İçerik Akışı

Avukatlık Kanunu mad. 165

Avukatın ücretinden vekil edenin hasmının sorumlu olabilmesi için, avukatın takip ettiği davanın taraflarının aralarındaki ihtilafı sulh yolu ile ve her şekilde olursa olsun anlaşarak sonuçlandırmaları ve takipsiz bırakmaları gerektiği-  Sulh anlaşmasının duruşmada olması veya yazılı bir metne dayanması gerekmediği, olayların gelişiminden böyle bir sonucun olduğunun anlaşılmasının da yeterli olduğu- Davacının vekil edeni davalı ile vekil edenin hasmının anlaşarak uyuşmazlığı sona erdirdikleri, davacı avukatın azlinin haksızlığı ile vekalet ücretine hak kazandığı anlaşıldığından, Avukatlık Kanunu mad. 165 gereği, davacının hakettiği vekalet ücreti alacağından davalılardan AŞ'in de müteselsilen sorumlu olduğu-

Namı-ı Müstear Kavramı-

Adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasına  "nam-ı müstear" dendiği ve bu tür işlemlerin İİK. mad. 277 vd. uyarınca iptalinin istenebileceği- Mahkemenin "borçlu ile üçüncü kişi arasında bir tasarruf bulunmaması sebebi ile davayı reddetmesi isabetsizse de, tasarruf borcun doğumundan önce yapıldığından tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiği- Davanın, "dava koşulu yokluğu"ndan reddedilmesi halinde, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-

(Taşınmazın Tahliyesi Sırasında) Haksız Fiil Nedeniyle Tazminat İstemi-

Taşınmazı tahliye eden davalıların taşınmaza kasten zarar vermesi hukuka aykırı olmakla birlikte, kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığından, taşınmaz maliki lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği-

Şikayet Dilekçesindeki İfadelerin Kişilik Haklarına Saldırı Niteliğinde Olup Olmadığı-

Davalının davacı hakimin yaptığı işlemlerden dolayı Adalet Komisyonu Başkanlığı’na verdiği şikayet dilekçesinde, ''İş bu davanın yargılamasının devam ederken davacı tarafından ... tarihinde dava açıp, aynı gün içinde karar verilmesi de düşündürücüdür'' şeklindeki ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek mahiyette olmadığı-

Vekalet Ücreti Alacaklarının Tahsili- Haklı/Haksız Azil- Savunmanın Genişletilmesi-

Müvekkilin, azilnamede bildirmiş olduğu azil sebepleri ile bağlı olmayıp, açılan bir davada yeni ve başkaca azil sebepleri bildirebileceği- Davalının, cevap dilekçesi ile"haczedilen mallarının satışının istenilmemesi" nedeni ile zarara uğradığını savunup, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonraki bir aşamada, "davacının icra takip dosyasında işlemleri ağırdan aldığını ve makul sürede yapmadığını" ileri sürmesinin ise savunmanın genişletilmesi kapsamında olduğu (HMK. mad. 141)- Davalının cevap dilekçesinde bildirmiş olduğu azil sebebi ile bağlı olup, davalının savunmanın genişletilmesi niteliği taşıyan azil gerekçelerinin dinlenilmeyeceği-

Emlak Komisyonculuğu Ücreti- Cezai Şart-

Mülk sahibi ile alıcı arasında gayrimenkulün satışına aracılık yapıldığına dair komisyon sözleşmesi gereğince, davalı tarafından taşınmazın satış bedelinin % 3’ü oranında tellaliye ücretinin ödenmesinin taahhüt edildiği; sözleşmenin tamamlanmasından sonra haksız olarak alımdan vazgeçmiş olması nedeniyle sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedelinin % 3'ü oranında tellallık ücretinin davalı alıcı tarafından ödemesi gereken tellallık ücreti olup, davalının alıcı sıfatıyla sözleşme gereğince üstlendiği ücreti ödemekle yükümlü olduğu- Bunun dışında talep edilen % 3’ü oranındaki kısmının ise cezai şart niteliğinde bulunduğu- Davalı tacir olmadığından, TBK. mad. 182/son gereğince, hakimin fahiş gördüğü cezai şartları re'sen tenkis etmesi gerektiği ve ceza koşulunun fahiş olup olmadığının, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmesi ve hüküm altına alınan ceza miktarının, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmesi gerektiği- Davalının sözleşmenin tamamlanmasından sonra haksız olarak taşınmazı almaktan vazgeçmiş olması nedeniyle sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedelinin % 3’ü oranında tellaliye ücretinin ödenmesinin yanında geri kalan % 3’ü oranındaki cezai şarttan da indirim yapılarak davalının sorumlu tutulması gerektiği-

Davacı Bankanın (Eski Müdür Yardımcılarından) Zararının Tazmini İstemi-

"Temerrüt faizi"ne ayrıca "temerrüt faizi" yürütülemeyeceği (TBK. mad. 121/3)- Banka müdür ve müdür yardımcısının, dava dışı firmalara usulsüz kredi kullandırmaları nedeniyle tahsil edilemeyen krediler nedeniyle oluşan zarar, dava dilekçesinde ana paranın dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsili şeklinde talep edilmiş olduğundan, faize faiz yürütülmesine neden olacak şekilde asıl alacak miktarına işlemiş faiz miktarı eklenerek ulaşılan toplam miktara dava tarihinden itibaren yeniden faiz yürütülmesine karar verilmesinin hatalı olduğu-

İpotek Bedelinin Uyarlanması İstemi-

1960 yılında davacıların murisi lehine tesis edilen ipotek bedelinin uyarlanması istemine ilişkin davada, davacıların murislerinin 1987 yılında ölümünden yaklaşık 26 yıl geçtikten sonra bu davayı açımış olması karşısında, sözleşmenin davacılar tarafından benimsendiğinin ve bu nedenle dava konusu olayda TBK. mad. 138 gereğince uyarlama koşullarının bulunmadığının kabulü gerektiği-

Akdi Avukatlık Ücretinin Ödendiğinin İspatı-

Davaya konu vekalet ücretine dayanak tapu iptal tescil davası, davacı tarafın istifasından önce sonuçlanmış olup davalının akdi vekalet ücretinin ödendiğini savunduğuna göre bu iddiasını ispatlamak zorunda olduğu- Davacı tarafından düzenlenen takip edilen işlere ilişkin  hesap özetlerinde davaya konu ücrete yer verilmemesinin, bu ücretin ödendiği anlamına gelmeyeceği-

Terör Zararlarının Tazmini için İlgili Komisyondan Tazminat Alınması- İş Takibi Konusundaki Hukuki Yardımlarda Ödenecek Ücret (AAÜT)

Terör zararlarının tazmini için ilgili komisyondan tazminat alınması hususunda yürütülen iş, ancak iş takibi konusundaki hukuki yardım kapsamında değerlendirilebileceğinden mahkemece azil tarihinde geçerli Avukatlık Ücret Tarifesinde İş Takibi konusundaki hukuki yardımlarda ödenecek ücret dikkate alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerektiği-