hükümlere göre çözümleneceği ve cezalandırmaya ilişkin şikayette beraat kararı verilmiş olması, tazminat davasının incelenip, sonuçlandırılmasını engellemeyeceği-