İçerik Akışı
Sadece süre tutum dilekçesi sunulması halinde yapılması gereken inceleme-
İcra mahkemesi kararının tefhimi üzerine istinaf dilekçesini verdiği halde, icra mahkemesi kararının tebliğ edildiği tarihten sonra istinaf gerekçelerini içeren dilekçe verilmemesi durumunda, Bölge Adliye Mahkemesinin, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapması gerektiği- İncelenen mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık tespit edilmez ise, işin esasına dair inceleme yapılmış olacağından, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kredi kartı alacağı- Tasarrufun iptali davası- Borcun doğum tarihi-
Tasarrufun iptali davalarının amacının, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu- Banka ile davalı borçlu arasındaki kredi kartı sözleşmesinin ilk olarak 31/03/2007 tarihinde yapıldığı, daha sonra da 13/01/2012 tarihinde yenilendiği, buna göre alacak-borç ilişkisinin dava konusu tasarruf tarihinden (06/03/2013) önceye dayandığı- Borcun doğumunun tasarruf tarihinden önce olduğunun kabulü ile davalı üçüncü kişinin davalı borçlunun eşinin kardeşi olması nedeniyle davalı üçüncü kişinin borçlunun alacaklıdan mal kaçırma ya da alacaklıyı zarar kastını bildiği veya bilebilecek durumda olup olmadığının İİK. mad. 280 kapsamında değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi-manevi zararın ödetilmesine ilişkin tazminat istemi-
6111 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra açılan davada, mahkemece sözü edilen yasa değerlendirilmeden hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacılar tarafından faturalandırılan belgeli tedavi giderleri tespit edilerek mahkemece bu bedellere hükmedilmiş olup davacılar tarafından talep edilen ve belgelendirilen tedavi giderleri 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesi kapsamında olduğundan, dava dışı SGK'nın sorumluluğun da bulunduğun belgeli tedavi giderleri bakımından davalılara husumet yöneltilemeyeceğinden davanın reddi gerektiği-
İlk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda doğru bulunması- Verilen "istinaf başvurusunun esastan reddi" kararının niteliği ve alınması gereken harç-
Davacıya düzenli olarak aylık ödemeye denk gelecek periyotlarda ve aynı miktarda ödeme yapıldığı, verilen talimatın havale emri olduğu, bu talimatını her zaman geri alabileceği ancak alınmadığı, bu ödemelerin borç olarak verildiğinin davalı tarafça ispatlanamadığından davanın kabulü gerektiği- İlk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda doğru bulunarak verilen "istinaf başvurusunun esastan reddi" kararının niteliği ve alınması gereken harç-
Cezai şart isteyen tarafın kusursuz olması gerektiği-
Davacının satıcı acentesinin sözleşmeye (… acente ilgili sipariş miktarını ve çeşitlerini satıcıya iletecek ve sipariş konusu malzemeleri satıcıdan, alıcıya gönderilmesi amacı ile satın alacaktır... şeklindeki hükme) aykırı olarak fatura konusu sözleşmedeki aynı türden olan ürünleri (demonte kepenk sistemi ve muhtelif saçlar) başkasından temin ederek alıcıya ihraç ettiği, söz konusu ürünleri satıcıdan temin etmediği, zira bu fatura içeriği ürünlerin imalatçı firmasına ilişkin herhangi bir bilgiye yer verilmediği, bu şekilde davacının sözleşme hükmüne uymadığı, davalı-satıcı AŞ’nin de davacı acenteyi devre dışı bırakmak suretiyle ihracat beyannamesi ile doğrudan alıcı Ltd.’ye dekoratif demir ürünleri ihraç ederek sözleşme hükmüne uymadığı, bu şekilde davacı ve davalı yanın sözleşmeye aykırı davrandıkları, dolayısıyla her iki tarafın da doğruluk ve dürüstlük ilkesine sadık kalmadığı- Cezai şart isteyen tarafın kusursuz olması gerektiği-
Kredi erken kapama komisyonunun iadesi- Hesaplama yöntemi- Belirsiz alacak davası-
Erken kapama (ödeme) komisyonunun iadesi istemine ilişkin dava belirsiz alacak davası olarak açılabilir mi?
5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanununda 6537 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğe dayalı, tarımsal arazilerde satış halinde sınırdaş tarımsal arazi malikinin önalım hakkı-
Tarımsal arazilerde satış halinde sınırdaş tarımsal arazi malikinin önalım hakkı- Davacı ile davalının taşınmazının sınırdaş olup olmadığı ve dava konusu davacı ve davalı taşınmazlarının fiili kullanım durumuna göre tarımsal arazi niteliği taşıyıp taşımadığı hususlarında yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığından, mahkemece; taşınmaz başında fen bilirkişi ve ziraatçi bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak davacı ile davalının taşınmazının sınırdaş olup olmadığı, fen bilirkişisine tespit ettirilip usulüne uygun anlaşılabilir şekilde krokide göstermesinin istenilmesi, dava konusu taşınmazların fiili kullanım durumuna göre tarımsal arazi niteliği taşıyıp taşımadıkları tespit ettirilerek tarımsal bütünlük sağlanıp sağlanmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
İhale- Alacaklının teminat muafiyeti-
Alacağı ilk sırada yer almayan alacaklının ihaleye teminatsız katılması-
Whatsapp yazışmalarına dayalı iş adinin feshi- Kişisel veri- Haksız fesih-
Telefon ve internet ortamında internet vasıtası ile iletişimi gerçekleştiren Whatsapp sisteminde, kişinin, kişiler ile iletişime geçtiği gibi gruplar kurarak grup içerisinde iletişim gerçekleştirilmekte olduğu, ancak bu sistem kendi içinde korunan ve üçüncü kişilere kapalı bir konumda olduğundan, işçilerin iş akışını bozmadığı ve çalışmaların etkilemediği sürece bir grup kurmaları ve burada iletişim içinde olmalarının yasak olmadığı- İşçilerin bu kapsamda burada iletişimlerinin kişisel veri olarak da korunmasının esas olduğu- Whatsapp konuşmaları gizlilik içeren kişisel veri niteliğinde olduğundan, salt nasıl temin edildiği anlaşılamayan bu yazışmalara dayanılarak iş aktinin feshinin haksız olduğu; kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerektiği-
Kadının gerek kendisi gerek ailesi için, kocadan yersiz ekonomik taleplerde bulunmasının kusur sayılacağı-
Dava konusu olayda kocanın kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında kadına hakaret ettiği, kadının ise gerek kendisi gerek ailesi için, kocadan yersiz ekonomik taleplerde bulunduğu, birlik görevlerini ihmal ettiği, güven sarsıcı davranışlar sergilediği anlaşıldığından, tarafların bu kusurlu davranışları karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü gerektiği- Eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği-