"....Alacaklı banka tarafından 29.03.2011 keşide tarihli 6.500.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak 462.319,17 TL alacağın tahsili için 10 örnek takip başlatıldığı, borçluların icra mahkemesine başvurusunda, takibe konu bononun 29.03.2011 tanzim tarihli 5.000.000,00 TL’lik taksitli ticari kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan 4.465.696,00 TL borcun ödendiğini ancak bakiye faiz alacağı bulunduğu gerekçesi ile takibe geçildiğini ileri sürerek takibin iptalini istedikleri, ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02.11.2016 tarih, 2016/543 E. - 716 K. sayılı kararı ile borca itirazın reddedildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 27.12.2016 tarih ve 2016/240 E.-248 K. sayılı kararı ile HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir.
İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir.
HGK'nun 14.3.2001 tarih, 2001/12-233 ve 20.6.2001 tarih, 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir.
Senedin, teminat senedi olduğu iddiası İcra ve İflas Kanunu'nun 169/a maddesi kapsamında borca itirazdır. Aynı Kanun'un 169/a-5. maddesi uyarınca itirazın kabulü halinde takibin durmasına karar verilir.
Takibe konu bononun tanzim tarihi ile taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinin aynı tarihli ve bononun 6.500.000,00 TL bedelli olduğu, alacaklı vekilinin 12.08.2016 havale tarihli cevap dilekçesindeki; “icra takibinde yer alan tutar 4.465.696,00 TL'nin bakiye faizi ile rotatif kredisinden kalan bakiye tutar olup...” şeklindeki beyanı ile senedin ödenmiş olan kredi borcundan kalan bakiye alacaklar için takibe konulduğu görülmektedir. Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde bononun kredi sözleşmesi ile birlikte teminat olarak verildiği, kredi sözleşmesinin ödenmeyen kısmı için anılan senedin takibe konulduğu anlaşılmaktadır.
O halde, yerel mahkemece borçluların borca itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir..."
12. HD. 19.02.2018 T. E: 2017/1985, K: 1543
Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın