İçerik Akışı

Üyelikten ihraca ilişkin kooperatif genel kurul kararının iptali istemi-

TBK. mad. 139/2 gereğince, alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebileceği- Davacı alacağı ile ilgili çekişme sona ermiş ve karar tarihinden önce kesinleşen mahkeme kararı ile davacı alacağının borcundan daha fazla olduğu anlaşılmış olmakla TBK. mad. 143 gereğince takas sonucu daha az olan borcun sona ereceği- Davacıya gönderilen ihtarnamelerde yer alan borç sona ermiş olduğundan gönderilen ihtarnamelerin usulsüz olduğu ve bu nedenle ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerektiği-

Sıra cetveli- Rüçhanlı alacak- Avukatlık ücreti-

Şikayetçi avukatların icra dosyalarına konu vekâlet ücretlerinin, Avukatlık Kanunu'nun 166/2. maddesi uyarınca şikayetçi avukatların çalışması sonucunda, müvekkil yararına, ilam gereğince tahsil edilecek para üzerinde rüçhan (imtiyaz) hakkı bulunduğu,- Şikayet olunan Vergi Dairesi'nin ilk sıradaki alacaklı ile iştirake şikayet etmemesi nedeniyle alacağının 6183 s. K. mad. 21/2, ikinci cümlesindeki alacaklardan olmadığının kabulü gerektiği- İcra Mahkemesince haciz işlemiyle ilgili icra memur işlemine şikayet üzerine karar verildiği, diğer anlatımla, sıra cetveline şikayet ile ilgili kesin hüküm bulunmadığı, şikayetin sıraya yönelik olduğu, yeni yapılacak sıra cetvelinin tebliği üzerine şikayet olunanlarca vekalet ücretinin Avukatlık Kanunu'nun 174/2. maddesi uyarınca haklı azil nedeniyle doğmadığı ileri sürülerek, sıra cetveline itiraz davası açılabileceği, bu aşamada azlin haksız olduğunun şikayetçilerce ileri sürülmesinin mahkemenin görevini etkileyemeyeceği ve sonuca bir etkisinin bulunmadığı- Öncelikle şikayetçi avukatların rüçhanlı avukatlık ücretlerinin ayrılması, kalan paranın birinci sırada yer alan haciz sahibi şikayet olunan A.Ş ile Vergi Dairesi arasında garameten paylaştırılması gerektiği- Şikayetçi avukatların dayandığı vekalet ücreti alacağının esas ve miktarı ile ilgili itirazların yeni yapılacak sıra cetvelinin tebliği üzerine şikayet olunanlarca süresinde asliye hukuk mahkemesinde açılacak sıra cetveline itiraz davasında çözümleneceği, bu şikayetin sadece sıraya ilişkin olduğu ve miktara ilişkin bir itiraz içermediği-

İtirazın iptali- Yetki-

İtirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazların da öncelikle incelenmesi gerektiği- Başlangıçta icra takibini yetkisiz icra dairesinde başlatan davasının daha sonra davalının yetki itirazı üzerine takibini 5521 s. K. mad. 5'de öngörülen ve işçi lehine konulan yetki kuralı kapsamında işin yapıldığı yerin bağlı olduğu ve bu nedenle yetkili olan icra dairelerine naklettiği, yetkili icra dairesince davalıya yeni ödeme emri gönderildiği anlaşıldığından, mahkemece itirazın iptali davasının esası hakkında karar verilmesi gerektiği- "İcra takibinde icra dairesinin yetkisine ilişkin itiraz hakkında karar verilmeden icra dosyasının yetkili icra dairelerine gönderilmesinin mümkün bulunmadığı, icra dairelerinin yetkisinin kamu düzeninden olmadığı, bu nedenle davacının davalı derneğin yetki itirazını kabul etmesi hâlinde, icra dosyasının ancak yetkili gösterilen icra dairelerine gönderilmesini talep edebileceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-

İşçilik alacağı- Eşit davranma ilkesi-

Davalı işverenin davacının üyesi olduğu işçi sendikası ile yapılan 01.06.1983-31.05.1985 yürürlük süreli TİS'in 89'uncu maddesi uyarınca tren yolu güzergahında oturan işçilere iş yerine geliş ve gidişlerde treni ücretsiz kullanmaları için banliyö ve tren kartı verdiği, ancak 1996 yılında TCDD tarafından, tren seferlerinin anılan güzergahta kaldırılması nedeni ile trenin geçtiği ve öncesinde trenden ücretsiz yararlanan işçiler için hizmet alım sözleşmesi sureti ile servis temin edilerek bu güzergâhtaki yerlerde oturan işçilerin iş yerine getirilip götürülmelerinin sağlandığı, sonraki dönem TİS'lerinde önceki uygulamaya devam edileceği yönünde hüküm bulunduğu, bu hâli ile iş verenin TİS hükmünü uyguladığı, iş müfettişliğine sunulan bilgi notunda yer alan yerlerin demiryolu güzergâhındaki yerler olup olmadığı, davalının demiryolu güzergâhında olmamasına rağmen servis koyduğu yerler bulunup bulunmadığı usulünce belirlenmesi, buna göre davalı işverenin "eşit işlem (davranma)" ilkesini ihlal edip etmediği belirlenerek sonuca gidilmesi gerektiği-

Maddi hata- Esaslı hata-

Asıl dava, borçlu olunmadığının tespiti ve fazla ödenen bedelin istirdadı; birleşen ilk dava, alacak; birleşen ikinci dava ise, itirazın iptali istemine ilişkin olup, bir sözleşmede taraflar dışındaki (üçüncü) kişilerin tanık sıfatıyla imzaları mevcut ise, o sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar hakkında bu kişilerin tanık olarak dinlenmesi konusunda taraflar arasında bir nevi delil sözleşmesi yapılmış sayılacağından davaya dayanak hisse devri ve borç tasfiye protokolünde imzası bulunan kişilerin beyanlarının değerlendirilip protokole aykırı düşmeyen beyanlarına itibar edilmesi gerektiği-

Telif tazminatı- FSEK. mad. 68- Varsayımsal bedelin belirlenmesi- Yıllık kiralama bedeli- Satış bedeli-

Davacıya ait eserin davalı tarafça izinsiz kullanılması nedeniyle, FSEK. mad. 68 uyarınca açılan tazminat istemli davada, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hem davacı tarafından sunulan satış fiyatları üzerinden davacının diğer müşterilerine yaptığı indirim oranlarının ortalaması uygulanarak varsayımsal bedel, hem de davacının söz konusu bilgisayar programını davalılara yıllık olarak kiralaması hâlinde uygulanacak varsayımsal bedel tespit edilmiş olup, varsayımsal sözleşme bedeli belirlenirken, emsal sözleşme örnekleri ile indirimli satışlara ait bilgiler ve faturalar da dikkate alınarak davacının bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmesi gerekeceğinden, davacının bilirkişi raporuna itirazları HMK. mad. 281 gereğince değerlendirilmeden ve FSEK’in 68. maddesinde düzenlenen “varsayımsal bedelin” mütecavizi caydırmaya yönelik medeni ceza niteliğinde olduğu gözetilmeden "yıllık kiralama bedeli" üzerinden hesaplanan varsayımsal sözleşme bedeline göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-

Aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak üzere yapılan takipler- Tahsil harcı-

İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipten ayrı olarak aynı kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılması halinde alacak tek olduğundan her iki dosyada yapılan tahsilatlar birlikte değerlendirilerek tek tahsil harcı alınması gerektiği-

Velayetin değiştirilmesi- İştirak nafakası-

Velayetin değiştirilmesine konu davada velayeti değiştirilen çocuk için hükmedilen velayet düzenlenmesine yönelik davaların fer'isi niteliğinde olan iştirak nafakası nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-

İlam niteliğinde belgeye dayalı ilamsız icra takip-

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurul Kararı uyarınca "elinde ilam olan alacaklarının ilamsız takip yoluna başvuramayacağı" ancak bu kararın ilam niteliğinde belgeleri kapsamadığı-

Slot cezalarının istirdadı-

Mahkemece davalı yanca kesilen faturaların davacıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise itiraz olup olmadığı ve davacının defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususlarının ve davacının ödeme sırasında ihtirazi kayıt koyup koymadığı öncelikle değerlendirilip faturaya itiraz yahut ihtirazi kayıt ile ödeme yok ise fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılacağı hükmü gereğince davanın reddi aksi halde; davacı zamlı konaklama ücretinin hangi gün ve saatlerde olduğunun tespit edilmediğini, alınan ücretin ne şekilde hesaplandığının belli olmadığını, davalı ise hukuka uygun verilen hizmet karşılığı ücret alındığı yönünde itirazlarda bulunulduğundan, slot ihlâlinin bulunup bulunmadığı, ihlâllerin sebebinin hangi tarih ve saatlerde meydana geldiğinin süresinin ne kadar olduğunun, ileri sürülen ihlâllerin cezayı gerektirip gerektirmediğinin, ceza gerektirmesi halinde ceza miktarının ne kadar olduğu hususlarında uzman bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-