İçerik Akışı

Tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının tenfizi kabil kesinleşmiş bir ilam niteliğini haiz olup olmadığı

Tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının, bu mahkemenin kendi usul kurallarına göre belirli bir miktar alacağın tahsilini hüküm altına aldığı ve bu haliyle MÖHUK 50 vd. kapsamında tanımlanan tenfizi mümkün olan bir mahkeme ilamı niteliğinde olduğu, ülkemizdeki usul hukuku kurallarına göre bir "icra emri" olarak değerlendirilerek tenfizi kabil bir ilam niteliğinde olmadığının söylenemeyeceği- "Tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının ödeme emri niteliğinde olduğu, ilk aşamada geçici olarak icra edilebilir nitelikte olup yasal süresi içerisinde itiraz edilmemiş olması nedeniyle kesin anlamda icra edilebilir hâle geldiği, yabancı mahkeme kararının nihai alamda verilen bir ilam niteliğinin bulunmadığı, alacağın mahkeme tarafından ilama bağlandığına dair bir hükmün mevcut olmadığı, bu haliyle kesinleşmiş bir ödeme emri statüsündeki yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün olmadığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamlar-

İlamın kesinleşmeden icra edilip edilemeyeceği-

Maddi tazminat- İtirazın iptali- Rayiç değer-

Satım sözleşmesine aykırı olarak çimento ambalajlaması nedeniyle oluşan zararın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, dava dışı 3. kişinin çimentoları davacının ambalajlanmasından sonra yeniden ambalajlanması halinde, davacının çimento ambalajlamasını evsafa uygun yapmadığı sonucunun oluşacağı- Davacının yeniden ambalajlanma neticesinde talep ettiği masraflar nafile hale geleceği ve bu kalem yönünden talep edilen miktara hükmedilmesinin hatalı olduğu- Davacının ve dava dışı 3. kişinin aynı çimento torbalarını mükerrer değiştirmesinin söz konusu olup olmadığı öncelikle belirlenerek, her halükarda mahkemece taraflar arasındaki sözleşmede belirlenmiş çimento ambalajının yapılması için gereken torbalarının yapıldığı yıl ve yerdeki piyasa rayiç değerleri ile işçilik masraflarının alanında uzman yeni bilirkişi heyetince belirlenmesi gerektiği-

Satıcının ağır kusurlu olması- Sözleşmenin feshi- Zamanaşımı

Satıma konu cihazlardaki arızanın sürekli tekrarlandığı, satıcının yetkili servisi tarafından arıza tespit onarım ve parça değişimleri hatta makinelerin değişiminin gerçekleştirildiği, arızaların cihazlar çalıştıkça ortaya çıkacak türden olduğu uyuşmazlıkta, ağır kusurlu olan davalı satıcı, "satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu" ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamayacağından, sözleşmenin feshiyle ödenen bedelin iadesine ilişkin davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığının kabulü gerektiği-

Sözleşmeden dönme- Cezai şart- İfa imkansızlığı-

Sözleşmeden kaynaklanan dönme cezasının tahsiline ilişkin itirazın iptali davasında, sözleşmeyle iş yerini boşaltmayı ve teslim etmeye dair taahhüdünü yerine getirmemiş olan davalıdan sözleşmede belirlenen cezai şartın istenebileceği- İş yerinin sahibi olan dava dışı kiraya verenin devre onay vermemesi nedeniyle akit ifa edilemediğinden cezai şartın istenemeyeceğine ilişkin görüşün kabul görmediği-

İnfazda tereddüt- Hizmet süresi- Alacak davası- Hizmet alım-

Mecburi hizmet süresini tamamlamadan adli malul olarak emekliye ayrıldığı ve kendisine yapılan öğrenim, eğitim, yetiştirme masraflarını, yükümlülük süresinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak tazmin etmekle yükümlü olduğu iddiasıyla açılan alacak davasında, öğrencilik dönemine ait masraf kalemlerinden; "yiyecek masraflarının yarısının", "öğrenci harçlıklarının, kitap-kırtasiye giderlerinin ve ilaç-tedavi giderlerinin ise tamamının" ve "personel ve amortisman giderlerinin" düşülmesi suretiyle kalan masraf tutarı üzerinden yükümlülük süresinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak borcunun hesaplanmasının gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, öğrenci harçlıkları maliyetten düşülmeden hesaplama yapılmasının hatalı olduğu- Eğitim gördüğü Harp Okulunun 1997-2001 yıllarına ait gerçek harcama kalemlerini ve masraflarını gösterir şekilde güncellenmediği ve enflasyon katsayısı uygulanmamış maliyet broşürlerinin ve özellikle maliyet cetvelinde yer alan eğitim-öğretim, iaşe ve uçuş eğitimi masraf kalemlerine ait tüm belgelerin davacı idareden temin edilmesi gerektiği, temin edilemediği takdirde bu husus davalı lehine olacak şekilde söz konusu gider kalemlerinin masraftan düşülmesi gerektiği-

Taşınmaz haciz tarihi-

Haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihinin esas alınması gerektiği-

Elektronik tebligat adresi bulunan şirkete posta yolu ile tebligat yapılması-

Aktif elektronik tebligat adresi bulunan şirkete tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olduğundan, posta yolu ile yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu ve bu durumda yapılan şikayetinin "süre aşımı" nedeniyle reddinin hatalı olacağı-

Ticari işletmenin devri- Tasarrufun iptali-

Üzerinde parke ve bordür taşı imalatı yapan bir işletmenin bulunduğu dava konusu taşınmazla ilgili olarak davalı 3. kişi şirket vekili bu fabrikanın şirket tarafından alındıktan sonra yapıldığını iddia etmişse de, tanık beyanında, "davalı borçlu ile davalı 3. kişi şirketin ortağının önceden ortak olduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu işletmede üretilen parke ve bordür taşlarını beraber sattıkları" belirtildiğinden, mahkemece dava konusu taşınmaz üzerindeki fabrikanın ne zaman yapıldığı, tasarruf tarihinde ve tasarruf tarihinden önce bu fabrikanın bulunup bulunmadığı araştırılarak, davaya konu tasarrufun İİK 280/3-son maddesi gereğince ticari işletme devri niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği-

Satış isteme süresi- Taşınmazın tahmini bedelin üstünde satılması- İhalenin feshi- Hukuki yarar-

Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesinin, İİK.'nın emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yarattığı, böyle bir durumda, taşınmaz, tahmini bedelin üstünde dahi satılsa, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olduğu-