İçerik Akışı
Limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tahsili-
Ortağın bilgi almak için her seferinde genel kurula ve mahkemeye başvurmak zorunda kalması halinde bu durumun şirketten çıkma talebi için haklı sebep oluşturabileceği- Davacının, müdürün şirketi bildiği gibi yönettiği iddiası soyut bir iddia olup yargılama sırasında bu iddia somut delillerle ispatlanamadığından, mahkemece, dinlenilen tanıkların beyanları da davacının haklılığını kanıtlamaya yeterli bulunmadığından, davacının TTK. mad. 638/2 gereğince haklı sebepleri ispatlayamamış olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Muarazanın men'i- Tüketici, Bilgi Edinme Kanunu kapsamında, tüketici kredisi sözleşmesi gereğince tahsil edilen ana para ve faiz ödemeleri dışındaki bedellerin nelerden ibaret olduğunu bankadan öğrenebilir mi?
Davacının ne kadar kredi kullandığı, kendisine fiilen ne kadar ödeme yapıldığı, ne miktarda ödeme yapacağı ve kullanılan kredi tutarının ne kadarının masraf ve komisyon olarak tahsil edildiği davacıya verilen belgelerden (sözleşmenin bir nüshası, geri ödeme planının bir sureti ve kredi kullandırım dekontu vs.) açıkça anlaşılmakta olup davacının sureti kendisinde bulunan belgeleri yeniden bankadan talep ederek muaraza yaratmasının hukuken korunamayacağı- Davacı tarafından haksız olarak yapıldığı iddia edilen kesintinin iadesi için miktar belirtmeksizin Tüketici Sorunları Hakem Heyetine harçsız olarak başvurulmasının mümkün olduğu- Yapılan kesinti tutarına göre hakem heyetince verilen karar kesin veya Tüketici Mahkemesinde açılacak dava için delil niteliği taşıyacağı, davacı yanın amacı, kredi kullanımı esnasında haksız olarak yapıldığı ileri sürülen kesintinin iadesinin sağlanması olduğundan, bu amaçla başvurulacak hukuki mercilerce öncelikle bankaca yapılan kesinti tutarının belirleneceği göz önüne alındığında davacının isteminin ayrı bir dava şeklinde ileri sürülmesinde hukuki yararı da bulunmadığı-
Muris muvazaası- Temlikin gerçek yönü- Miras bırakanın asıl irade ve amacı-
Mirasbırakanın hasta olduğu ve davalı ile birlikte yaşadığı, diğer çocukları ile arasında mal kaçırmasını gerektirir bir husumet bulunmadığı anlaşılmakta olup terekesinde 33 parça taşınmazı daha bulunduğu, mal kaçırma kastı ile hareket etseydi dava konusu taşınmazın tamamını devredebileceği gibi terekesindeki diğer taşınmazları da davalıya temlik edebileceği açık olduğundan, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Duruşma gününün UYAP sisteminden öğrenilmesine karar verilip verilemeyeceği-
Bir usul hükmünün yürürlüğe girmesinden sonra bir dava açılırsa bu davaya yeni usul kurallarının uygulanmasının esas olduğu, usul hükümleri kanunda aksine bir düzenleme getirilmediği takdirde tamamlanmış usul işlemlerine bir etkisi olmayacağı, önceki kanuna göre yapılmış ve tamamlanmış olan işlemler geçerliğini koruyacağı- Mevzuatımızda UYAP sisteminden öğrenme diye bir tebligat usulü bulunmadığından, mazeret dilekçesinde talep olsa bile duruşma gününün UYAP sisteminden öğrenilmesine karar verilemeyeceği-
Tasarrufun İptali- Üçüncü kişinin icranın geri bırakılmasını talep etmesi-
Tasarruf iptal davasında taşınmazı muvazaalı devralan üçüncü kişinin tasarrufu iptal davasının kabulü ile takip borçlusu haline gelmeyeceği- Zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını ancak takip borçlusunun ileri sürebileceği-
İş sözleşmelerinde bağımlılık unsuru-
Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kar ve zarara katılıp katılmaması, girişimcinin sahip olduğu karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önem taşıdığı- Bağımsız çalışanı, işçiden ayıran ilk önemli kriterin, çalışan kişinin yaptığı işin yönetimi ve gerçek denetiminin kime ait olduğu- Çalışanın münhasıran aynı iş sahibi için çalışması, tek başına yeterli olmasa da aralarında bağımlılık ilişkisi bulunduğuna delil oluşturabileceği- Kural olarak işçi sayılan kişinin kendi işçileri ve müşterileri bulunmayacağından, münhasıran bir iş sahibi için çalışan kişinin, ücreti kendisi tarafından ödenen yardımcı eleman çalıştırması ve işin görülmesinde ondan yaralanması hallerinde çalışma ilişkisinin bağımsız olduğu-
Namı müstearın ispatı- HMK 203-
Davalılar, karşı davalarında çekişme konusu 3 parsel sayılı taşınmazı 3. kişiden satın alırken satış bedelinin 1/3’lük kısmının mirasbırakan tarafından ödendiğini, kalan kısmın ise kendileri tarafından ödendiğini ancak tescilin mirasbırakan adına yapıldığını iddia etmiş olup bu iddia, namı müstear hukuki sebebine dayalı olduğundan, iddianın yazılı delille ispatı gerektiği, bu tür olaylarda HMK 203. maddesinin uygulanmayacağı- Davalılar savunmalarını kanıtlar nitelikte bir yazılı delil bildirmediklerinden, karşı davada 3 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının mirasbırakana ait olduğu şeklindeki istemin reddine; asıl dava yönünden ise davalılar adına paylı olarak kayıtlı 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali- İhtiyati haciz-
Tasarrufun iptali davası kapsamında tedbir niteliğinde verilen ihtiyati haciz kararı ile haczedilmiş olan ve bu suretle icra dosyasında celbedilerek alacaklıya ödemesi yapılan para alacağı üzerindeki ihtiyati haciz kararı, yerel mahkemenin kararı ile verilen 'konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına' dair karar ile hükümsüz kalmış olduğundan, geçerliliği bulunmayan ihtiyati haciz kararına istinaden alacaklıya ödenmiş olan paranın iadesinin gerektiğine ilişkin icra müdürü kararında ve bu müdürlük kararı dayanak yapılarak alacaklı yana muhtıra gönderilmesine ilişkin icra müdürlüğü işleminde usul ve yasaya uymayan bir yönün olmadığı-
Somutlaştırma Yükü- Hakimin Davayı Aydınlatma Görevi-
Dava dilekçesinde, somutlaştırma yükünün yerine getirilmemiş olması halinde, öncelikle hâkim davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemesi gerektiği, ancak bu eksiklik tamamlanırsa yargılamaya devam edilerek karar verileceği, bu eksiklik tamamlanmaz ve somutlaştırma gerçekleşmezse, ispatsız kalan davanın reddine karar verileceğinden, dava dilekçesinde, davacının ödenmesi gereken aylık ücretinden her ay cüzi bir miktarının ödendiği, ödenmeyen ücret ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsilinin talep edilmiş olması şekli ile soyut ve genel anlatımlar içerdiğinden, öncelikle davacıdan ücret ve ikramiye alacağı taleplerinin hangi aylara ilişkin olduğu ile ödenmeyen ücret ve ikramiye alacağı açıklattırılması ve işverenden davacıya yapılan ödemeye ilişkin bilgi ve belgeler de istenerek davacının talepleri ve işverence ibraz edilecek bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Hukuki Dinlenilme Hakkı- Yemin Teklifi-
Hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği, bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsadığı, bilgilenme/ bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerektiği, somut olayda bilirkişi raporunun davalıya tebliği gerekirken tebliğ edilmeden hukuki dinlenilme hakkı kısıtlanarak karar verildiği- Yeminin konusunun, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardan oluştuğu, bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılacağı, somut olayda davalı taraf, süresinde verdiği cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olmasına rağmen herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin bu teklifin yerine getirilmemesinin hatalı olduğu-