"....Şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda; taşınmazı 16/04/2010 tarihli ihalede 3.400.000 TL bedelle satın aldığını, bedelin 10 günlük süre içinde ödenmemesi üzerine ikinci en yüksek pey süren dava dışı Ü. Ç.’e taşınmazı alması için muhtıra çıkarıldığını, bu alıcı adayının da teklifi kabul etmemesi sonucu ihalenin feshine, satışın düşürülmesine karar verildiğini, diğer hissedarların masrafları yatıracaklarını bildirmeleri üzerine iki ayrı satış günü verilerek taşınmazın yeniden ihaleye çıkarıldığını, 1. artırmada 2.660.000 TL'ye kendisine ihale olunduğunu, icra müdürlüğünce iki ihale bedeli arasındaki farktan ihale alıcısı kooperatifin sorumlu olduğuna karar verildiğini ve H. B. hissesine düşen 52.512,97 TL’nin yatırılması için muhtıra çıkartıldığını, kendisinin, iki ihale bedeli arasındaki farktan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, ihalenin yeni bir satış kararı ile yapıldığını, İİK'nun 133. maddesine göre işlem yapılmadığını ileri sürerek muhtıranın iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 133/1. maddesinde; “Taşınmaz kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse, ihale kararı icra memuru tarafından kaldırılarak teminat akçesi alıcının ikinci fıkra gereğince mesul bulunduğu meblağa mahsup edilmek üzere alıkonulur. Kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kimsenin ileri sürdüğü pey, 129. maddenin aradığı şartlara uygun bulunması ve bu kimsenin adresinin de malum olması halinde, bir muhtıra tebliğ edilerek arzettiği bedelle taşınmaz kendisine teklif edilir ve üç gün zarfında almaya razı olursa ona ihale olunur. Razı olmaz veya cevapsız bırakılırsa veya bulunmazsa taşınmaz icra dairesince hemen artırmaya çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu artırmada, teklifin, 129. maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz ençok artırana ihale olunur”, aynı maddenin 2. fıkrasında ise; “İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesuldürler. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunur. Bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil olunur” hükümleri yer almaktadır.
Somut olayda, 16.04.2010 tarihinde yapılan ihalede taşınmazın şikayetçiye ihale edildiği, ancak, ihale bedelini, kendisine verilen süre zarfında yatırmadığı, ihale bedeli yatırılmayan bu taşınmaza ilişkin yeniden düzenlenen satış ilanı ile taşınmazın 01.11.2010 günü 1. satışının, 10.11.2010 günü 2. satışının yapılmasına karar verildiği, taşınmazların iki ayrı satış günü belirlenmek suretiyle ihalesinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Taşınmazlar, şikayetçi ihale alıcısı tarafından ihale bedelinin yatırılmaması üzerine, İİK'nun 133/1. maddesi uyarınca ihale kararı geri alınıp tek bir satış günü belirlenmek suretiyle tamamlayıcı ihale ile satılmamış olduğundan, başka bir anlatımla, yeni bir satış kararına dayalı olarak 1. ve 2. satış günü belirlenerek ayrı bir ihale ile satıldığından ve re'sen taşınmazın hemen satışa çıkarılması gerekirken, Av. S. P.'ın 26.07.2010 tarihli talebi ile satışa çıkarılarak satışın gerçekleştirildiği, bu suretle İİK'nun 133. maddesinde yazılı usule uyulmadan ikinci kez yeniden ihaleye çıkarıldığı anlaşıldığından, ilk ihale alıcısı olan şikayetçinin, iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumluluğu bulunmamaktadır.
Karşı Oy Yazısı:
İİK'nun 133/1. maddesinde ihalenin kaldırılması sonrası ikinci en yüksek pey süren ihaleyi almaya razı olmaz ise taşınmaz icra dairesince hemen artırmaya çıkarılır. "Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu artırmada teklifin 129 uncu maddedeki hükümlere uyması satış ile taşınmaz en çok artırana ihale olunur" hükmünü öngörmektedir.
17/07/2003 tarihinde 4949 sayılı Kanun ile İİK'nun 129. maddesinde yapılan değişiklikle uyum sağlanması için, 133. maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan " ilk fıkrasına" ibaresi "aradığı şartlara" ve beşinci cümlesinde yer alan "maddenin ikinci fıkrasına" ibaresi "maddedeki" şeklinde değiştirilmiştir.
05/01/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun İİK'nun 129. maddedeki gerek birinci gerekse ikinci artırmada ihalenin yapılabilmesi için %50 koşulu getirmiş olduğundan tamamlayıcı ihalenin birinci artırmada veya ikinci artırmada yapılmasının bir önemi kalmamıştır. Dolayısı ile tek satış günü verme ile iki ayrı satış günü vermenin sonuca etkisi bulunmamaktadır. Kaldı ki İİK'nun 133/1. maddesi teklifin 129. maddedeki hükümlere uyması satış ile taşınmazın en çok artırana ihale olunur denmektedir. Anılan madde 129. maddesinin tamamına gönderme yapmış olup tamamlayıcı ihalenin bu madde hükümlerine göre yapılması gerekir.
Somut olayda her ne kadar iki ayrı satış günü verilmiş ise de tamamlayıcı ihale için gerekli olan hemen satışa çıkarma ve satıştan en az 7 gün önce satışın ilanı yapılmış ise İİK'nun 129. maddesindeki şartlara uygun ihale yapılmıştır. Bu durumda ihale alıcının iki ihale bedeli arası farktan sorumluluğu için gerekli şartlar meydana gelmiştir. İİK'nun 129. maddesi uyarınca birinci ve ikinci satışta malın ihalesi için teklif edilen bedel aynı olduğundan tamamlayıcı ihale için tek satış veya iki satış günü verilmesinin sonuca etkisi olmayıp bu husus taşınmazın yeniden ihaleye çıkarıldığı anlamına gelmez. Şikayetin reddi yönündeki mahkeme kararının onanması görüşünde olduğumdan Dairenin sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum.
12. HD. 19.12.2017 T. E: 2016/25204, K: 15862
Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın