Muris muvazaası- Muvazaa kriterleri- İspat yükü- Mal kaçırma

Davacı tarafın tanık deliline dayanmadığı, muvazaa iddiasını ispatlayan somut bir vakıa ya da delil ortaya koymadığı, dinlenilen davalı tanıklarının ise temliklerin muvazaalı olduğu yönünde beyanda bulunmadığı, aksine murisin davacıdan mal kaçırma iradesinin bulunmadığını, yapılan satış işlemlerinin gerçek satış olduğunu, bedelinin muris tarafından tahsil edildiğini, satışlarda muvazaa olmadığını, çocuksuz olan murisin sağlığında mal tasfiyesi yaparak bedeli ile hayır işleri yaptığını, tanınmış bir iş adamı olduğundan bu durumun çevresince de bilindiğini beyan ettikleri, davalı vekilince sunulan dilekçe ile banka dekont suretleri sunulduğu, bedellerin arasındaki oransızlığın tek başına muvazaanın delili olmadığı, bu durumda tüm dosya kapsamına göre ispat yükü üzerinde olan davacı tarafın temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığı iddiasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği; hatalı değerlendirme ile üstelik bu konuda ispat yükü de ters çevrilmek suretiyle murisin dava konusu taşınmazları satmasını gerektirecek makul sebebi bulunduğunun, satış parasının ne şekilde ödendiğinin, davaya konu devir nedeniyle yapıldığı belirtilen ödemelerin miras bırakan tarafından ne şekilde kullanıldığının davalı tarafça ispat edilmesi gerektiğinin belirtilmesinin doğru olmadığı- Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; bedeller arasında aşırı fark bulunduğu, dinlenen tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağı, muvazaa iddiası ispat edildiğinden Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararının yerinde olduğu ve onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de; bu görüşün Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-

"...

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; miras bırakan H. Y.'in dava konusu 759 ada 1 ve 3, 763 ada 1, 756 ada 6 ve 7, 760 ada 13 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, devir tarihinde davalının üniversite öğrencisi olup alım gücünün bulunmadığını, temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ve miras payı oranında müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında 760 ada 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden talebini bedele dönüştürdüğünü beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; muvazaa iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müteveffanın gayrimenkullerini bilerek ve isteyerek bedeli karşılığında sattığını ve iradesini bu yönde kullandığını, ...'de bulunan gayrimenkulün de yine bedeli karşılığından üçüncü bir kişiye satıldığını ve müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur..."

Devamı için tıklayınız…