İçerik Akışı
Muayyenlik ilkesi-Anaparanın tür ve miktarının değiştirilmemesi-İpoteğin bölünmezliği-
Türk parası ile bir ipotek yapılıp, ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takibe geçildiğinde, alacağın muayyenliği ilkesine göre ana paranın tür ve miktarı değiştirilemeyeceği, bu nedenle kredi sözleşmelerindeki yabancı para alacağı üzerinden borçluya tebliğ edilen hesap özetine dayanılarak aktin muayyenlik ilkesi gözetilmeksizin icra emri tebliği ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup, her zaman ileri sürülebileceği- Davacıların şikayetinin kabulü ile ipoteğin bölünmezliği ilkesi de dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Sahtelik iddiası-İmzaya itiraz-Takibin geçici durdurulması-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK' nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesinin uygulanamayacağı- İmza itirazının, satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmayacağı, ancak; icra mahkemesinin itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebileceği- Öte yandan sahtelik iddiasının imza itirazı dışındaki bir nedene dayanması halinde, Yargıtay 12. Hukuk dairesi; İcra ve İflas Kanunu'nda bir düzenleme bulunmadığından HMK'nun 209. maddesinin uygulanması gerektiği görüşünde iken, daha sonra içtihat değişikliğine giderek sahtelik iddiasının borca itiraz niteliğinde olup, bu konunun da İİK'nun 169/a maddesinde düzenlenmiş olması nedeniyle, HMK'nun 209. maddesinin bu yönden de uygulama yerinin olmadığı görüşünü benimsemiş olduğu- İcra mahkemesinin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımadığından borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi genel mahkemede dava açıldığı gerekçesine dayalı olarak takibin durdurulmasına da karar veremeyeceği, ancak itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin İİK hükümlerine göre muvakkaten durdurulmasına karar verebileceği ya da genel mahkemede açılmış olan davada usulüne uygun bir şekilde tedbir kararı verilebileceği-
Muhtıra- Tebliğ belgesi- Şirket vekili- Kararın yok hükmünde olması-
İlk Derece Mahkemesi, 'istinaf posta giderleri, kanun yoluna başvurma harcı ve karar harcını yatırılmadığından muhtıra gönderildiğini, muhtıranın tebliğ edilmesine karşın yedi günlük kesin süre içerisinde eksik harç ve posta masraflarının yatırılıp makbuzun bir suretinin dosya içerisine sunulmadığı' gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de dosyada yapılan incelemede bu muhtıranın davalılar vekiline tebliğ edildiğine dair bir tebliğ belgesinin bulunmadığından esastan red kararının yok hükmünde olduğu- Somut olayda davalılar vekilince eksik harç ve posta masrafların yatırılmasına dair İlk Derece Mahkemesince düzenlenen muhtıra davalılar vekiline değil, davacı şirket vekiline tebliğ edilmiş olduğundan, bu muhtıranın davalılar vekili yönünden hukukî bir sonuç doğurmayacağı-
TBK m. 19'a dayalı açılan davanın bedele dönüşmesi-
Dava konusu olup muvazaalı devredildiği iddia edilen araç dava tarihinde davalılar adına kayıtlı olmadığından, yani dava tarihinden önce davalı tarafından dava dışı kişiye satıldığından, TBK m. 19'a dayalı olarak satış işleminin iptali istemiyle açılan davanın bedelin tazminine dönüştürülmesi mümkün olmadığı, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararlarında, ihtiyati haczin infazının istenmesine ilişkin süre-
Alacaklının ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinde kararın infazını istemeye mecbur olduğu, aksi halde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağı, ihtiyati haciz kararının günlük takip edilmesi mümkün olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararlarında, ihtiyati haczin infazının istenmesine ilişkin sürenin kararın tebliğ tarihinden itibaren başlatılması gerektiği- İhtiyati haciz kararının infazın istenmesi tarihi açısından UYAP sistemi üzerinden karar numarasının alındığı tarihin esas alınmaması gerektiği-
Banka hesabı- Hesap özeti- Dekont- Tarhiyat- Cezalı vergi-
Davacının, muhtelif banka hesaplarını ilgili yılda sigortalı çalışanı olduğu ve ... Limited Şirketi'ne kullandırdığı- Bankaya yatırılan paraların aynı gün içerisinde şirket ortaklarına veya ilişkili kişilere yönlendirildiğine dair banka hesap özetlerinin ve dekontlarının sunulduğu- Gelen/giden Eft ve havale işlem tutarlarının uyumlu olduğu, bu nedenlerle davacıya ait banka hesaplarının gerçekte 16/02/2017 tarihli taahhütname çerçevesinde öteden beri ...... Limited Şirketi tarafından davacının bilgisi dışında kullanıldığı ve belirtilen parasal hareketler ile davacının bir ilgisinin bulunmadığı- Davacıya ait hesaplara aktarılan toplam miktarın .... Limited Şirketi'nin ticari işlemlerine ait olduğu ve davacının geliri olarak kabul edilemeyeceğinden yapılan tarhiyatın hukuka aykırı olduğu-
Vekil yerine asile tebligat- Satış ilanını UYAP'tan görülmesi- İhalenin feshi-
Borçlunun kıymet takdirine ilişkin şikayet vekil ile yapması durumunda satış ilanının vekile tebliğ edilmesi gerektiği- Vekil yerine asile yapılan tebligat yok hükmünde olduğundan, borçlu vekilinin satış ilanını UYAP evrak işlem kütüğünden okuduğundan bahisle vekilin ilandan haberdar olduğunun kabul edilemeyeceği- Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Satış masraflarının peşin yatırılması-
Satış masraflarının peşin yatırılmasına ilişkin düzenlemenin sadece hacizli malları kapsadığı, ipotekli taşınmazlara ilişkin olmadığı-
Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması- İki şirket- Aynı ortak- Aynı merkez-
İki şirketin ortaklarından bazılarının müşterek olması, merkezlerinin aynı olması ve internet sitelerinde karşılıklı olarak grup şirket olduklarını ilan etmelerinin tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli olmadığı-
Tasarrufun iptali- Dava değeri- Kesinlik sınırı-
Tasarrufun iptali davalarında dava değerinin dava konusu gayrimenkulün "tasarruf tarihindeki gerçek değeri" ile davanın dayanağı olan icra dosyasındaki "takip rakamından" hangisi daha az ise o rakam üzerinden belirleneceği- İstinaf/temyiz sınırının da bu bedellere göre tespit edileceği-