İçerik Akışı

TMK 1007'ye dayalı tazminat istemi- Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı zarar- Nedensellik bağı- Yargılama sırasında taşınmazın devri (HMK 125/2)-

Dava konusunu HMK 125/2 uyarınca yargılama devam ederken devralan davacı şirketin tapuda devir işlemi sırasında, söz konusu taşınmazın bir bölümünün hukuken özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğunu bilecek durumda olduğu- Devletin, davacıya satın aldığı taşınmazın bir bölümünün uyuşmazlık konusu ve mevcut kaydın doğruluğunun an itibarıyla tartışmalı olduğunu, dolayısıyla söz konusu sicil kayıtlarını bu hâliyle değerlendirmesi gerektiğini TMK 1020 uyarınca davacının bilgisine sunmuş olduğu ve bu itibarla taşınmaza ait tapu kaydının bir bölümüne orman şerhi konulması nedeniyle oluşan zarar ile Devletin tapu sicilinin doğru tutulmamasından kaynaklanan zararlara ilişkin sorumluğu arasında bir sebep sonuç ilişkisi oluşmadığı- Davacının tapu kaydına orman şerhi konulması sebebiyle bir zararının oluştuğu kabul edilse bile bu zarar açısından tapu sicili kayıtlarının doğru tutulmamasından kaynaklı olarak Devlete karşı bir tazminat hakkının doğduğundan söz edilemeyeceği-

Borçlunun ödeme emrini Uyapta açması- Öğrenme tarihi- Usulsüz tebligat şikayeti- Şikayet süresi-

Borçlunun ödeme emrini Uyaptan açmış olduğu tarih itibariyle takipten haberdar olduğunun kabulü gerektiği ve bu durumda ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayetin süresinde olup olmadığının bu tarihe göre değerlendirileceği-

Genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinde alacaklının bir belgeye dayanmaması-

Takip konusu alacağın sebebi olarak "şirket hukuk birimi dosya numarasının" yazılı olduğu icra takibinde bir belgeye dayanılmadığından, takibe dayanak belge örneğinin sunulmasının ve ödeme emrine belgenin tasdikli bir örneğinin eklenmesinin söz konusu olmayacağı, bu nedenle icra takibinin/ödeme emrinin iptaline karar verilmeyeceği-

Bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeninden esas hakkında karar vermesi- Yargıtay tarafından verilen kararın bozulması- Direnme yetkisi-

Bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeninden esas hakkında verdiği kararın Yargıtay tarafından bozulması hâlinde dosyanın, kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesi gerektiği (HMK m. 373/2)- Özel Daire tarafından dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmiş olmasının, bölge adliye mahkemesinin HMK m. 373/3 kapsamında bozma kararına karşı direnme kararı verme yetkisini ortadan kaldırmayacağı gibi bu yetkinin ilk derece mahkemesine devri sonucunu da doğurmayacağı- Özel Dairenin birinci bozma kararı ile bölge adliye mahkemesinin esastan verdiği hükmün araştırmaya ve incelemeye yönelik bozulmasına rağmen HMK m. 373/2'ye aykırı olarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi sonrasında ilk derece mahkemesince bozma ilâmı ile ilgili olarak HMK m. 373/3 çerçevesinde bir karar vermek üzere bölge adliye mahkemesine gönderilmesi gerekirken anılan hükme aykırı şekilde işletilen yargılama sürecinde araştırma ve inceleme yapılarak neticede direnme adı altında verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu-

Kambiyo senetlerine mahsus takip- Borca/imzaya itiraz- İİK m. 361 uyarınca ödemenin iadesi istemi-

Kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlunun imzaya ve borca itiraz etmesi ve icra mahkemesince itirazın kabulü ile takibin davacı-borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmesi ve kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmesi üzerine, borçlunun kendisinden tahsil edilen ve alacaklıya ödenen paraları İİK m. 361 uyarınca geri istemesinin mümkün olmadığı- Ortada yanlışlıkla ödenen veya ödeme tarihi itibariyle fazladan yapılmış bir ödemenin ya da yanlış kişiye yapılan bir ödemenin mevcut olmadığı, takip borcuna ilişkin ve mevcut duruma uygun olarak yapılmış bir ödeme söz konusu olduğundan takibin durdurulması isteminin kabul edilmiş olmasının borçlu tarafından yapılan ödemeyi hükümsüz kılmayacağı, anılan istemin borçlu tarafından genel mahkemelerde açılacak istirdat davasında tartışılması gerektiği-

Bölge Adliye Mahkemesi Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemi-

Takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmesinin takip talebinde bulunması gerekli zorunlu bir unsur olduğu, kamu düzeni ile ilgili bu hususun takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulması gerektiği- İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir takibin varlığı şart olduğundan, takip talebinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği bir durumda usulüne uygun açılmış geçerli bir takip olmadığından, itirazın iptali davasının da usulden reddine karar verilmesi gerektiği-

Tasarrufun iptali davası- İhtiyati haciz- Taşkın ihtiyati haciz- İhtiyati haczin kaldırılması istemi- Görevli mahkeme-

Ara karar ile tasarrufun iptali davasının davalısının malvarlığı üzerine dava değeri kadar ihtiyati haciz konulduğu ve bu kararın icra takip dosyasından infaz edildiği uyuşmazlıkta, şikayetçinin "ihtiyati haczin taşkın şekilde uygulandığını" da ileri sürerek "teminatsız veya uygun görülecek teminat karşılığında mal varlığı üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına" ilişkin isteminin tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve tedbir kararını veren asliye hukuk mahkemesince incelenmesi gerektiği, bu konuda icra mahkemesinin görevli olmadığı-

Manevi tazminat istemi- Tüketici Hakem Heyetinin görevli olması-

Maddi ve manevi tazminat istemli Tüketici Hakem Heyetinin parasal sınırı içinde kalan talepler yönünden manevi tazminat bakımından da miktar itibariyle görev sınırı dahilinde olması halinde Tüketici Hakem Heyetinin görevli olduğu-

Finansal kiralama konusu malların davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi istemi- Konkordato dosyasının bekletici mesele yapılması talebi-

Salt konkordato talep edilmesinin finansal kiralamaya konu malların iadesinin ertelenmesini gerektirmediği- Taraflar arasında imzalanan sözleşmeye konu ... numaralı ödeme planına göre kira bedelinin ...2018 vadeli olduğu ve 3 aylık süre içerisinde ödenmediği, bu itibarla bu ödeme planına konu emtianın mülkiyetinin davacı tarafa ait olduğu bu durumda davacının konkordato sürecinde olduğuna yönelik istinaf sebebinin yerinde görülmediği- Diğer ödeme planlarından kaynaklanan tüm kira bedellerinin davalı tarafça ödendiği, davacının defterlerine göre davalıdan sigorta alacağı bulunduğu belirtilmiş ise de, sigorta alacağının ödenmesi için davacı tarafından davalı aleyhine ihtarname düzenlenmediği, bu nedenle sigorta bedeli yönünden temerrüdün ispatlanamadığı ve bu ödeme planları ile davalıya teslim edilen araçlar yönünden davanın sübut bulmadığı-

Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair Karar-

ZMSS Genel Şartlarının B.4/f bendine göre kaza yerinin terk edilmesi halinin salt maddi hasarlı trafik kazalarında da içe rücu sebebi olduğu-