İçerik Akışı
Vekil yerine asile tebligat- Şikayet süresi- Yetkisiz icra dairesine itiraz-
Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın yok hükmünde olacağı ve ödeme emrinin iptali gerektiği, bu durumda usulsüz tebliğ ile ilgili Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı- Vekil yerine asile tebligat yapılması halinde bu konuda süresiz şikayet yoluna gidilebileceği- Yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının yetkili yere gönderilmesi halinde yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan itirazın, hükümsüz kalacağı ve yasal sonuç doğurmayacağı-
Boşanma davasında fotoğraf ve görüntülerin delil değeri-
Kadının tanığı ortak çocuğun "babasının süregelen şekilde sadakatsiz olduğunu" beyan etmesi, tanığa gönderilen fotoğrafların kadın tarafından kurgulandığı ve yasak delil olarak nitelendirilmesini gerektiren bir husus olmaması, tanık tarafından fotoğrafların dava tarihinden önceki döneme ait olduğunun tespit edilmiş olması karşısında, süregelen şekilde sadakatsiz davranan erkeğin ağır kusurlu olduğu-
Üçüncü kişinin açtığı istirdat davası (İİK 89/5)-
Haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmediği banka hesaplarına haciz konan ve dosya borcunu ödemek zorunda kalan üçüncü kişinin açtığı istirdat davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilemeyeceği- Davacının, bu davada alacaklının kötüniyetini ispat etmesi gerektiği-
1 günlük hizmet tespiti talebi- Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı-
İşe giriş bildirgesi ile verilen sigorta sicil numarasının davacı tarafından kullanılması, davacının 1990 yılı Şubat ayı ilâ 10.05.1990 tarihleri arasında 10 gün dava dışı işyerinde çalışması, davacının iddiasını doğrulayan tanık beyanları ve dosya kapsamındaki diğer tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının dava dışı işyerinde 15.02.1982 tarihinde 1 gün çalıştığının kanıtlandığı- "Dava konusu döneme ilişkin bordroların sunulmadığı, davacı tanıklarının beyanları esas alınarak sonuca ulaşıldığı anlaşıldığından davanın kamu düzenine ilişkin ve re'sen araştırma ilkesine tâbi davalardan olduğu gözetilerek tespiti istenen dönemde dava dışı işverene komşu veya benzeri işi yapan işverenler ve bu işyerlerinde kayıtlı çalışanlar belirlenerek gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde bu kişilerin beyanları alınması sonrasında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Borca itirazda dilekçesinde dosya numarasının yanlış yazılması-
Maddi hata sonucu (dilekçe içeriğinde doğru takip dosyası taraflarına ilişkin bilgilere yer verildiği de gözetildiğinde) dosya numarasının itiraz dilekçesinde yanlış yazılmasının hakkın zayii olmasına neden olmayacağı- Borçlunun süresinde itirazı nedeniyle takip duracağı-
Vekalet ücreti alacağı- İtirazın iptali davası- İcra inkar tazminatı-
Dava konusu vekalet ücreti alacağı likit olduğundan, itirazın iptali davasında asıl alacak üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, burada borçlunun kötü niyetle itiraz etmiş olması şartının aranmadığı- Taraflar arasında imzalanan avukatlık ücret sözleşmesinde; her ayın 25'ine kadar aylık ücretlerin ödenmesi gerektiği kararlaştırıldığından, davalıların her ayın 25'inde temerrüde düşeceği, belirlenen taksitler yönünden her ayın 25'inden itibaren faiz hesabı yaptırılmak suretiyle davacının takip tarihinde ne kadar işlemiş faiz talep edebileceğinin belirlenmesi gerektiği-
Yabancılık unsuru içeren bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Türk Mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir kararı- Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine yönelik karar-
Tahkim anlaşmasının varlığına rağmen yabancılık unsuru içeren bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Türk mahkemelerinden ihtiyati tedbir istenebileceği, Türk mahkemelerinden verilen ihtiyati tedbire ilişkin kararlara yapılan itiraza da, tahkimde dava açılıp açılmadığına bakılmaksızın Türk mahkemelerinde bakılabileceği- Yabancılık unsuru re'sen tahkime tabi bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Türk mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir kararına, uyuşmazlığa ilişkin tahkim yargılaması başladıktan sonra yapılan itiraza bakmaya Türk mahkemelerinin yetkili olduğu-
"Aile konutu"ndan tahliye konusunda diğer eşin durumu konusunda içtihatlar-
Kiralanan taşınmazların tahliyesine ilişkin talepler- Tahliye taahhütnamesi- Aile konutu- Eş rızası-
Devir ve murisin ölüm tarihi üzerinden 40 yılı sonra muris muvazaasına ilişkin dava açılması-
Tedavi edilemeyecek aşamada hasta olduğunu öğrenen murisin eşinin baskısıyla taşınmazını tek erkek evladı olan davalıya devrettiği, devre ilişkin resmî işlemlerin murisin hastalığı nedeniyle evinde gerçekleştirildiği, taşınmazın bedelini ödediğini savunan davalının devir tarihi itibariyle henüz on dokuz yaşında olduğu, torna işi ile iştigal ettiği tanık beyanlarından anlaşılsa da satım bedelini ödeyebilecek maddi imkâna sahip olmadığı, savunmada bahsi geçen taksim sözleşmesinin uygulanmadığı gözetildiğinde, "işlemin muvazaalı olduğu" kanıtladığından, devir tarihi ve murisin ölüm tarihi üzerinden 40 yılı sonra açılan muris muvazaasına ilişkin davanın kabulü gerektiği- "Miras bırakanın mirasçılara bıraktığı başka taşınmazlarının da bulunduğu, taşınmazların miras taksim sözleşmesine konu edildiği, miras bırakanın bir çocuğunu diğer çocuğuna tercih etmesi için bir nedeninin bulunmadığı, muvazaa iddiasının kanıtlayamadığı, tenkis yönünden değerlendirme yapılması gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Akdi vekalet ücretinin tazmini-
Ceza davasında beraat eden kişinin, avukatına ödediği akdi vekâlet ücretini tazminat olarak isteyebileceği- Avukata ödenen ücretin ispatin serbest meslek makbuzuyla sınırlandırılmadığı-