Haciz ihbarnamesinin gönderildiği üçüncü kişinin “ mağaza olup” , gerçek ya da tüzel kişiliği bulunmaması halinde ehliyetsizliğe ilişkin bu durum kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayet konusu olacağı-
Ittıla tarihinin, şikayet dilekçesinde yer alan tarihten sonraya ait bir tarih olduğu düşünülemeyeceğine göre, borçlunun usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin şikayet dilekçesi tarihi olduğu kabul edilerek, mahkemece Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca 89/1 haciz ihbarnamesinin tebligat tarihinin bu tarih olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 89 uyarınca gönderilecek haciz ihbarının muhatabının gerçek ya da tüzel kişi olması gerektiği, "mağaza ismi" adına ihbarname tebliğ edilemeyeceği-
Haciz yazısına cevap verilmemesi halinde, üçüncü kişi nezdinde kesinleşen haciz konusu bir alacak olmayacağı- Alacaklı vekili tarafından borçlunun hak ve alacaklarının haczinin talep edilmesi üzerine, icra müdürlüğünce üçüncü kişiye gönderilen yazı, İİK. mad. 78 kapsamında haciz müzekkeresi olup, üçüncü kişi aleyhinde İİK.nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından, haciz müzekkeresinin iptalini istemesinde şikayetçinin hukuki yararının olmadığı-
Hakkında iş mahkemesi ilamına dayanılarak takip başlatılan borçlu, daha önce takip alacaklısı aleyhine başlatılan takip nedeniyle gönderilen 89/1. haciz ihbarnamesi üzerine, bu dosyaya ödeme yapıldığını belirtip makbuz ibraz etmiş olduğundan, mahkemece, haciz ihbarnamesinin gönderildiği dosyaya yapılan ödemelerin, İİK. mad. 33 kapsamında takipten önceki ödeme olduğu, borçtan mahsup edilerek takip başlatılması gerektiği, takas talebinin, İİK. mad. 33 kapsamında, itfa itirazı olduğu ve icra mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gözardı edilerek "takas iddialarının ayrıntılı yargılamayı gerektirdiği, icra mahkemesince değerlendirilemeyeceği" gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Sadece gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti bulunduğu bu nedenle iki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint venture’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti de olmadığı bu hususun kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetileceği- ancak gerçek yada tüzel kişi olan adi ortaklığın ortaklarından herbirinin adi ortaklık hakkında yapılan takibe yönelik olarak şikayet haklarının da bulunduğu – Adi ortaklık adına yapılan başvurunun aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekeceği - Adi ortaklığın hakedişleri üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasının adi ortaklık adına talep edilemeyeceği, adi ortaklığın ortaklarının her birine böyle bir talepte bulunması ge1rekeceği-
Davacı tarafından gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine itiraz edildiği, fakat davacı tarafından muhabere yoluyla gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz dilekçelerinin icra dosyasına girmemiş olması sebebi ile davalı tarafın talebi üzerine 3. haciz ihbarnamesinin gönderildiği ve eldeki davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediğinden davanın açılmasında kusuru bulunmayan davalı aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin isabetli görülmediği-
Takip konusu ilamda; idarenin kamulaştırmasız elatma eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından, kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerektiği ve 2942 s. Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin 13. fıkrası -Anayasa'ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde- Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmadığından, kamulaştırmasız elatmaya dayalı tazminat ilamlardan kaynaklı davalarda borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanmasının hukuka uygun olduğu, borçlunun banka şubesi'ne 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesine ilişkin alacaklı tarafın talebinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Her davanın (şikayetin), açıldığı tarih şartlarına göre değerlendirilmesi gerektiği- Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun tüzel kişiliği mevcut olduğundan, mahkemece, işin esası incelenerek haciz ihbarnamesinin iptalini ilişkin şikayet hakkında karar verilmesi gerektiği-
Davacı banka, davalı vergi idaresinin kendisine gönderdiği haciz ihbarnamesine 6183 s. Yasa'nın 79.maddesin de belirtilen 7 günlük sürede itiraz etmediğinden borç uhtesinde sayılmışsa da, 6183 s. K. mad. 79/4. uyarınca, 1 yıl içinde genel mahkemelerde menfi tesbit davası açma hakkının bulunduğu, ancak açılan bu dava, davacının hatası sonucu 7 gün içerisinde itiraz etmemesi nedeni ile açıldığından, yani, dava açılmasına kendisi sebep olduğundan, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması gerekeceği-