İçerik Akışı
Dava şartı yokluğu- Dava şartı- Arabuluculuk- Çekişmeli alacaklar-
İİK 308/b uyarınca açılan davanın, arabulucuya başvurulmadan anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği- Davacı tarafça sunulan tutanağa göre anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak düzenlenmeden dava açıldığı açık olduğundan, mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı- Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde, herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği- Davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedildiğinden, AAÜT 7/2 maddesine göre vekalet ücretine hükmedileceği- Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesine göre hükmedilecek nisbi vekalet ücreti tarifenin 2. Kısmının 2. Bölümünde yazılı miktarı geçemeyeceği-
Kooperatif genel kurul kararları- İptal davası-
Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi gereğince, toplantıyı takip eden günden itibaren 1 ay içinde genel kurul kararlarına karşı iptal davası açılabileceği, ay ile başlayan süreler başladığı günü takip eden ayda aynı güne karşılık gelen günün tatil saatinde sona ereceğinden, hesabın 1 ay yerine 30 gün olarak yapılmasının hatalı olduğu-
Tasarrufun iptali davası- Gerçek alacak- Borç para verme- Emlakçı olan alacaklı ile mali müşavir olan borçlunun ticari defterleri-
Davacı "alacağın davalı borçluya parça parça verilen borçtan kaynaklı olduğunu, borç nedeniyle borçlunun düzenlediği senetler ödenmediğinden, icra takibi yaptığını" ileri sürdüğünden, emlakçı olan davacı ile mali müşavir olan borçlunun ticari defterleri incelenerek, davalı borçlunun davacıdan borç alıp almadığının tespiti ve borç aldığını beyan ettiği tarihlerde defter bilgilerine göre davalı borçlunun borçluluk durumunun ne olduğu da belirlenerek sonucu uyarınca tasarrufun iptali davasında bir karar verilmesi gerektiği-
Kayıt kabul davası- Avukatın vekalet ücretinden dolayı rüçhan hakkı-
Avukatın kendi çalışması sonucunda müvekkilinin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde vekalet ücretinden dolayı rüçhan hakkı bulunduğu, bu şekilde kazanılmış bir alacak yok ise bu alacağın 4. sıraya yazılması gerektiği-
Evliliğin ölümle sona ermesi- Taşınmazın aile konutu olarak tespiti ile aile konutu şerhi konulması talebi- Hukuki yarar-
Evliliğin ölümle sona ermesinden sonra da, TMK mad. 240. ve 652'nin tanıdığı hakları kullanabilmek için davacının, hissedar olduğu konutun, aile konutu olduğunun tespitini istemede hukuki yararı olduğu-
3460 s. K. ile Türk Hukuk Sistemine dahil olan ICSID Ana Sözleşmesi- Heyet kararının tarafları bağlayıcılığı- Kararın yerine getirilmesi, icrası-
Uluslararası Yatırım İhtilaflarının Çözüm Merkezi (ICSID) tarafından verilen hakem kararının, milli otorite tarafından denetlenmeksizin ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği-
Prime esas kazancın tespiti- İmzalı ücret bordroları- Banka vasıtasıyla ödenen imzasız ücret bordroları- Aksi yönünde yazılı delil olmaması- Tanık beyanı- Emsal ücret araştırması- İspat yükü-
Prime esas kazancın tespiti istemine ilişkin davada, imzalı ücret bordroları ve banka vasıtasıyla ödenen imzasız ücret bordroları, banka kayıtları, kuruma bildirilen hizmet döküm cetvelinde yer alan prime esas kazanç miktarlarının aksi yönünde yazılı delil olmaması, tanık beyanı ve emsal ücret araştırmasının iddianın ispatında yeri, iş yeri ve kurum kayıtlarının aksi yönünde yazılı delil bulunmamasının davaya etkisi-
Sıra cetvelinin iptali- Tasarrufun iptali davasında "ihtiyati haciz" yerine "ihtiyati tedbir" kararı verilmesi- Kesin haciz- Satış isteme süresi- İhalede alıcı çıkmaması-
İlk haciz tarihi ile satış talebi tarihi arasında geçen süreye, ihalede alıcı çıkmaması halinde, ihalenin düştüğü tarihten şikayetçinin tekrar satış istediği tarihe kadar geçen süre eklendiğinde, bu sürenin haciz tarihi itibariyle taşınmaz haczi için geçerli olan 2 yıllık süre içerisinde olması halinde, haczin düştüğünden bahsedilemeyeceği- Tasarrufun iptali davasında, taşınmazın tapu kaydına "ihtiyati haciz" değil, "ihtiyati tedbir" şerhi konulması halinde, tasarrufun iptali davasının kabul edildiği tarihin kesin haciz tarihi olarak kabul edilemeyeceği-
Asıl davadaki alacağa ilişkin faizin tahsili istemi-
Faiz alacağından açıkça vazgeçilmedikçe ve asıl alacak da ödenmek suretiyle sona ermedikçe davacının, talep ettiği faiz alacağına hak kazandığının kabulü gerektiği-
Yolsuz tescil- Tapu iptali ve tescili istemi-TMK'nun 1023. maddesinin koruyuculuğu-
Yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin davada, dava konusu taşınmazın olduğu yerde inşaat işi ile iştigal eden bir şirket olan davalının hisseli taşınmazı değerinin çok altında bir bedelle satın aldığı, davalı tanığının "davalının devam eden davadan haberdar olduğunu" beyan etmesi karşısında, basiretli davranma yükümlülüğü altındaki şirket, TMK 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanabilir mi?