Köy yollarından, köy halkının yararlanması sözkonusu olduğundan, bu yoldan doğrudan doğruya yararlanması engellenen kişinin, yola elatan kişi aleyhine, elatmanın önlenmesi davası açabileceği, mahkemece «sıfat yokluğu nedeniyle davanın reddine» karar verilemeyeceği–
«Suya yönelik elatmanın önlenmesi davalarının asliye hukuk mah-kemesinde görüleceğine» dair bir usul kuralı bulunmadığı (Bu davaların, taşınmazın susuz halindeki değeri ile sudan yararlanır durumdaki değeri arasındaki farkın «dava edilen şeyin (müdeabihin) değeri» sayılacağı, görev konusunun buna göre belirleneceği)–
«E.tmanın önlenmesi» davasının aynı zamanda «muarazanın önlenmesi» isteğini kapsadığından, «muarazanın önlenmesine» karar veri-lebilmesi için, bu konuda ayrıca dava açılmasına gerek bulunmadığı–
2510 sayılı İskan Kanununa göre kendisine taşınmaz verilen kişile-rin, gerçekte Hazineye ait olan «miktar fazlası» hakkında da, buna elatan kişilere karşı «elatmanın önlenmesi davası» açabilecekleri–
Mer’alar üzerinde, köy tüzel kişiliğini temsilen muhtarların sulh yetkisi bulunmadığı–
Arazinin mer’a olarak kaç yıldır kullanılmakta olduğunun bilinme-si halinde “kadimden (eskiden) beri ”mer’a olduğunun kabulüne engel teşkil edeceği–
«E.tmanın önlenmesi»ne ilişkin davalarda bilirkişi ile tüm tanıkların keşif sırasında nizalı taşınmazın başında dinlenmesi gerekeceği, tanıkların duruşmada dinlenmesi zorunlu olmuşsa, bu zorunluluğun nedeninin tutanakta belirtilmesi gerekeceği–
Teamülen oluşan damlalık hakkının, hak sahibine o yeri ancak damlalık olarak kullanma yetkisini vereceği–
Her iki tarafın da tapusunun çekişmeli parseli kapsaması (tapula- rın çatışması) halinde, «eski tarihli» ve «gerçek esasa dayalı» tapuya değer verilmesi gerekeceği–
«Hazine-i hassa haritası»nın, yasa gereği Hazine yerine geçen Belediyeyi de bağlayacak nitelikte bir belge olduğu–