İçerik Akışı

Vasiyetçinin yabancı olması- Vasiyetçinin milli hukuku- Yabancı ülke hukukunun uygulanması- Şekle uygunluk-

Vasiyetnameyi düzenleyen miras bırakan Fransız vatandaşı olup, yine iptali istenen el yazılı vasiyetnamenin de Fransa’da düzenlendiği, buna göre; iptali istenen vasiyetnamenin Fransız Hukukuna uygun düzenlenmesi halinde geçerli olacağı, ancak, dava konusu vasiyetnamenin Fransız Hukukuna uygunluğu yönünden gerekli inceleme ve araştırmanın yapılmadığı bu halde; vasiyetçinin milli hukuku olan Fransa Hukukunun vasiyetname ile ilgili kısmının muhtevasının gerekirse bilirkişi aracılığı ile incelenmesi, bu hususta tarafların yardımının istenmesi ve Yabancı Hukuk Hakkında Bilgi Edinilmesine Dair Avrupa Sözleşmesi hükümlerinden de yararlanılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-

Alacak davası- Adam çalıştıranın sorumluluğu- Kusursuz sorumluluk- İkrarın bağlayıcılığı-

Bedeli ödenerek satın alınmış ve emanet edilmiş altının iade edilmemesi nedeniyle açılan alacak istemine ilişkin davada; davalının, iş yerinde çalıştırdığı diğer davalının fiillerinden sorumluluğunun, TBK m.66'da düzenlenen adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında olduğu, davalının yargılandığı ve mahkumiyet aldığı ceza dosyasındaki beyan ve ikrarlarının davalıyı bağlayacağı, o halde; bütün davacılar için davalının da sorumlu tutulması gerektiği-

Tasarrufun iptali davası- Meskeniyet şikayeti-

Satışa/tasarrufa konu edilen taşınmazlarda meskeniyet iddiasında bulunulması-

Tapu kütüğündeki tescile güvenen üçüncü kişinin mülkiyet hakkının korunması- İyiniyetle işlem yapan ikinci el konumundaki kişiler- İyiniyetin korunması-

Vesayet makamından izin alınmadan yapılan işlemlerde, ilk el konumundaki kişiler yönünden davanın kabulünün gerekeceği, ancak; ikinci el konumundaki davalılar bakımından TMK’nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacaklarının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-

İstihkak davasında yetkili mahkeme

İstihkak davasının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde (davalının birden fazla olması halinde bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde) açılabileceği-

Aile konutu üzerindeki ipotek- Aile konutu şerhi- Eşlerin birlikte yaşadıkları konut- Belirli işlem-

Aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davada; aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetlerinin sınırlandırıldığı, tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konutun aile konutu özelliğini taşıdığı, getirilen bu sınırlandırmanın, “emredici” nitelikte olduğu, dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamayacağı ve açık rızanın ancak “belirli olan” bir işlem için verilebileceği-

Ödeme emri tebliği- Haciz- Hacizden önce ödeme- Harç- Tahsil harcı-

492 s. Harçlar Kanunu'na göre; ödeme, ödeme ve icra emrinin tebliğinden sonra, fakat hacizden önce yapılmışsa; ödenen paralardan %4,55 tahsil harcı alındığı, bu durumda; ödemenin, ödeme emrinin tebliğinden sonra fakat hacizden önce yapıldığı dikkate alınarak, borçludan takip safhasına göre, %4,55 oranında tahsil harcı alınması gerekirken, %9,10 oranında tahsil harcı alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-

Belirsiz alacak davası- Talep, talebin türü ve davanın niteliği- Süre verilmesi- Hukuki yarar- Dava şartı-

Talep, talep türü ve davanın niteliği açıkça anlaşılamıyorsa, talep muğlaksa, HMK'nun 119. maddesi gereğince; davacıya bir haftalık kesin süre verilerek talebinin belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğunun belirtilmesi, verilen bu süreden sonra, davacının talebini açıklamasına göre bir yol izlenmesi, eğer talep, davacı tarafından belirsiz alacak davası şeklinde açıklanmış olmakla birlikte; gerçekte belirsiz alacak davası şartlarını taşımıyorsa, hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiği- Somut olaya dönüldüğünde; davacı taraf, dava dilekçesinde, işsizlik sigortası nedeniyle ödenmesi gereken sigorta tazminatını talep ettiği, davacının elindeki belgelerle işsiz kaldığı sürenin ve tazminatın belirlenebilir nitelikte olduğundan, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olmadığı kabul edilerek hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

Satıcının tüketiciye karşı sorumluluğu- Reklam, broşür ve kataloglardaki vaatler- Ayıplı veya hiç yapılmayan imalatlar- Değer kaybının belirlenmesi-

Satıcının, sözleşme ve eki şartnameden başka ayrıca ilan ve reklamlarda, broşür ve kataloglarda vaat ettiği hususlar yönünden de alıcı tüketiciye karşı sorumlu olduğu, o halde; teknik şartnamede belirtilmeyen ancak tanıtım materyellerinde belirtilen tüm hususlar yönünden de tek tek ayıplı ya da hiç yapılmayan imalatlar konusunda inceleme yapılarak varsa değer kaybının belirlenmesi gerektiği- Projede henüz tamamlanmamış sosyal tesislerin davalılar tarafından yapılarak ve eksiklikleri giderilerek projenin tamamlanması halinde bu yönden dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, yapılmayan ve bundan sonrada yapılmayacağı kesinleşen sosyal tesisler var ise; bunlardan dolayı davacının uğradığı zararın nisbi metoda göre hesaplanarak, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda değerlendirme de yapılmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-

İtirazın iptali davasından sonra menfi tespit davası-

İtirazın iptali davasından sonra açılan menfi tespit davasının görülemeyeceği-