4632 s. Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun 17/2. maddesi uyarınca; "Bireysel Emeklilik hesabındaki fon paylarından, katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile asgari ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarı ve bu Kanunun 6. maddesi kapsamında bireysel emeklilik sisteminden emekli olanlara yapılan yıllık gelir sigortası ödemelerinin aylık ödemeye isabet eden miktarının nafaka borçları hariç olmak üzere asgari ücret tutarına kadar olan kısmı haczedilemeyeceği ve bu fıkradaki hükümlerin uygulanmasında rehin, haciz veya iflas tarihinde geçerli brüt asgari ücret tutarı esas alınacağı"- Bireysel Emeklilik Sistemi Yönetmeliği'nin 26.maddesi uyarınca; "Katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile haciz, rehin veya iflas tarihinde geçerli brüt asgari ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarının üzerindeki tutar nafaka borcu alacaklılarının hakkı saklı kalmak kaydıyla haczedilebileceği"- Mahkemeye bildirilen cevap yazılarından, şikayetçinin sisteme giriş tarihi ve haciz tarihi itibariyle sistemde ne kadar kaldığının tespiti mümkün olmadığından, mahkemece, öncelikle şikayetçi borçlunun sisteme ne zaman girdiği, sistemde kaç ay kaldığı ve haciz tarihi itibariyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenen brüt asgari ücret tutarının tespit edilerek, belirlenen veriler üzerinde ve ilgili mevzuat hükümleri tatbik edilerek "bireysel emeklilik hesaplarına İİK. mad. 89 uyarınca konulan hacizlere" ilişkin başvurunun sonuçlandırılması gerektiği-
Üçüncü şahıs nezdinde mevcut olduğu iddia edilen alacak için, haciz ihbarnamesinin, sözü edilen Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderilmesinin gerektiği, ehliyetsizliğe ilişkin bu durumun, kamu düzeni ile ilgili olup re’sen dikkate alınması gerekeceği, İİK'nun 89. maddesine göre çıkartılan birinci haciz ihbarnamesi yok hükmünde olup, iptaline yönelik başvurunun da süreye tâbi olmadığı-
Kendilerine haciz ihbarnamesi veya ücret haczi bildirilen üçüncü kişilerin, meslek veya banka sırrına dayanarak cevaptan kaçınamayacağı, cevap vermeye ve borçlunun mevcudunu (parasını, ücretini, malını) icra dairesine teslime mecbur oldukları- Birinci haciz ihbarnamesine (İİK. mad. 89/1) süresinde itiraz etmesine rağmen, icra müdürlüğü tarafından " ..borçlulara ait haczedilen hesaplar üzerinde bulunan rehinlerin sebepleri, diğer haciz ve takyidatlara ilişkin ilgili kurum ve icra dosyaları bilgileri, borç miktarları ve haciz tarihlerinin dosyaya bildirilmesinin..." talep edilemeyeceği- Şikayetçi bankaya yazılan bu müzekkere ile İİK'nun 367. maddesinde belirtilen borçlunun mevcuduna ait bilgileri aşar bilgiler istenilmiş olduğundan, bu bilgilerin banka sırrına giren hususların bildirilmesi niteliğinde olduğu- Bunun yanından, şikayetçi banka, kendisine İİK'nun 89/1. maddesi uyarınca gönderilen birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmiş olduğundan, şikayetçi bankadan bu aşamadan sonra bu bilgilerin istenemeyeceği, bu hususların ancak bankanın mevcutla ilgili verdiği bilginin gerçeğe aykırılığı iddiası ile İİK'nun 89/4. maddesi koşullarında açılacak bir davada inceleme ve araştırmaya konu edilebileceği-
Limited Şirketlerin sermaye şirketi olduğu, ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği haiz olup bütün haklardan yararlanabilecekleri ve borçları üstlenebilecekleri, her ortağın usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduğu- Bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğinin kabul edilebilmesi için bu konuda açıkça bir kanun hükmünün varlığı veya maddi hukuk anlamında o mal veya hakkın satış ve devrine engel yasal bir düzenlemenin bulunması gerekeceği- Şirket ortaklarının şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduklarından ve borçlu şirketin, şirket ortağındaki sermaye alacağının haczine engel yasal bir düzenleme de bulunmadığından sermaye alacağının haczinin mümkün olduğu-
İİK. mad. 89/4 uyarınca açılan tazminat davalarında kendisini vekil ile temsil ettiren ve davasında haklı çıkan taraf lehine avukatlık ücret tarifesi uyarınca "nispi vekalet ücreti" takdir edilmesi gerekeceği-
Şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı olan şikayetçiye 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yönün bulunmadığı-
5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesindeki, "...haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağına..." dair kısmının Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olması nedeniyle, aynı maddede yer alan; "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının haczi mümkün olduğu- İİK. mad. 79 uyarınca icra memurunun talepten nihayet üç gün içinde haczi yapmak zorunda olduğu olduğu-
Somut olayda davalı menfi tespit davası açılmasına sebebiyet vermediğinden ve cevap dilekçesinde davayı kabul ettiğinden mahkemece davalı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacının 7 günlük sürede itiraz etmemesi sebebiyle borç yedinde ve zimmetinde sayıldığından, 6183 s. Yasa'nın 79.maddesine göre menfi tesbit davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Davacı 1 yıl içinde açılmış olduğundan, davacının haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra dava dışı kamu borçlusunun maaşından ödemesi gereken bir kesinti bulunup bulunmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği- 6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirleneceği-
Şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı olan şikayetçiye 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilebileceği-