İçerik Akışı

Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının tahsili istemi-

Davacı yaptığı işe göre "altıncı" sınıf kadrosu yerine "dördüncü" sınıf kadrosunda ücretlendirilebilir mi ve burada varılacak sonuca göre davacının fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarına hak kazanır mı?

Emlakçının ücret alacağı hangi şartlarda doğar?

"Taşınmazın satışı için aracılık eden tellalın saf dışı bırakılarak satışın sağlanması halinde tellallık ücretinin cezası ile birlikte ödeneceğine" ilişkin sözleşme maddesinin geçerli ve tarafları bağlayıcı olduğu- Davacı emlakçının aracılık faaliyeti tarafların satış konusunda mutabık kalmasını sağlayamadığı, satışın davaya konu sözleşmeden iki ay kadar sonra mal sahibinin yetkilendirdiği başka bir emlakçının çaba ve gayreti ile gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından davalının komisyon ücreti ödememek amacıyla davacı emlakçıyı saf dışı bırakmasından söz edilemeyeceği- Yer gösterme de tellallık faaliyetinin hazırlık işlemlerinden olup bu faaliyetler çerçevesinde neticenin elde edilememesi hâlinde salt yer gösterme işlemi nedeniyle herhangi bir hak iddiasında bulunulamayacağı-

Tasarrufun iptali- Davanın ön koşul yokluğundan reddi- Vekalet ücreti-

Borcun, "tasarruftan sonra" doğmuş olması halinde, davalı lehine "maktu" vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-

Davaların birleştirilmesi- Ara karar- Ara karardan dönme-

Ara karar niteliğindeki kararların geri alınmasının her zaman mümkün olduğu-

Ön inceleme yapılamadan feragat halinde akdi ve karşı yan vekalet ücreti-

Henüz ön inceleme duruşması yapılmadan davadan feragat edilmesi halinde, avukatın hak kazandığı karşı yan vekalet ücretinde -tarifede düzenlendiği şekilde- 1/2 indirim yapılması, akdi vekalet ücretinde ise indirime gidilmeden hesaplama yapılması gerektiği-

Borçlunun resmi olarak çalıştığına ilişkin kayıt bulunmayan adresine tebligat- Zabıta araştırması-

Borçlu "tebligatın çıkarıldığı iş yeri ile ilgisinin bulunmadığını" ileri sürmekte ve resmi olarak borçlunun o işyerinde çalıştığına ilişkin bir kayıt bulunmasa da, mahkemece yaptırılan zabıta araştırması ve şikayetten sonra yapılan fiili haciz esnasında borçlunun haciz mahallinde bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde; Tebligat Kanunu mad. 17 gereğince, buranın borçlunun iş yeri adresi olduğu ve tebligat yapılabileceğinin kabulü gerektiği-

Daha önce açılan boşanma davasında verilen ret kararının kesinleşmesinden itibaren başlayacak üç yıllık süre zarfında ortak hayatın yeniden kurulmadığını ispat yükünün taraflardan hangisine ait olduğu?

Daha önce açtığı boşanma davası ispatlayamadığı gerekçesiyle reddedilerek kesinleşen ve kesinleşme tarihinden üç yıldan sonra eldeki davayı açan davacı, ön inceleme duruşmasında "davaya ilişkin bildireceğim delilim yoktur" demek suretiyle kanunda öngörülen üç yıllık süre içerisinde ortak hayatın kurulması amacıyla bir araya gelinmediği hususunda herhangi bir ispat vasıtası sunmayacağını ortaya koymuş, davalı kadın ise davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamış olduğundan, HMK. mad. 128 gereğince dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmekle yetinmiş olup eldeki dava res'en araştırma ilkesinin uygulandığı bir dava da olmadığından, mahkemece, üç yıllık süre koşulu oluşmasına rağmen davacı kocanın delil bildirmemesi nedeniyle "bu sürede tarafların bir araya gelmediklerini" ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini isabetli olduğu-

Temerrüt-

Davalının temerrüdünün, ihtarnamenin tebliğ tarihinin ertesi gününden başlayacağı ve ihtarnamede tanınan atıfet dikkate alınarak temerrüdün takip eden gün gerçekleşeceği- Bilirkişi tarafından takip öncesi işlenmiş faiz hesap edilirken davalının temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında geçen sürenin dikkate alınması gerektiği-

Islah-

Davalar birleşse de iki ayrı dava bulunduğu- Davalar birleşmeden önce yapılan ıslah talebinin asıl dosyaya yönelik olduğu, davalar birleştikten sonra birleşen dosya ile ilk kez talep edilen yıllık izin alacağına yönelik yapılan ıslahın aynı davada iki kere yapılan ıslah olarak kabul edilemeyeceğinden davacının yıllık izin alacağına yönelik ıslah istemi yok sayılarak karar verilmesinin hatalı olduğu-

Anonim şirket payının devri- Ticari dava- Tasarrufun iptali- Görev- TTK. mad 380/1, 4/1-a

TTK'nun 380. maddesine dayandırılan tasarrufun iptali davasının asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-