İçerik Akışı

Menfi tespit davası- Kötü niyet tazminatı-

Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davacı borçlunun takip dosyasında ödeme yapmayıp haricen ödeme ile ibraname alması, takip haricinde tarafların anlaşması ve borçlunun haricen ödeme yapması mümkün olduğundan, davacı borçlu lehine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine engel olmadığı- Yine borçlunun menfi tespit davası açması yasal hakkı olup, ispatı belirli belgelere bağlı olarak İİK.’nin 71. maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine başvurma imkânı olması, bu davada talebini ilâma bağlamak isteyen davacı borçlu lehine şartları oluşan kötü niyet tazminatına hükmedilmesini önlemeyeceği-

İhtiyati haciz- Yaklaşık ispatı- Dekontlarda açıklama yer alması-

Açıklamalı dekont içeriklerine dayalı ihtiyati haciz taleplerinin kabulü gerektiği-

Menfi tespit- Haciz ihbarnamesi-

Dava dışı şirket hakkında başlatılan icra takibi ile ilgili olarak davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edilemediğinden bahisle davacının takip borçlusuna borcunun olmadığının tespiti istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Duruşma yapılmadan verilecek kararlar” başlıklı 353. maddesinin 6. maddesinin (b) bendinde “Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak 1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, ... duruşma yapılmadan karar verilir” düzenlemesine yer verilmiş olup, istinaf mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildikten sonra yazılı şekilde ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden hüküm kurulması mezkur maddede sayılan ihtimallerle çelişki oluşturduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen bozulması gerektiği-

Davacı sigorta şirketinin alacağın temliki hükümlerine göre davalıdan talep hakkının bulunup bulunmadığı-

Kasko sigortasında, sigorta ettirenin izni ile aracı kullanan kişinin eylemini sigorta ettirenin dışında mütalaa etmek ve bu kimseyi üçüncü kişi olarak kabul etme imkânının bulunmadığı- Davalının sigorta ettirenin rızası ile aracın kullanıldığı sonucuna varılırsa temlik hükümleri, eTTK m. 1278 ve 1301 uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Aracın alınmasında davacının rızasının bulunmadığı sonucuna varılırsa; davacının sigorta sözleşmesi kapsamında rücu imkânı bulunmamakta ise de, dava dışı sigorta ettiren uğradığı zarar nedeniyle zarar sorumlularından talep edebileceği alacağını, TBK hükümleri uyarınca davacı şirkete temlik ettiğinden, davacının sigorta ilişkisi dışında alacağın temliki hükümlerine göre de talep hakkı bulunduğu-

İlama dayalı icra takibinde haricen tahsil- Cezaevi harcı-

Takip safhasına göre icra emrinin tebliğ edildiği ve hacizlerin uygulandığı ancak satışın olmadığı dikkate alınarak %4.55 yerine %9,10 üzerinden harç alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve başvuru harçlara ilişkin bir şikayet olduğundan Gelir İdaresi Başkanlığı'nın taraf gösterilmesinin hukuka uygun olduğu-

Kira bedelinin tespiti- Kiracının artırılması istenilen miktarı ödemesi-

Kira bedelinin tespitine ilişkin davalarda; kiracı artırılması istenilen veya karar verilebilecek miktarı ödese bile mahkemece davanın reddine değil kira tespit kararının verilmesi gerektiği-

İhtiyati haciz- Hak düşürücü süre- İtirazın iptali-

İİK. m. 264 uyarınca, borçlunun icra dairesine yaptığı itirazın alacaklıya tebliğ edilmemiş olması halinde, bu maddede itirazın iptali davası açılması için öngörülen 7 günlük hak düşürücü sürenin işlemeye başlamayacağı-

Sigorta poliçesine dayalı tazminat istemi- Kazanç kaybı-

Makine kırılması sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin davada, davacı vekilinin hasarın meydana geldiği tarih itibarıyla avans faizi ile birlikte tazminat isteminde bulunduğu, uyuşmazlık hakem heyetince sigorta şirketine yöneltilen talep tarihi olan 14.12.2020 tarihinden 45 gün sonrası 29.01.2021 tarihi itibarıyla temerrüt oluştuğu gerekçesiyle anılan tarihten itibaren faize hükmedildiği, ancak dosya kapsamında yer alan davalı sigorta şirketince alınan 02.12.2020 tarihli ekspertiz raporu incelendiğinde ihbar tarihinin 22.09.2020 tarihi olduğu anlaşılmakla, 22.09.2020 tarihinden itibaren 45 gün hesaplanarak bulunacak tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesinin gerektiği-

Ayıplı teslim- Aliud teslimi- Bilirkişi

Çeşidiyle belirlenen bir menkulün satımında, sözleşenlerin çeşidini belirlemek için sözleşmede öngördükleri vasıflardan biri teslim edilen şeyde bulunmazsa artık ayıplı teslim değil satılandan başka bir şeyin tesliminin yani aliud tesliminin söz konusu olacağı- Somut uyuşmazlıkta, mahkemece uyuşmazlığa konu makine konusunda alanında uzman bilirkişi ile birlikte dava konusu makinenin bulunduğu yerde keşif yaptırılarak makinenin yazışmalarda belirtilen özelliklerde bir makine olup olmadığının tespiti, şayet belirtilen özelliklerde olmadığının tespit edilmesi durumunda bu hususun aliud teslim olduğu, aliud teslim durumunda ayıp ihbar sürelerinin uygulanmayacağı nazara alınmak süretiyle karar verilmesi gerektiği-

İİK’nın 97. maddesine göre yapılan şikayet- Takibin diğer borçlusunun iflası-

Şikayet konusu haczin bir başka borçlu yönünden icra edildiği haciz tutanağındaki borçlu kısmından anlaşıldığından, takibin diğer borçlusu şirket hakkında iflas kararının kesinleşmiş olmasının İİK 97'ye göre yapılan şikayet konusu haczin düşmesine sebebiyet vermeyeceği-