İçerik Akışı
Meskeniyet Şikayetinin Süresi- Kıymet Takdirinde Borçlunun Hazır Olması-
Kıymet takdir tutanağında "borçlu.. hazır, bilgi verildi, anladım dedi, işleme geçildi" ibaresi yazılı ise de, tutanakta "borçlunun imzası" olmadığı gibi, "imzadan imtina ettiği"ne dair bir kayıt da mevcut olmadığından, borçlunun taşınmazına konan bu haczi şikayet dilekçesinde beyan ettiği tarihte öğrendiğinin kabulü gerekeceği-
Mesleki Eşya- Haczedilmezlik Şikayeti-
Diş hekiminin muayenehanesinin mesleki eşya olarak kabul edilemeyeceği-
Usulsüz Tebligat Şikayeti--
Tebligat anında muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit ve tevsik edilmeksizin doğrudan aynı konutta oturan oğluna yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Delillerin Bildirilmesi-
Davacı, dava dilekçesinde nüfus kaydından başka herhangi bir delile dayanmadığından, dayanılmayan delilin bildirilmesi için ön inceleme aşamasında verilen sürenin de sonuç doğurmayacağı ve davacının süresinde bildirmediği tanıklarının beyanlarının dikkate alınamayacağı-
Haksız El Koymadan Kaynaklanan Tazminat İstemi- Tazminatın Kapsamı ve İndirilmesi-
Haksız el koymadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada, davacının 4926 sayılı Yasaya muhalefetten yargılandığı ceza dosyasında vekiline ödemiş olduğu vekalet ücretini maddi tazminat olarak isteyemeyeceği- Davacının nakliyecilikte kullandığı aracına el konulması nedeniyle zarar hesabı yapılırken, bu süreçte her gün istisnasız taşımacılık yapıldığı kabul edilerek aracın muhafaza altında kaldığı her gün için kazanç kaybı hesaplanması hayatın olağan akışına uygun olmadığı- Kazanç kaybına yönelik tazminat kaleminin tümden kabulü yerine uygun miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği-
Kredinin Niteliğinin Belirlenmesi-
“Konut Finansmanı Kredi Sözleşmesi” başlıklı sözleşmede konutun niteliğinin "dükkan" olarak yazılı olduğu görüldüğünden, dava konusu kredinin ticari nitelikte olup olmadığının araştırılması, kredinin ticari kredi olduğunun belirlenmesi halinde tüketici mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerektiği bu konuda inceleme yapılmadan kredinin tüketici kredisi olduğunun kabul edilemeyeceği-
İcra ve İflâs Hukukunda Tasarrufun İptali Davaları
İİK.'nun 277-284. (ve 6183 s. K.'nun 24-31.) maddeleri arasında düzenlenmiş bulunan "Tasarrufun İptali Davalarına İlişkin Bu Eser"; ‘İptal Davasının Hukuki Niteliği ve Amacı’, ‘İptal Davasının Konusu’, ‘İptale Tâbi Tasarruflar’ ve ‘Yargılama’ bölümlerinden oluşmaktadır. Önceki baskıların tükenmesi üzerine -genişletilerek- yeniden hazırlanan bu eserde, günümüzde oldukça yaygın olan bu dava türü, bilimsel eser ve makalelerdeki teorik görüşlere atıf yapılarak ve içtihat özetlerine yer verilerek ayrıntılı biçimde incelenmiştir.
Kayıp-Kaçak Bedelinin İstirdatı- Yargılama Giderleri- Vekalet Ücreti-
Dava açıldıktan sonra yapılan yasa değişikliği nedeniyle, davacının elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkin dava açmasında haksız sayılamayacağı, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat İstemi- İcranın İadesi-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davada, hakkındaki hüküm kesinleşmiş olan davalı yönünden, bozma ilamı sonrası, davanın konusunun kalmadığı- Müşterek müteselsil sorumlulukta borçlulardan birinin borcu ödemesi ile diğer borçlunun da borçtan kurtulacağı- Bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada yeni kusur durumuna göre davacı tarafın hak edeceği maddi tazminat tutarı, davalının kullandığı aracın dava dışı zorunlu trafik sigorta şirketince daha önceden yapılan ödemeyle fazlasıyla karşılandığından maddi tazminata ilişkin borcun sona ereceği ve maddi tazminat bakımından davanın konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesinin isabetli olduğu, bu davalı tarafından davacı tarafa icra kanalıyla fazladan yapılan maddi tazminat ödemesinin (İİK. mad. 40) icranın iadesi hükümlerine göre ileride davacıdan talep edilebilmesi hakkı bakımından, davalının, yeni kusur oranına göre aslında sorumlu olması gereken maddi tazminat miktarı bakımından da bir tespitte bulunulması gerektiği- İlamlı icra emrine itiraz etme hakkı olmayan ve bu nedenle hakkındaki icra takibi kesinleşen borçlunun, takibi durdurabilmek için bu borcu cebri icra tehdidi altında ödemekten başka çaresi olmadığı ve bu durumda, iradi olarak borcun ödenmesinden bahsedilemeyeceği- İlk ilamda %75 kusur oranına göre davalı 15.000 TL manevi tazminata hükmedildiği halde, bozma ilamı sonrası davalının kusur oranının %35’e düştüğünden, yeni kusur durumu, maluliyet derecesi, ekonomik ve sosyal durum, duyulan acı gibi nedenler dikkate alınarak ilk ilamda belirlenen manevi tazminattan daha düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Haciz Müzekkeresine Yönelik Şikayet Hakkı-
Haciz müzekkeresine konu hakkın haczinin, şeklen ya da esasen mümkün olup olmadığı, borçlunun hukukunu ilgilendirmekte olup, 3. kişinin korunmaya değer hukuki yararı olmadığından haciz müzekkeresinin iptali için şikayet yoluna başvuramayacağı-