İçerik Akışı
Tasarrufun iptali- Mutad ödeme- Borçlunun mal kaçırma amacını bilen veya bilmesi lazım gelen kişiler-
Para veya mutad ödeme vasıtalarından garı suretle yapılan ödemelerin batıl olması için tasarrufun haciz veya acizden itibaren geriye doğru 1 yıl içinde yapılması gerektiği- Üçüncü kişinin eşinin, borçlunun çalıştığı işyerinde geçirdiği iş kazası sonucu ölmesi ve ölen işçinin yakınları tarafından işveren aleyhine tazminat davası açılması üzerine taraflar arasında imzalanan sulh ve ibra sözleşmesinde ölen işçinin eş ve çocuklarına iki adet taşınmaz verileceğinin kararlaştırıldığı ve bu taşınmazların davalı üçüncü kişi eşe devredilmesi üzerine söz konusu tazminat davasından feragat edildiği anlaşıldığından, davalı üçüncü kişinin, borçlunun alacaklılardan mal kaçırma amacını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunun kabul edilemeyeceği-
Bonoda vade/ödeme günü- Çift vade- Kapama işareti
Bilirkişi raporunca, inceleme konusu senetlerde "ödeme günü" matbu yazısı hizasında bulunan 20.05.12, 20.06.12 ve 20.07.2012 rakamlarının kendilerinden önce gelen ikisi paralel biri dikey çizgiden oluşan kapama işaretinden ve vadenin metin kısmında, mukabilinde matbu yazısından sonra gelen 20 Mayıs 2012, 20 Haziran 2012 ve 20 Temmuz 2012 ibarelerinin kapama işaretinden mürekkep tonu itibariyle farklılık gösterdikleri ve yazı ile gösterilen kısımlardaki ay isimlerinin kapama işaretinin üzerine yazıldıkları ve dolayısıyla vade tarihlerini gösteren kısımlarda kapama işareti mevcut iken rakam ve yazıların sonradan yazıldıkları sonucuna varıldığı- Bonolarda tahrifattan önceki vade tarihi kısmında kapama işareti olması, bonoda çift vade oluşmasına sebebiyet vermediği gibi düzenleme tarihi olan 20.04.2012'den önceki bir tarih de olmadığı görülmekle, yapılan tahrifatın bononun kambiyo vasfına halel getirmediği-
Aile konutu- İpoteğin kaldırılması-
İpotek alacaklısı banka cevap dilekçesiyle "ipotek tesisi sırasında taşınmaz maliki olmayan eşin muvafakatini sağlamak için yazılı belge alındığını" beyan ettiğine göre, davalı bankanın, taşınmazın aile konutu niteliğini bildiği, ayrıca davacı ve davalı eşin aile konutu olarak en son dava konusu taşınmazı kullandıkları ve tarafların başka aile konutu edinmedikleri açık olduğundan, aile konutu niteliğinde olduğu hususunda duraksama bulunmayan taşınmaz için davacı kadının açık rızası alınmadan, TMK m. 194/1’e aykırı olarak ipotek tesis edilmesinin hatalı olduğu-
Muvazaalı (TBK. 19) araç satışı nedeniyle tazminat istemi-
TBK. 19 uyarınca muvazaalı araç satışı nedeniyle uğranılan zararın tazminine yönelik davada, davacıların talebi miras hukuku ilkelerine dayanmadığından ve "muris tarafından davacı asile halk otobüsü hissesi devredildiği hususunun" ispatına yönelik beyanlar dışında yazılı bir delil de dosyada mevcut olmadığından, diğer davacılar yönünden muvazaanın varlığı kabul edildiğine göre davacılardan ... yönünden muvazaanın varlığının kabul edilmesi gerekirken anılan davacı yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Belirsiz alacak davası olarak açılan davada, alacağın miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde tahkikat sona ermeden hakim tarafından verilecek iki haftalık kesin süre içerisinde davacı alacağını belirleyerek bu miktar üzerinden talebini arttırabileceğinden, mahkemece davacılara, alacak miktarını belirlemek üzere HMK’nın 107/2. maddesi gereğince süre verilmesi gerektiği-
Tanık listesi- Hukuki dinlenilme hakkı-
Davalının cevap dilekçesinde 12 tane tanık bildirdiği, mahkemece celsede “davalı vekiline dinletmek istediği 2 tanığı bildirdiğinde bu iki tanığın celp edilerek dinlenmesine,” karar verildiği ve davalı tarafça da 12 kişilik listeden 2 tane tanık ismi bildirdiği ve mahkemece davalı tarafın sadece bu tanıklarının dinlenildiği, mahkemece hukuki dinlenilme hakkı gereğince sonuca davalının isimlerini ve adreslerini bildirdiği tanıklar dinlenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektği-
Ticari krediye kefil olan davacıların rücu istemi- Arabuluculuk-
TTK'nun 7. maddesi kapsamında; ticari krediye kefil olan davacıların rücu istemi, ticari dava niteliğinde olduğundan TTK'nın 5/A maddesi gereğince dava şartı arabuluculuk sistemine tabi olduğu; davacıların, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurduğuna dair beyanda bulunmadığı gibi, istinaf dilekçesi ekinde sunulan arabuluculuk son tutanağından da davacıların, işbu dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurduğunun anlaşıldığı, 6325 s. K.’nun 18/A-2 maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin yasaya aykırı bulunmadığı-
Konkordato- Adi ortaklıkta oy hakkı- Konkordatoya tabii alacağın temliki- Grup şirket olgusu- 3. kişi tarafından verilen rehne öncelikle müracaat- Adi alacak- Geçici mühlet- Faiz- Nisabın belirlenmesi-
Adi ortaklığın diğer ortak veya ortaklarının, adi ortaklığın konkordato talep eden şirketten olan alacakları için konkordato oylamasına katılabileceği- Konkordatoya tabii alacağı temlik alanlara oy hakkı tanınması gerektiği- Grup şirket olgusundan yararlanılarak borçların konkordato talep eden şirketin mali bünyesinden ödenmesi halinde, temlik nedeniyle bu grup şirketinin gerçek alacaklı olamayacağı kabul edilerek iyiniyetli davranış içinde olmayan davacı şirketin konkordato reddine karar verilmesi gerektiği- Alacaklının 3. kişi tarafından verilen rehne öncelikle müracaat etmesinin konkordato kurumunun amacına uygun olacağı- 3. kişi rehniyle temin edilen alacaklının alacağının "adi alacak" olarak nisaba dahil edilmesi, borçlu ve rehin veren 3. kişinin İİK. 303 çerçevesinde hareket etmesi gerekeceği- Taşınmazlar üzerine talep eden şirket lehine ipotek tesis edildiğinden, bu ipoteklerle teminat altına alınan alacaklının nisapta "adi alacak" olarak göz önünde bulundurulması gerektiği, nisap dışında tutulmasının hatalı olduğu- Geçici mühlet tarihinden itibaren adi alacaklara faiz işletilmesinin duracağı- Asıl alacaklının alacağının İİK. 294/3 uyarınca, mühlet sonrası faiz işletilmeden belirlenmesi, kefilin henüz ödemediği borç için nisaba dahil edilmesinin önüne geçilmesi ve nisabın yeni oluşacak alacak miktarı ve alacaklı sayısına göre belirlenmesi gerektiği-
Mirasçılık belgesi- Evlatlığın mirastan pay alabilmesi-
Mirasçılık belgesi istemine ilişkin davada, talepte bulunan, ölen halası murisin mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiş olup; somut olayda mirasbırakanın kendisinden önce ölen kardeşinin evlatlığının da mirasçı olarak kabul edilerek mirastan pay verilmesinin doğru görülmediği, çünkü; mirasbırakanın kardeşinden sonra ölmesi nedeni ile evlatlığının mirasbırakanın mirasçısı olmasının yasadaki düzenleme gereği mümkün olmadığı-
Konkordato- Borçlu şirket yetkilisinin mahkemede dinlenmesi-
Konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden borçlu şirketin iflasına karar verilemeyeceği-
Dava şartı- Arabuluculuk- İşçinin açtığı menfi tespit davası-
İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanan menfi tespit davalarında, dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı-