İçerik Akışı
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi-
Ruhsatsız bir binada yüklenicinin hak iddia edemeyeceği- Dosya ile ilgili karar verildikten sonra imar barışına ilişkin düzenlemeye gidildiğinden, mahkemece bu düzenleme kapsamında ruhsatsızlığın giderilip giderilmeyeceği hususunda başvuru sonucuna göre bir karar verilmesi için kararın re'sen bozulması gerektiği- Taşınmazda kat irtifakı düzenlenmemiş ise de, bilirkişiden kat irtifakı düzenlenecekmiş gibi dava konusu taşınmazın arsa payı belirlenerek taşınmazda bu bağımsız bölüme isabet edecek hissenin iptali ile davacı adına tescili gerektiği-
İstihkak davası- Yetki- Birden fazla dava-
6100 sayılı HMK'da, HUMK’un 512. maddesine paralel bir düzenleme bulunmadığı- İstihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği- HMK. mad. 7/1 gereğince, davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılmasının mümkün olduğu- İstihkak davalarında kesin yetki kuralı öngörülmediğinden, yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği ve davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği yani hakimin re'sen yetkisizlik kararı veremeyeceği- Hacizle ilgili şikayetlerin, talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümleneceği, bu husus kesin yetki kuralı olduğundan re'sen uygulanacağı-
Menfi tespit- Mutlak ticari dava- Zamanaşımına uğramış senet-
Davacı, davalı ile aralarında traktör satışından kaynaklı borç ilişkisi olduğunu ileri sürmüş olup, davacı tacir olmadığı gibi, eldeki dava da Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığından, "zamanaşımına uğradığı iddia olunan senede dayalı başlatılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteğine" ilişkin davaya Asliye Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla bakılmaya devam edilmesine karar verilmesi gerektiği-
Haczin kaldırılması talep edilirse, harçtan sorumluluk-
Alacaklının icra dairesine başvurarak, "borçlunun taşınmazları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını" talep etmesi halinde, bu istem alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılabilmesi için (Harçlar Kanunu mad. 23 uyarınca) tahsil harcının ödenmesi gerektiği ve bu durumda harcın sorumlusunun haczin kaldırılmasını isteyen alacaklı olduğu-
İflasın ertelenmesi-
İflasın ertelenmesi davasında, ticaret mahkemesince verilen ara kararın icra mahkemesince yorumlanamayacağı- "Temlik işlemlerinin durdurulmasına" yönelik ara kararı alınmasına rağmen, bu ara kararından iki gün sonra davacı tarafından ipotek alacağının devir edildiği anlaşıldığından, mahkemece iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle yapılan temlik işlemi geçersiz olduğundan, temlik alanın alacaklı sıfatına sahip olamayacağı ve bu nedenle şikayetçinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile alacaklı sıfatıyla takip yapan temlik alanın aktif husumet yokluğu nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Tahkikat- Ön inceleme- Çekişmeli hususlar- Tanık delili- Tanık listesinin verme zamanı-
Mahkemece, "davacının süresinde delillerini sunmadığı" gerekçesiyle kiralananın tahliyesine ilişkin davanın reddine karar verilmişse de, önceleme duruşmasında, taraflar arasındaki çekişmeli hususların tespit edilmesi ve tahkikatın çekişmeli hususlar esas alınarak yürütülmesi asıl olup mahkemece, taraflara dilekçelerinde dayandıkları, ancak henüz sunmadıkları delilleri sunmaları için kesin süre verilmesi gerektiğinden ve daha önce tensiple veya inceleme tutanağı ile verilmiş olan süre sonuç doğurmayacağından, davacı vekiline, kira sözleşmelerini, tanıkların adı ve soyadı ile adreslerini, hangi tanığın hangi vakıaya ilişkin olduğunu içeren dilekçe vermesi için ön incelemeden sonra kesin mehil verilmeden davanın neticeye bağlanmasının hatalı olduğu-
Tanıkların hangi maddi vakıaya tanıklık ettiğinin yazılmaması-
Tarafların dava dilekçesi veya cevap dilekçesi ile vakıalara ve tanık deliline dayanmaları halinde her bir tanığın ayrı ayrı hangi maddi vakıaya tanıklık ettiğini yazılı olarak bildirmemeleri durumunda her bir tanığın dayanılan bütün vakıalar hakkında beyanda bulunacağının kabulü gerektiği-
Menfi tespit- İmza incelemesi- Borcu kabul-
İcra tutanağında davacı borçlunun borcu kabul ettiği görüldüğünden, artık, imza örnekleri üzerinden değerlendirme yapılarak menfi tespit davasının kabulüne karar verilemeyeceği, davanı reddi gerektiği-
Tasarrufun iptali davası- İcra takibinin varlığı- Terditli dava- İİK. mad. 277 ve ile TBK. mad. 19
İİK.'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali ve BK. mad. 19 uyarınca işlemin iptali taleplerine ilişkin açılan davada, İİK'nun 277.maddesine göre davanın görülebilmesi için gerekli olan kesinleşmiş ve varlığını devam ettiren bir takip olmadığından davanın reddi kararı yerinde olup, aynı davada terditli olarak talep edilen BK'nun 19.maddesi gereğince davanın reddi yerinde olmayıp işin esasına girilmesi gerektiği-
Sözleşmenin ifasının imkansız olması-
Taraflar arasındaki sözleşmeye konu inşaatın yapılacağı taşınmaz üzerinde bulunan mevcut yapının 2. derecede koruma altına alınan kültür varlığı olduğu, Kültür Varlıkları Koruma Kurulunca yıkımına izin verilmediği bu nedenle sözleşmenin ifasının imkansız olduğu, bu imkansızlığın sözleşmenin yapılmasından önce varolan objektif imkansızlık olduğu anlaşıldığından, TBK. nmd. 27/1 uyarınca sözleşme batıl olduğundan taraflar edimlerini yerine getirmekten kaçınabileceği ve karşılıklı verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebileceği- Mahkemece birleşen davada yüklenicinin sözleşmenin yerine getirilmesi nedeniyle yaptığı masraflardan emlak bina vergisi, tabiat varlıklarını koruma vergisi gibi arsa sahibinin malvarlığında artı değer yaratacak masrafların belirlenerek verilmesi gerektiği-