İçerik Akışı

Kredi Sözleşmesindeki Hapis Hakkı, Takas/Mahsup Yetkisi - Ortak Hesaba Konulan Bloke

Davacı ve dava dışı şirketin davalı bankada ortak hesapları bulunduğu, tarafların imzasını taşıyan ortak hesap sözleşmesi hükümleri uyarınca "hesapta yer alan paranın % 50'si oranındaki paraya bloke konulabileceği", fazladan bloke edilen miktarın -tahsil edilinceye kadar işletilecek Merkez Bankası'nın uyguladığı en yüksek döviz mevduat faiziyle birlikte- davalı bankadan tahsili gerektiği-

Menfi Tespit Davaları ile İtirazın İptali Davaları Arasındaki Hukuki Yarar İlişkisine Dair Bilgi Notu

1- Borçlunun “menfi tespit davası” açmasından sonra, alacaklı “itirazın iptali davası” açabilir mi? Bu davayı açmakta 'hukuki yararı' var mıdır? 2- Alacaklının “itirazın iptali davası” açmasından sonra, borçlu “menfi tespit davası” açabilir mi? Bu davayı açmakta “hukuki yararı” var mıdır?

İhtiyati Haciz

İhtiyati tedbir, dava konusunun el değiştirmesine engel olduğu, ihtiyati haczin ise alacağı teminat altına aldığı- İhtiyati haciz gibi (zımmında) ihtiyati tedbir kararı verme olanağı olmadığı-

Ankara Barosu Konferansı

Yargıtay’ın İcra ve İflâs Hukukuna Yönelik Son İçtihatları

"Muvazaalı Satış Nedeniyle İpotek Alacağının Geçerli Olmaması" İddiasına Dayalı Sıra Cetvelinin İptali İstemi-

İpotek lehine tesis edilen alacaklının daha sonra taşınmazın maliki olması halinde, ipotek şeklen mevcut olup, hükümlerinin askıda olacağı ve ipotek lehdarı malikin taşınmazı elden çıkarması halinde, ipoteğin yeniden hüküm ifade etmeye başlayacağı- İpoteğin uyuduğu dönemde malikin (ipotek lehdarının) borcundan dolayı taşınmaza haciz konması halinde satım ile hüküm ifade etmeye başlayan ipoteğin bu hacizlerin önüne geçemeyeceği ve bu nedenle ipoteğin uyuduğu dönemde taşınmaz üzerine malikin borcu nedeniyle konulan hacizler yönünden ipoteğin tesis tarihinin borçlunun (ipotek lehdarı malikin) taşınmazı elden çıkarma tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği- İpotek alacaklısı olan dava dışı borçlunun, taşınmazı devralarak malik olduğu tarihte, ipotek alacaklısı ile taşınmaz maliki sıfatları birleşmiş olup bu tarihten itibaren ipoteğin uykuda olduğu- Davacı tarafça ipoteğin şeklen var olduğu bu dönemde, malik olan borçludan olan alacağı nedeniyle taşınmaz üzerine haciz konulduğu ve borçlunun, taşınmazı üçüncü kişiye satıp devretmesi ile hükümleri askıda olan ipoteğin yeniden hüküm ifade etmeye başlamış olduğu- İpoteğin; yeniden hüküm ifade etmeye başladığı satış tarihinden önce taşınmaz üzerine konulan haciz alacaklılarına karşı ileri sürülerek bu alacaklıların durumu ağırlaştırılamayacağı- İpoteğin hükümlerinin askıda olduğu dönemde davacı tarafça konulan haczin, ipotekten önce tatmin edilmesi gerektiği-

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesine İlişkin Kanun- Tespit Davası-

6306 sayılı Kanun kapsamında risk tespiti yapıldığından bahisle yıktırılmasına karar verilen taşınmazın riskli yapı olup olmadığının tespiti talebi ile açılan davanın tespit davası niteliğinde (HMK. mad.106) olduğu ve davanın adli yargıda görülmesi gerektiği- İdari işlemlere esas olacak şekilde tespit kararı verilemeyeceği hususu da nazara alınarak işin esasının incelenmesi gerektiği-

Kira Bedelinin Uyarlanması- Ahde Vefa- Sözleşmeye Bağlılık ilkesi- İşlem Temelinin Çökmesi- Aşırı İfa Güçlüğü

Kira sözleşmesinde, davalı kiraya verenin, alışveriş merkezinde yer alacak markalara yönelik bir taahhüdünün bulunmadığı, alışveriş merkezinin durumunda değişiklikler olabileceğinin tacir olan davacı yönünden öngörülebilir bir durum olduğu, ayrıca tarafların daha sonra kira bedelini yeniden belirledikleri hususları birlikte değerlendirildiğinde, kira sözleşmesinde işlem temelinin çöktüğünden (TBK. mad. 138) bahsedilemeyeceği ve bu nedenle mahkemece uyarlamaya ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

Terk Nedeniyle Boşanma (TMK. mad. 164)

Usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen ihtar edilen eşin haklı bir sebeple aile birliğine dönmemesi halinde terk sebebine dayanan boşanma davasının reddedileceği- Terk ihtarında ortak konutun anahtarının yerinin belirtilmemesi sebebiyle, davanın reddine karar verilmişse de, terk ihtarına verilen cevapta evin anahtarının kendisinde bulunmadığı ya da ortak konuta dönüldüğü ancak eve girilemediği iddia edilmediğinden, ihtara rağmen dönmemekte haklı olunduğu ispatlanamadığından ve ihtar isteğinin samimi olmadığını gösteren bir delil de bulunmadığından, boşanma davasının kabulü gerektiği-

Eski Hale Getirme

Vekilin -somut bir mazeret olmadan- temyiz yoluna başvurmamasının eski hâle getirme nedeni olamayacağı-

Kıdem Tazminatı Hesabında Dikkate Alınması Gereken Ücret-

Ücret dışındaki para veya para ile ölçülebilen menfaatlerin, tazminata yansıtılmasında son bir yıl içinde yapılan ödemeler toplamının 365’e bölünmesi suretiyle bir güne düşen miktarın belirleneceği- Dönemsel bir niteliği olmayan parasal haklar bakımından, yıl içinde yapılan ödemelerin 365 güne bölünmesi suretiyle bir güne düşen tutarın belirlenmesinin yerinde olduğu- İşçiye dini bayramlarda yılda iki kez ödenen harçlığın belli bir dönem için yapıldığının söylenemeyeceği-  Periyodik olarak ödenen ve yıl içinde artmış olan parasal haklar yönünden son dönem ödemesinin ait olduğu dilimin günlerine bölünmesi ile tazminata esas ücrete yansıtılacak tutarın daha doğru biçimde belirlenebileceği- Banka kayıtlarına göre şoför olan davacıya her ay ücret ve harcırah adı altında ayrı ayrı ödemelerin yapılmış olduğu anlaşılmakla, bilirkişi raporunda harcırahın yol gideri olduğundan ücrete dahil edilemeyeceği belirtilerek davacının en son ücreti buna göre hesaplanmışsa da, mahkemece, davacının kıdem tazminatına esas ücretine son 1 yıl içinde almış olduğu harcırah miktarlarının ortalaması ilave edilerek giydirilmiş ücretinin belirlenmesi gerektiği-