İçerik Akışı

Menfi tespit davası- Kötü niyet tazminatı

Menfi tespit davasının kabulüne karar veren mahkemenin, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olduğu kanısına varması halinde, borçlunun talebi üzerine, borçlunun menfi tespit davası nedeniyle uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar vermesi gerekeceği- Eldeki somut davada, alacağını devreden davalı banka takibinde haksız ise de, kötü niyetli olmadığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-

Adana Barosu'nda Konferans Duyurusu

İcra Hukukuna İlişkin Son Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi

Taraflarca getirilme ilkesi- İspat yükü- Muris muvazaası- Tapu iptali ve tescili-

Muris muvazaasına ilişkin davada mahkemenin, kolluk tarafından bildirilen mahalli bilirkişileri dinleyip beyanlarını "tanık" beyanı olarak nitelendirmek suretiyle hükmüne esas alması isabetli midir?

Tasarrufun iptali- Üçüncü kişi davalı banka- Bankanın lehine ipotek bulunan taşınmazı devralması- Alacağa karşılık taşınmaz devri- Mutad ödeme-

Üçüncü kişi davalı bankanın lehine ipotek bulunan taşınmazları davalı borçlu şirketin kredi borcuna karşılık satın alması halinde, alacağına karşılık taşınmaz devri "mutad ödeme" olarak kabul edilebilir mi?

Eser sözleşmesi- İş bedelinden doğan alacak- Sözleşmenin feshinden kaynaklanan cezai şart- Ardiye ücreti- Damga vergisi alacağı-

Temin ve teslim edilen malın denetim ve muayenesi ile ilgili yapılan düzenlemeler delil sözleşmesi niteliğinde olduğundan mahkeme tarafından kendiliğinden gözetileceği- Sözleşme eki şartnamedeki prosedüre uygun olarak yapılan ilk muayene ve itiraz yapılmışsa itiraz üzerine ikinci muayene sonucu düzenlenen rapor, itiraz yapılmamışsa ilk muayene raporunun kesinleştiği gözetilerek davanın sonuçlandırılması gerektiği-

Satış ilanın tebliği- Satış karardan sonra haciz koyduran alacaklının durumu- "Tapu sicilindeki ilgili" sıfatı- İhalenin feshi-

"Tapu sicilindeki ilgililer" kapsamına tapu sicilinde tescil edilmemiş mülkiyet veya sınırlı ayni hak sahipleri girmeyeceği- İhalenin feshini talep edebilecek kişilerin, satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler olduğu- İhalenin feshini isteyebilecek olanlardan “tapu sicilinde ilgili” kişilerin saptanmasında ihale tarihinin esas alınacağı- Satış ilanı tebliğ edilecek ilgililer ise satış kararının verildiği tarih itibariyle belirleneceğinden, bu tarihten sonra tapuya haciz koyduranın "ilgili" sıfatı kazanacağı ancak, satış ilanının ona tebliğinin gerekmediği- İhale konusu taşınmazın tapu kaydında, ihale tarihinden önce tapuda lehine haciz şerhi mevcut olan şikayetçinin "tapu sicilindeki ilgili" sıfatıyla ihalenin feshini isteyebileceği-

Kat karşılığı inşaat sözleşmesi- Harici satış sözleşmesi- Haksız şagil- Elatmanın önlenmesi-

Davacı ile dava dışı yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine güvenerek dava konusu taşınmazı harici satış sözleşmesiyle satın alan davalının haksız şagil sayılamayacağı ve bu nedenle elatmanın önlenmesi talebi yönünden davanın reddi gerektiği- Haksız bir eylem olan elatmanın varlığı her türlü delil ile ispatlanabileceği, taşınmazlara haksız elatıldığını davacı tarafın duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispatlaması gerektiği-

Ariyet sözleşmesi- İstihkak iddiası

Ariyet sözleşmesine dayanılarak istihkak iddiasında bulunulamayacağı-

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takip- Borca itiraz- Takibe dayanak senet- Sahtelik iddiası-

Borçlunun, takibe dayanak senedin, herhangi bir nedenle altına isim ve imzasını attığı bir A4 kağıdının isim ve imza kısmından itibaren kesilerek senedin oluşturulduğuna ilişkin sahtelik iddiası yargılamayı gerektirdiğinden, dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesinin mümkün olmadığı-

Daimi işçiye tebligat- İşçinin sigortasız çalışması- Vekile tebligat- İlk tebliğ geçerliyken yapılan ikinci tebliğin sonuçları-

Muhattabın daimî işçisi şeklinde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, muhattap adına tebligat yapılan kişinin tebligatın yapıldığı tarihte muhatabın daimî işçisi olması gerektiği- İşçinin sigortasız olarak çalışmasının tebligat yapılmasına engel olmadığı- Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerinin en küçük ayrıntısına kadar uygulanması gerektiği- Davalı vekiline yapılan ilk tebligat usulüne uygun olarak yapılmış olması nedeniyle geçerli olduğundan, temyiz süresinin bu tarihten başlayacağı; ikinci kez yapılan tebligat üzerine temyiz süresinin yeniden başlayacağının ve davalının yeni bir temyiz hakkı doğacağının kabulünün olanaklı olmadığı-