İçerik Akışı
Mirasın reddi- Şikayet- Borca itiraz-
Mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önce alındığı hallerde, mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, "borca itiraz" olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği- Mirasın hükmen reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alınması halinde ise, borçlunun talebinin "borca itiraz" değil, "şikayet" olarak değerlendirilmesi gerektiği-
Aynı kişinin kendisine karşı alacaklı ve borçlu olması- Borcun sona ermesi-
Aynı tüzel kişinin işleteni olduğu iki aracın maddi hasarlı trafik kazasında alacaklı ve borçlu sıfatları aynı kişide ve aynı malvarlığı kesiminde birleşmesi halinde borç sona erer mi?
Gemi üzerinde hapis hakkı- Hapis hakkına yönelik şikayet veya itirazlar- Haciz işleminin iptali-
Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibinde alacaklının başvurusu ile icra müdürlüğünce aynı tarihte tamir amaçlı tersanede bulunan gemi üzerinde hapis hakkı uygulanması ve hapis hakkına istinaden geminin fiilen haczedilip hapis hakkı defterine kaydedilmesi ve bu konuda tutanak düzenlenerek borçluya ödeme emri tebliği üzerine, borçlunun, hapis hakkına yönelik şikayet veya itirazlarını icra dairesine yapabileceği- Borçlu hakkında hapis hakkının kullanılması suretiyle doğrudan taşınır rehininin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, takibin kesinleşmediği ve dosya kapsamında alınmış herhangi bir ihtiyati haciz kararı bulunmadan anılan gemi hakkında icra müdürlüğünce kesinleşme öncesi fiilen haciz tutanağı düzenlendiği görülmekle, "kesinleşme öncesi ihtiyati haciz kararı alınmadan haciz yapılmayacağı" gerekçesiyle geminin haczine ilişkin şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İşveren feshi- Kıdem, ihbar tazminatı-
İşçiye, iş akdinin 1 ay sonra feshedileceğinin önelli fesih bildirimi ile tebliğ edildiği ve işverenin bu fesih bildiriminde haklı neden göstermediği, işçinin kendisine tanınan ihbar süresinde çalışmaya devam ederken işverenin bu defa ihtarname gönderip işçiyi yazılı olarak uyardığı, bu uyarısında davacı işçinin işleri düzgün yapmadığı, müşterilerle konuşma tarzının uygun olmadığı gibi genel hususlarda somutlaştırılmadan itham edildiği ve bu ihtarda fesih iradesinin olmadığı ihtarı alan ve çalışmaya devam eden işçinin karşı ihtarla işverenin dile getirdiği hususların asılsız olduğunu söylediği, işçiden karşı ihtarnameyi alan işverenin ihbar önelinin bitimine 2 gün kala işçiyi hem noterden gönderilen ihtarname hem de sözlü olarak uyardıkları halde davranışlarını düzeltmediği gerekçesiyle işten çıkarttığı durumda feshin işveren feshi olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve işçinin kıdem,ihbar tazminatlarına hak kazandığı-
İhalenin feshi sebepleri- Borca itirazın dikkate alınmaması-
Borçlunun "itirazının asıl icra dairesince dikkate alınmayarak itiraz tarihinden sonra yapılan tüm işlemlerin iptalini, takibin durdurulmasını, satışın iptali ile taşınmazın yeniden borçlu adına tesciline karar verilmesini ve haczin kaldırılmasını" talep ettiği şikayetinde ileri sürdüğü hususların ihalenin feshi sebeplerinden olmadığı-
Tasarrufun iptali davası- Aciz hali-
Çeşitli İçtihatlar
Adli ve idari yargının görev alanı-
Trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümü adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görülecektir?
Kıymet takdiri- İhalenin feshi- Alacağa mahsuben taşınmazın alınması- Sebepsiz zenginleşme-
İcra takibinde kıymet takdirine itiraz etmeyen borçlunun "kıymet takdirinin düşük yapılması" nedeniyle açtığı "ihalenin feshi" davasının reddedilerek kesinleşmesinden sonra, borçlunun "taşınmaz içine girilmeden kıymet takdiri yapıldığı, taşınmazın büyüklüğünün düşük (135 m² iken 65 m²) gösterildiğini, taşınmazın sadece davalı bankanın katıldığı ihale neticesinde alacağa mahsuben davalı bankaya ihale olunduğunu" ileri sürerek davalı banka aleyhine açtığı "sebepsiz zenginleşme"den kaynaklı davada, "taşınmazın gerçek değeri satış değerinden daha fazla olsa da, icra prosedürü içinde taşınmaz satın alan davalı bankanın satış değeri ile gerçek değer arasındaki farktan sorumlu tutulamayacağı"- Davalı yararına vekalet ücretine hükmedilirken, hükmedilen ücretin harçlandırılan dava değerini (olaya 50,00 TL'yi) geçemeyeceği-
Lahey hükümleri- Usulsüz tebligat-
1980 tarihli Lahey Sözleşmesi hükümlerine göre "Merkezi makam" adına davayı açmış olan Cumhuriyet Savcısına, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve temyiz dilekçesinin tebliğinin, evrak memuruna tebliğ edilmek suretiyle yapılmasının usulsüz olduğu-
İpotekli taşınmazın eklenti ve bütünleyici parçalarının haczi-
TMK'nin 862. maddesine göre rehin, taşınmazı bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kıldığından, ipotek akit tablosunda yazılı olmasa bile ipotekli taşınmazın eklentisi niteliğindeki menkullerin taşınmazdan ayrı olarak haczedilip satılamayacağı-