Yönetim aleyhine başlatılan takipte kat maliklerine İİK. mad. 89 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilebileceği gibi kat maliklerine karşı ilama atıf yapılmak suretiyle ancak ilamsız takip yapılabileceği; anılan takibe itiraz halinde ise; tamamı belirlenen borçtan, itiraz eden kat malikinin sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı alacaklı tarafından açılacak itirazın iptali yargılamasında belirlenebileceği- İlamın yargılamasında yer almayan takip konusu borcun ne kadarlık kısmından sorumlu olduğu ilamdan net bir şekilde anlaşılamayan kişilere ilamlı takibin yöneltilmesi ve icra emri gönderilmesinin, ilamlı takip hükümlerine uygun olmadığı-
Şikayetçi vekili dilekçesinde ve icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde haciz ihbarnamelerinden haberdar olduklarını bildirdiği tarihe göre, beyan edilen bu ıttıla tarihine nazaran yasal şikayet süresinin son gününden sonra yapılan usulsüz tebligata yönelik şikayetin, yasal 7 günlük sürenin geçmesinden sonra olmakla, süresinde olmadığı-
İİK. mad. 89 uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerinden sonra alacaklı ile protokol imzalayan ve protokol gereklerini yerine getirdiğini söyleyen 3. kişinin, İİK'nun 89. maddesindeki prosedürünün işletilmesi ile borçlu olarak takip dosyasına eklendiği ve bu durumda 3. kişi sayılamayacağı, alacaklının da kısmen ödeme yapıldığı beyanı nazara alınarak, mahkemece, borçlunun itfa itirazının duruşma açılarak ve bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle değerlendirilmesi gerektiği, bu kişinin "alacaklı tarafından icra dosyasından feragat edilmediğini" ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği uyuşmazlıkta, mahkemece, "şikayet ve takibin iptalini talep etme hakkının bulunmadığı" gerekçesi ile talebinin reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı tarafın talebi ile şikayetçi şirket borçlu gösterilerek taşınır ve taşınmazları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına haciz konulmasının talep edildiği ve icra müdürlüğünce bu doğrultuda işlem yapıldığı görüldüğünden, mahkemece, şikayetçinin başvurusunun, adı geçen şirkete tebliğ edilen haciz ihbarnameleri dikkate alınarak sonuçlandırılması gerekeceği, şikayetçinin ortağı olduğu adi ortaklığa tebliğ edilen haciz ihbarnameleri nazara alınarak hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Şikayetçinin başvurusu, kendisine gönderilen İİK’nun 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin olup, mahkemece; şikayetçiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise, birinci haciz ihbarnamesine ıttıla tarihine göre süresinde itiraz edilmesi halinde artık şikayetçiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılamayacağından, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi yok hükmünde olduğundan ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline karar vermek gerekeceği-
Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde kendisinin rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesinin "istihkak iddiası" niteliğinde olduğu, icra müdürünün İİK'nun 99. maddesinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerektiği- Şikayetçi bankanın, birinci haciz ihbarnamesine karşı, takip borçlusunun kendisinden olan alacağı üzerinde rehin hakkı bulunduğuna dair beyanının, haciz ihbarına yapılan itiraz niteliğinde olduğu- İcra müdürlüğünce, borçlu hesabında haczedilen paranın -bankanın muaccel olan rehin ve risk bedelleri dışında kalan kısmının- icra dosyasına gönderilmesi için üçüncü kişiye müzekkere yazmasının yasaya aykırı olduğu-
Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin avukata ait olacağı, bunun, ücretin doğrudan doğruya avukata ödeneceği anlamına gelemediği, bu ücretin, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemeyeceği, haczedilemeyeceği- Borçlunun vekili nezdinde doğmuş bir alacağı söz konusu olmadığından istemin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Şikayete konu icra takip dosyasında, İstanbul Deftarlığı'nda bulunan alacaklara haciz konulduğu, İstanbul Defterdarlığı'nca dosyaya en son 31/08/2015 tarihinde para gönderildiği, şikayet tarihi itibari ile dosya borcunun tamamamen ödenip infaz edilmediği ve dosyanın infazen kapatılması işlemi şikayet tarihinden sonra olduğu için hacizli hesaptan gelen paranın ödenmesi haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel olmadığından şikayetin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 79/1 uyarınca icra dairesinin haciz talebinden itibaren en geç 3 gün içinde haczi yapması gerekeceği- İİK. mad. 85/1 uyarınca borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır malları ile taşınmazlarından ve alacak ve haklarından ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklara yetecek miktarının haczolunacağı- İİK. mad. 85 ve 79 uyarınca icra müdürüne haczin uygulanması konusunda takdir yetkisi tanınmadığı- İcra müdürüne sadece alacaklara yetecek miktarı saptanması konusunda takdir hakkı tanındığı- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu yerleşik kararlarının icra müdürünün bir malın haczinin caiz olup olmadığı konusunda kural olarak takdir hakkının olmadığı, haciz talebini yerine getirmek zorunda olduğu, o malın haczinin caiz olup olmadığı ancak, borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemesinde incelenebileceği yönünde olduğu-
Mahkemece, üçüncü kişinin usulsüz tebligat ile ilgili şikayetinin sonucu, alacaklının icra müdürlüğü işlemine ilişkin şikayetinin de sonucunu etkileyeceğinden, dosyasının bekletici mesele sayılması ve kesinleştikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-