Doğrudan mülkiyet hakkını ilgilendiren eldeki tapu iptali-tescile yönelik dava hakkı mutlak biçimde mülkiyet hakkı sahibine ait olduğuna göre, taşınmazda mülkiyet ya da mülkiyet dışında bir hak sahibi olmayan davacı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün davada taraf sıfatı (aktif dava ehliyeti) bulunmadığının kabulü gerekeceğinden, davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Zilyetliğin tespiti ve korunması isteğine ilişkin davada, davacının ne ayni ne de kişisel hakkı söz konusu olmadığına göre, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik TMK'nun 981 vd. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği ve görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu-
Taraflar arasında boşanma davası devam ederken ecrimisil istemli davanın açıldığı bilinerek, boşanma kararı yargılama aşamasında kesinleştiğinden dava tarihi itibariyle evliliğin devam ettiği, taşınmazın aile konutu olup davalı eş tarafından kullanılmasının haksız ve kötüniyetli sayılamayacağının tartışmasız olduğu; davanın reddi gerektiği-
Davada ileri sürülen isteklerden elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceğinin, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiğinin, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceğinin vurgulandığı, ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azının kira geliri karşılığı zarar olduğu, bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı faydanın (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirleyeceği, haksız işgalin, haksız eylem niteliğinde olduğu-
Dava konusu elatmanın haksız eylem niteliğinde olduğu, yağmur sularının davalı idare tarafından kanal açma işleminin bir projeye ve idari işleme dayanmadığı, haksız eylemin adli yargıda görülmesi gerektiği-
Ecrimisil isteği yönünden dava kısmen kabul edildiğine göre yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına reddedilen kısım üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarının belirlenmesi gerekeceği, alınan bilirkişi raporunun, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanmasının gerekli olduğu- Özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmelerinin istenmesi, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırmasının yapılması, üstün veya eksik taraflarının belirlenmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza haksız elatma nedeniyle tahliye ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, tahliyesi talep edilen çekişme konusu taşınmazın fiilen mülkiyetten kaynaklı üstün hak sahibi kayıt malikine veya yetkili temsilcisine ya da usulünce yetkilendirilmiş vekiline teslim edilmedikçe ve bu husus mahkemece tereddütsüz bir şekilde tespit edilmedikçe kolluk marifetiyle yapılan tespit ve düzenlenen tutanak içeriği ile yetinilmek suretiyle çekişme konusu taşınmazın yargılama sırasında tahliye edildiğinin kabulü ve buna bağlı olarak konusuz kalan talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Tarafların taşınmazlarda paydaş oldukları gözetilerek, davası kabul edilen taşınmazlar hakkında mahkemece davacıların payına vaki el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, davalıların mülkiyet haklarını ortadan kaldırır şekilde mutlak el atmanın önlenmesine hükmedilmesinin doğru olmadığı-