Yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi halinde para cezası öngörülmediği-
Borçlunun ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe karşı takibin iptaline karar verilmesi isteğiyle yaptığı şikayetin reddedilmesinden sonra, bu karar temyiz edildiğinden, icra mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenmeden ihale yapılmasının hatalı olduğu-
Borçlu vekilince UYAP üzerinde e-imzalı dilekçe ile temyiz edilen icra mahkemesi kararı le ilgili olarak HUMK. 434/son'da belirtilen prosedür yerine getirilmeden temyiz harç ve masrafları süresince yatırılmadığından bahisle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Ara kararlarının tek başına temyiz edilemeyeceği- Tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati haciz kararı üzerine, alacaklının talebiyle borçlu hakkında yürütülen takipte icra müdürlüğünce verilen yakalama kararının "ihtiyati haciz kararı kapsamında araç kaydı üzerine yakalama şerhi konamayacağı" belirtilerek yapılan şikayetine reddine dair verilen ara karar, icra mahkemesinin, önüne gelen şikayette dosyadan el çekmesini sağlayacak bir nihai karar olmadığından bu kararın temyiz konusu yapılamayacağı-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engelleyeceğinden mahkemece ipoteğin mahiyeti, verilme nedeni sorularak zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince verilen kararlar (istihkak, ihalenin feshi isteminin reddi hariç) kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden bu kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağı-
İcra mahkemesince "takibin iptaline" karar verilmesi halinde, bu kararın kesinleşmesi beklenmeden icra müdürlüğünce, konulmuş olan hacizlerin de kaldırılması gerekeceği-
Davalı-alacaklı tarafından verilen “yargılamanın iadesi” talebine ilişkin dilekçenin davacı borçluya tebliğ edilmeden, ayrı bir esasa kaydedilmeden ve duruşma yapılmadan dosya üzerinde ek kararla incelenemeyeceği-
Malın üçüncü kişinin elinde bulunması halinde istihkak davası açma yükümlülüğünün İİK. mad. 99 uyarınca üçüncü kişiye ait olduğu ve bu şekilde açılan istihkak davasının kabulü halinde temyizin icra takibine etkisi bakımından İİK. mad. 97/14 hükmü değil, ‘temyizin satıştan başka icra muamelelerini durdurmayacağına’ ilişkin İİK. mad. 364/3. hükmünün uygulanması gerektiği, istihkak davasının kabulüne ilişkin karar kesinleşmedikçe alacaklının hacizli malın satışını talep edemeyeceği, İİK. mad. 99. hükmünde 97/14. maddesi hükmünde olduğu gibi 36. maddeye atıfta bulunulmamış olduğu, İİK. mad. 36'da öngörülen prosedüre gerek olmaksızın istihkak davasının kabulüne ilişkin kararın temyizi halinde satışın İİK. mad. 364/3 uyarınca kendiliğinden durması gerekeceği, öte yandan, icra mahkemesince takibin devamı veya ertelenmesi hakkında bir karar verilmesine gerek olmaksızın üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunmasının kendiliğinden takibin durması sonucunu doğuracağı, bu sonucun ise icra mahkemesinin davanın kabulüne karar vermesi ile değil ancak kararın kesinleşmesi ile ortadan kalkabileceği, başka bir deyişle, mal üzerine konulmuş olan haczin haklı olduğu, ancak istihkak davası sonucu verilen kararın kesinleşmesi üzerine anlaşılabileceği, dolayısıyla istihkak davasının kabulü ile temyiz eden üçüncü kişinin haczedilen malın satışını durdurmak için İİK'nın 36. maddesine göre teminat göstererek Yargıtay'dan icranın durdurulması kararı getirmesine gerek bulunmadığı-