İçerik Akışı
Sıra cetveli- Vekalet ücreti-
Sıra cetvelinde yer verilecek vekâlet ücret miktarı, vekâlet sözleşmesindeki miktara göre mi, mahkemenin hükmettiği vekâlet ücretine göre mi belirlenmelidir?
Kıdem tazminatı tavanı-
Kıdem tazminatı tavanını öngören kuralın mutlak emredici olduğunun kabul edilmesi gerektiği, kıdem tazminatı tavanını bertaraf eden sözleşme hükmünün batıl olduğu- Somut uyuşmazlıkta sözleşmenin feshedildiği tarihte kıdem tazminatı tavanının 2.517,01 TL olduğu, fesih tarihi itibariyle davacının brüt ücreti kıdem tazminatı tavanını aştığından kıdem tazminatının tavan miktarına göre hesaplanması gerektiği, bu nedenle işçiye fazla ödenmiş olan tazminat miktarının işçiden tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Aktüerya bilirkişi raporu- Küçüğün destek olma yaşı-
Tazminat hesabında küçüğün gelir elde etmeye başlayacağı yaşın 18 yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiği, desteğin 22 yaşından sonra destek olacağı kabul edilerek yapılan hesabın hatalı olduğu-
Kesin mühlet- Tedbir- Karar tarihinden sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yol ile takip yapılması-
Kesin mühlet kararında engelleyen bir tedbir olmadığından, karar tarihinden sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmasının mümkün olduğu ve bu nedenle borçlunun şikayetinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Zorunlu deprem sigorta poliçesi (DASK) gereği tazminat istemi-
Sigorta tazminatının hesabında, tam veya kısmi hasar olmasına bakılmaksızın, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak, binanın piyasa rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyetinin esas alınacağı- Mahkemece; DASK poliçesindeki teminat miktarının DASK'ın sorumluluğunun üst sınırını teşkil ettiği ve DASK'ın ancak gerçek zarardan (limiti aşmamak kaydıyla) sorumlu tutulabileceği dikkate alınmak suretiyle bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Konkordato talebinin reddi-
Şirketin dava açmadan önce borca batık durumda olduğu, geçici mühlet süresi içinde borca batıklığının arttığı, yurt dışındaki inşaat maliyetlerinin şirketin ticari defterlerinde yer almadığı, şirketin yurt dışı işlerden sağlamayı planladığı gelirle ilgili hiçbir belge sunmadığı, her ne kadar ön projesinde gayrimenkullerin satışı planlanarak tenzilat ve indirimli konkordato talep edilmiş ise de, bu taşınmazların şirket adına kayıtlı olmadıkları ve şirkete ait Türkiye sınırları içinde herhangi bir taşınmaz bulunmadığı, konkordato projesinde öngörülen ve alacaklılarla 1,5 yıl ödemesiz, sonraki 4 yıl vade konusunda anlaşma sağlanarak konkordatonun tasdikinden itibaren aylık taksitlerle faizsiz, garameten ödeme yapılması konusundaki proje ve teklifin alacaklılar tarafından kabulünün mümkün görülmediği gerekçesiyle davacının konkordato talebinin reddi ile iflasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Kefaletin hükümsüzlüğü-
Davalının kefil olduğu kredi sözleşmelerinden ilki 818 s. BK döneminde düzenlenmiş olduğundan, kefalet sözleşmesinde eşin rızasının bulunmasının gerekli olmadığı- 6098 s. TBK döneminde imzalanan kredi sözleşmesindeki kefaletin geçerli olması için ise eş rızasının alınması gerektiği- Mahkemece icra takip dosyası celp edilmek ve gerekirse banka kayıtları getirtilmek suretiyle hangi kredi sözleşmesi sebebiyle hesabın kat edilerek kefil davalı aleyhine takip başlatıldığı belirlenip, icra takibine konu edilen sözleşme tarihine göre bir karar verilmesi gerektiği-
Sigorta şirketinden tazminat talep hakkı- Dain-i mürtehin-
Dain-i mürtehin tarafından verilen muvafakatin davanın her aşamasında tamamlanabilen dava şartı olduğu, banka tarafından "kredi borcunun kapatıldığının" bildirilmesi halinde, menfaati kalmayan bankanın davaya muvafakatinin aranmasına gerek olmadığı-
Fiil ehliyetinden yoksunluk- Banka kredisinden yararlanma-
Sözleşmenin imzalandığı tarihte fiil ehliyeti bulunmayan murisin tam ehliyetli kişilerin dahi her zaman yararlanma olanağı bulamadıkları banka kredisinden yararlanarak bir menfaat elde ettiği ve davacı bankanın ödeme talebine kadar tam ehliyetli biri gibi hareket edebilen murisin borcun ifası istendiğinde ehliyetsizliğini ileri sürerek ifadan kaçınmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunun kabulü gerektiği- Hacir altındaki kişinin karşı tarafın aleyhine olacak şekilde kendi mal varlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşme oranında sorumlu olacağı- Sebepsiz zenginleşme hükümleri gözetildiğinde zenginleşenin iade borcunun doğması bakımından fiil ehliyetinden yoksun olmanın sonuca etkili olmadığı-
Sıra cetveli- İhtiyati haciz- Tasarrufun iptali-
Şikayetçinin alacaklı olduğu icra takip dosyaları ile ilgili olarak itirazın iptali davası açıldığı, ihalenin yapıldığı ve satış bedelinin vezneye girdiği tarih itibariyle takiplerinin kesinleşmediği, ihtiyati haciz kararının verildiği tasarrufun iptaline ilişkin davanın da henüz sonuçlanmadığı görüldüğünden, şikayetçi haczinin kesin hacze dönüşmediği ve bu nedenle sıra cetvelinde yer olmasına imkan bulunmadığı-