İçerik Akışı
Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesinden kaynaklanan alacak istemi-
Davacının kendi müvekkili ile arasındaki vekâlet ilişkisine göre hak ettiği akdi vekalet ücretinden, bu ilişkinin dışında bulunan davalının sorumlu tutulamayacağı-
Sözleşme uyarınca ödenmeyen bedelin tahsili- Perdenin kaldırılması-
İkinci sözleşmenin yüklenicisi olan şirketin % 99 hissesinin davacıya ait olduğu bu nedenle perdeyi kaldırmaya gerek bulunmadığı belirtilmişse de, bu durumda sözleşmenin bizzat tarafı olan gerçek kişinin sonradan kurduğu şirket ile aynı edimleri içeren bir sözleşmeyi davalı ile imzalayıp sonrasında danışmanlık talebinde bulunulmadığı halde ücret talep edilmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşır bir yanı bulunmadığı, "sırf tedbirli davranmadığı" gerekçesiyle eldeki davanın kabulü oluşa ve mevzuata uygun düşmediği- Tarafların sonraki sözleşmeyi ilk sözleşmenin yerine kaim olacak saikiyle imzaladıkları, ilk sözleşme uyarınca yükleniciden her hangi bir edim talep edilmediği anlaşıldığına göre davacının ilk sözleşme uyarınca davalıdan alacak talebinde bulunması mümkün görülmediği-
Kiralananın tahliyesi- Elbirliği halinde mülkiyet/paylı mülkiyet-
Kiralanan taşınmaz paylı mülkiyete konu ise her bir paydaş sadece kendi payına düşen alacağı talep edebileceği- Elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların birlikte icra takibi başlatmaları gerektiği- Kiralanan taşınmaz paylı mülkiyete konu ise her bir paydaşın sadece kendi payına düşen alacağı talep edebileceği- Elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların birlikte icra takibi başlatmaları gerektiği- Mahkemece dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı getirtilerek taşınmazın tabi olduğu mülkiyet türünün tespiti gerektiği-
Meskeniyet şikayetinde süre-
Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbi olduğu, şikayet süresinin haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağı-
Tasarrufun iptali- Mirasın reddi-
Borçlunun, babasının ölümü ile kendisine intikal edecek taşınmazdaki miras payının intikalini önlemek için mirası reddetmiş olması ve mirasın reddi şeklinde gerçekleşen bu tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde alacaklı tarafından dava açılmış olduğundan, mahkemece davanın İİK. mad. 277 vd. uyarınca açılan "tasarrufun iptali" isteğine ilişkin olduğu kabul edilerek, alacaklı tarafından ileri sürülen iptal isteminin, mirasın reddi ile ilgili mahkeme ilamı olmayıp, mirasın reddi suretiyle borçluya geçecek malvarlığının karşılıksız olarak diğer kardeşin malvarlığına aktarması sonucunda oluşan değerin şartları varsa alacaklının alacağı kadar bölümün iptal edilmesi olduğunun düşünülmesi, kardeşler arasında gerçekleştirilen bu tasarrufta davalı borçlunun yasal yönden yararı bulunup bulunmadığının üzerinde durulması, murisin terekesinin borca batık olup olmadığının belirlenerek davalı borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastının bulunup bulunmadığının irdelenmesi, diğer davalının da reddeden mirasçının kötü niyetini bilebilecek durumda olduğu değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Mevsimlik işçi- Yıllık izin ücreti- Belirsiz alacak davası
Mevsimlik işçilerin, kıdem, ihbar tazminatları ve yıllık izin ücretlerinin belirsiz olduğu- Yıllık izin ücretleri, kıdem ve ihbar tazminatlarının belirsiz alacak davasına konu olabileceği-
Arsa Payı Karşılığı İnşaat- Kira Tazminatı- İhtirazi Kayıt- İspat- Islah-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira tazminatı istemine ilişkin davada, ifanın gecikmesi halinde kira tazminatı talep edilebilmesi için teslim anında ihtirazı kayıt ileri sürülmesine gerek olmadığı, bu sebeple ihtirazı kayıt olmaksızın geç teslimden ötürü kira tazminatı istenebileceği, ihtirazi kaydın ise, 'ifaya ekli cezai şart'ın sözleşmede yer alması halinde ileri sürülmesi gerekeceği- İşyeri niteliğindeki bağımsız bölümlerin yapı kullanma izin belgesi alınmadan kiraya verilmesinin mümkün olmadığı ve teslimin yapı kullanma izin belgesi alınmasına kadar hukuken gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, aynı zamanda anılan işyeri niteliğindeki bağımsız bölümlerin arsa sahibince haricen kiraya verilmesi halinde de kira tazminatı istenemeyeceği- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenici tarafından yapılan dairelerin henüz arsa sahiplerine teslimi gerçekleşmediğinden, zilyetliğin doğal olarak yüklenicide olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumun aksini ise, yüklenicinin ispat edebileceği- Islah edilen miktar yönünden ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesi- Tebligat Adresi- Fesih İhtarı-
Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi ile; sözleşme süresi boyunca kira sözleşmesini tek taraflı olarak üç ay önceden haber vermek kaydıyla her zaman feshedebileceği ve tarafların sözleşmede belirtilen adreslerinin tebligat adresleri olduğu ve değişikliklerin yazılı belirtilmesi gerektiği, aksi halde bu adreslere yapılacak tebligatların geçerli olacağı hususlarının kararlaştırılması karşısında, davalı kiracının, davacı kiralayanın sözleşmede belirtilen adresine, ihtarname ile kira sözleşmesini 3 ay sonra feshedeceğini bildirmesi, ancak davacının bu adresten taşınmış olması nedeniyle ihtarın tebliğ edilememesi, tarafların sözleşmede serbest iradeleriyle kararlaştırdığı koşulların geçerli ve tarafları bağlaması nedeniyle, artık ihtarın usulüne uygun olmadığının ileri sürülemeyeceği-
Para alacağının haczi- Paranın istenmesi- İstihkak-
Para alacağı üzerine İİK. mad. 89 uyarınca konulan haciz tarihinden itibaren altı aylık sürede alacaklı tarafından paranın istenmemesi halinde para üzerindeki haczin kalkacağı- Para üzerindeki haczin kalkması halinde, dava tarihinde geçerli bir haciz bulunmadığından istihkak davasının da ön koşul yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin gerektiği-
İstinabe- Kesin Süre-
Davada verilen kesin sürenin amaca uygun olmadığı gibi davacı tarafça bizzat yerine getirilmesi mümkün olmayan işlemleri içerdiği, davacıların yurt dışında yaşadıkları da gözetildiğinde verilen 2 haftalık kesin sürede, emredilen işlemlerin yapılabilmesinin mümkün olmadığı- Davacıların istinabe giderlerini yatırarak ve istinabe işlemeleri ile tercüme işlemlerini yerine getirerek, aynı zamanda yurt dışında istinabe makamına bizzat başvurarak üzerilerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği, ancak istinabe makamının gerekli işlemleri yapmadığı dosya kapsamından anlaşıldığı ve kesin süre içerisinde davacıların ortopedik muayenelerinin yapılması ve grafilerinin çekilmesi davacılar tarafından bizzat yerine getirilebilecek işlemlerden olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, ara kararda belirtilen eksikliklerin davacıların elinde olmayan nedenlerle tamamlanamadığı, bu sebeplerle davacıların kesin süreye aykırı davrandığı ve davayı sürüncemede bıraktığının söylenemeyeceği-
