İçerik Akışı
5 TL'ye saç tıraşı; 3 TL'ye sakal tıraşı yapılması- Haksız rekabet-
"5 TL'ye saç tıraşı; 3 TL'ye sakal tıraşı yapılması" haksız rekabet oluşturur mı? Davalı berberin eyleminin haksız rekabet teşkil edip etmediğinin (tedarik fiyatının altında satış yapıp yapmadığı veya iş şartlarına uyup uymadığı hususlarının) sektör ve muhasip bilirkişilerin uzmanlık alanlarına giren konularda verdikleri raporlar gözetilerek hâkim tarafından takdir edilmesi gerektiği, uyuşmazlığın sadece hâkimin hukuki bilgisi ile çözümlenemeyeceği-
Hata ve hile hukuksal sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre-
İradesi sakatlanan tarafın hata veya hileyi öğrendiği andan itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde sözleşmeyle bağlı olmadığını bildirmesi veya verdiği şeyi geri istemesi gerektiği- Sözleşme resmî senetle yapılmış olsa dahi hata ve hile olgusu her türlü delille ispatlanabileceği- "Yanılma (hata) ve aldatma (hile) hukuksal nedenlerine dayalı olarak (kira yerine) bağış suretiyle (davacı tarafından davalı bakıcısına) yapılan temlikin (yaklaşık 3 yıl sonra) iptaline yönelik açılan davada, hak düşürücü sürenin, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren başlayacağı ve resmî senedin aksinin de yine aynı derecede bir belge ile kanıtlanması gerektiği" yönündeki gerekçeyle "davanın reddine" karar verilmesinin isabetli olmadığı-
İş kazası- İş göremezlik- Manevi tazminat- Atiye terk- Davayı geri alma iradesi- Davayı geri almaya muvafakat- Geri alınan dava için davalı lehine vekâlet ücreti-
İş kazası sonucunda davacı işçinin iş göremezlik derecesi ve tarafların kusur oranları ile olayın meydana geldiği tarihteki paranın alım gücü dikkate alındığında hükmedilen 10.000,00TL manevi tazminat miktarının fazla olduğu- Davacı tarafın talebinin davayı gelecekte tekrar açabilmek hakkı baki kalmak üzere geri alma iradesi mahiyetinde bulunduğu, davalı tarafın, davacı işçi vekilinin atiye terk talebine karşı bir diyeceklerinin olmadığı yönündeki beyanın ise davayı geri almaya muvafakat niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davada HUMK’nın 409. maddesinin değil, aynı Kanun’un 185. maddesinin uygulanacağı, kıdem tazminatı faiz alacağı bakımından esasa yönelik bir karar verilemeyeceğinden, bu konuda mahkemece verilen “karar verilmesine yer olmadığı” şeklindeki karar doğru olmakla birlikte, geri alınan dava için davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Borçlunun ceza infaz kurumundaki hesabında bulunan parasının haciz usulü-
Tutuklunun haftalık harcama limitinin 300 TL olduğu, 300 TL'den fazlası ihtiyaç dışı olup, buna göre tutuklunun zorunlu ihtiyaçları ile sağlık ve cezaevi giderlerini karşılamak üzere hesapta haftalık 300 TL kalması sağlanacak şekilde icra haciz işleminin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
İbranameye rağmen icra takibine devam edilmesi- Menfi tespit- Kötüniyet tazminatı-
Borçlu, alacaklı-bankaya borcunu ödeyerek "ibraname" almışsa da, bu ibranamenin banka tarafından icra dosyasına sunulmadığı, davacının ibra edilmesinden sonra takip konusu alacağı temlik alan davalının da takibin devamına yönelik işlemler yaptığı ve bu işlemlerin haksız olduğu görülmüşse de, İİK. mad. 72/5 uyarınca, takibe başlama anında kötü niyetin varlığı arandığından, davalı banka aleyhine kötü niyetli takip tazminatına hükmolunamayacağı-
Vekil ile yetki belgesi verilen vekilin de (geçerli) mazeret sunması gerekliliği-
Yetki belgesi verilen vekilin mazeret beyanında bulunmadığı, duruşmadan haberdar olduğu halde başka bir duruşmada bulunması gerektiği için duruşmaya katılamayacağına dair mazeret dilekçesi gönderen müşteki vekilinin de mazeretini de belgelendirmediği gözetildiğinde, (şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmediğini ifade eden) kanun yararına bozma isteminin reddi gerektiği-
Karşılıksız şerhi vurulmaması- Şirketin imza ile temsili-
"Çift imza ile temsil edilen şirket adına düzenlenen çekte tek imza bulunması" nedeniyle bankanın karşılıksızdır şerhi vurmaması halinde beraat kararı verilmesinin hatalı olduğu; bu durumun çekin kambiyo vasfını değiştirmeyeceği (12. HD. 01/06/2017 T. 1663/8610) gözetilerek, ibraz tarihi itibarı ile çek hesabında çek karşılığının bulunup bulunmadığı ilgili bankadan sorularak şirket mali işlerden sorumlu yönetim kurulu üyesinin cezai sorumluluğunun olduğu dikkate alınarak sanıkların hukuki durumunun tayin ve tespitinin gerektiği- Sanıklara duruşma gününü bildirir şekilde tebligat yapılıp taraf teşkili sağlanmadan hüküm tesis edilemeyeceği-
Tasarrufun iptali- İflasın ertelenmesi- Bekletici mesele- Taraf teşkili-
Borçlu şirket iflas etmiş, iflas kararı kesinleşmiş, 2. alacaklılar toplantısı yapılmış ise ve davacı alacaklıya yetki verilmemiş ise, iflas idaresinin tasarrufun iptali davasında yer alması gerektiği- Bu nedenle mahkemece ilgili dosya getirtilerek borçlu şirketin iflas erteleme davasının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, kesinleşmemiş ise sonucunun beklenmesi, iflasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiş ise, iflas masası kurulup 2. alacaklılar toplantısı yapılıp yapılmadığının belirlenmesi ve iflas idaresinin davaya çağrılarak taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-
Fazla çalışma- İspat yükü- Parmak izi kayıtları-
İşçinin fazla çalışma iddiasını ispatla yükümlü olduğu- Tanık anlatımları dikkate alındığında davacının fazla çalıştığını ispatlayamadığı, davacının daha önce sunmadığı, bozma ilamından sonra sunduğu ve davalı tarafça açıkça muvafakat edilmeyen parmak izi kayıtları da değerlendirilerek fazla çalışma ücreti alacağına hükmedilemeyeceği-
Soybağının tespiti- Nüfus kayıtlarında düzeltme-
Herkesin soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorunda olduğu, mahkemece DNA testi yaptırılması gerektiği- Nüfus kayıtlarında düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu- Soybağına ilişkin davanın aile mahkemelerinde, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği- Soybağı kurulmasına yönelik davanın "aile mahkemesi" sıfatıyla görüldüğünün yazılmamış olması, esasa ilişkin verilen kararı etkileyip etkiler mi?