İçerik Akışı
Aile konutu- İpoteğin kaldırılması-
İpotek alacaklısı banka cevap dilekçesiyle "ipotek tesisi sırasında taşınmaz maliki olmayan eşin muvafakatini sağlamak için yazılı belge alındığını" beyan ettiğine göre, davalı bankanın, taşınmazın aile konutu niteliğini bildiği, ayrıca davacı ve davalı eşin aile konutu olarak en son dava konusu taşınmazı kullandıkları ve tarafların başka aile konutu edinmedikleri açık olduğundan, aile konutu niteliğinde olduğu hususunda duraksama bulunmayan taşınmaz için davacı kadının açık rızası alınmadan, TMK m. 194/1’e aykırı olarak ipotek tesis edilmesinin hatalı olduğu-
Muvazaalı (TBK. 19) araç satışı nedeniyle tazminat istemi-
TBK. 19 uyarınca muvazaalı araç satışı nedeniyle uğranılan zararın tazminine yönelik davada, davacıların talebi miras hukuku ilkelerine dayanmadığından ve "muris tarafından davacı asile halk otobüsü hissesi devredildiği hususunun" ispatına yönelik beyanlar dışında yazılı bir delil de dosyada mevcut olmadığından, diğer davacılar yönünden muvazaanın varlığı kabul edildiğine göre davacılardan ... yönünden muvazaanın varlığının kabul edilmesi gerekirken anılan davacı yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Belirsiz alacak davası olarak açılan davada, alacağın miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde tahkikat sona ermeden hakim tarafından verilecek iki haftalık kesin süre içerisinde davacı alacağını belirleyerek bu miktar üzerinden talebini arttırabileceğinden, mahkemece davacılara, alacak miktarını belirlemek üzere HMK’nın 107/2. maddesi gereğince süre verilmesi gerektiği-
Tanık listesi- Hukuki dinlenilme hakkı-
Davalının cevap dilekçesinde 12 tane tanık bildirdiği, mahkemece celsede “davalı vekiline dinletmek istediği 2 tanığı bildirdiğinde bu iki tanığın celp edilerek dinlenmesine,” karar verildiği ve davalı tarafça da 12 kişilik listeden 2 tane tanık ismi bildirdiği ve mahkemece davalı tarafın sadece bu tanıklarının dinlenildiği, mahkemece hukuki dinlenilme hakkı gereğince sonuca davalının isimlerini ve adreslerini bildirdiği tanıklar dinlenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektği-
Ticari krediye kefil olan davacıların rücu istemi- Arabuluculuk-
TTK'nun 7. maddesi kapsamında; ticari krediye kefil olan davacıların rücu istemi, ticari dava niteliğinde olduğundan TTK'nın 5/A maddesi gereğince dava şartı arabuluculuk sistemine tabi olduğu; davacıların, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurduğuna dair beyanda bulunmadığı gibi, istinaf dilekçesi ekinde sunulan arabuluculuk son tutanağından da davacıların, işbu dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurduğunun anlaşıldığı, 6325 s. K.’nun 18/A-2 maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin yasaya aykırı bulunmadığı-
Konkordato- Adi ortaklıkta oy hakkı- Konkordatoya tabii alacağın temliki- Grup şirket olgusu- 3. kişi tarafından verilen rehne öncelikle müracaat- Adi alacak- Geçici mühlet- Faiz- Nisabın belirlenmesi-
Adi ortaklığın diğer ortak veya ortaklarının, adi ortaklığın konkordato talep eden şirketten olan alacakları için konkordato oylamasına katılabileceği- Konkordatoya tabii alacağı temlik alanlara oy hakkı tanınması gerektiği- Grup şirket olgusundan yararlanılarak borçların konkordato talep eden şirketin mali bünyesinden ödenmesi halinde, temlik nedeniyle bu grup şirketinin gerçek alacaklı olamayacağı kabul edilerek iyiniyetli davranış içinde olmayan davacı şirketin konkordato reddine karar verilmesi gerektiği- Alacaklının 3. kişi tarafından verilen rehne öncelikle müracaat etmesinin konkordato kurumunun amacına uygun olacağı- 3. kişi rehniyle temin edilen alacaklının alacağının "adi alacak" olarak nisaba dahil edilmesi, borçlu ve rehin veren 3. kişinin İİK. 303 çerçevesinde hareket etmesi gerekeceği- Taşınmazlar üzerine talep eden şirket lehine ipotek tesis edildiğinden, bu ipoteklerle teminat altına alınan alacaklının nisapta "adi alacak" olarak göz önünde bulundurulması gerektiği, nisap dışında tutulmasının hatalı olduğu- Geçici mühlet tarihinden itibaren adi alacaklara faiz işletilmesinin duracağı- Asıl alacaklının alacağının İİK. 294/3 uyarınca, mühlet sonrası faiz işletilmeden belirlenmesi, kefilin henüz ödemediği borç için nisaba dahil edilmesinin önüne geçilmesi ve nisabın yeni oluşacak alacak miktarı ve alacaklı sayısına göre belirlenmesi gerektiği-
Mirasçılık belgesi- Evlatlığın mirastan pay alabilmesi-
Mirasçılık belgesi istemine ilişkin davada, talepte bulunan, ölen halası murisin mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiş olup; somut olayda mirasbırakanın kendisinden önce ölen kardeşinin evlatlığının da mirasçı olarak kabul edilerek mirastan pay verilmesinin doğru görülmediği, çünkü; mirasbırakanın kardeşinden sonra ölmesi nedeni ile evlatlığının mirasbırakanın mirasçısı olmasının yasadaki düzenleme gereği mümkün olmadığı-
Konkordato- Borçlu şirket yetkilisinin mahkemede dinlenmesi-
Konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden borçlu şirketin iflasına karar verilemeyeceği-
Dava şartı- Arabuluculuk- İşçinin açtığı menfi tespit davası-
İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanan menfi tespit davalarında, dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı-
Bankanın gönderdiği dinamik şifre SMS- Bankanın kendisine emanet edilen mevduatı koruma özel yükümlülüğü- Müteselsil sorumluluk-
Üçüncü kişilerce, davacının cep telefonuna uzaktan erişim ile SMS yönlendirmesi yapılarak, bankalar tarafından gönderilen ve içerisinde onay şifresi bulunan dinamik şifre SMS'leri kendi telefonlarına yönlendirdikleri ve para transfer işlemleri yapıldığı somut olayda, internet bankacılığını müşterilerine özendiren davalı bankaların kendisine emanet edilen mevduatı koruma özel yükümlülüğü gereğince; internet bankacılığı işlemlerinde işlem yapanın gerçek müşteri olup olmadığını belirleme yönünde, gelişen dolandırıcılık yöntemlerine karşı, bunları önleyici gerekli altyapının sağlanarak güvenlik önlemlerini almak zorunda oldukları gözönüne alındığında, davacının zararından davalı bankaların davacıya karşı müteselsilen sorumlu olduğu-
Bononun kira bedeline ilişkin olarak "ödeme" amaçlı verilmesi- Teminat senedi-
Alacaklıların istinaf dilekçesinde “... kira alacağına ilişkin olarak verilmiş olmakla kira alacağından dolayı takip yapılabileceği gibi kambiyo vasfına ilişkin de takip yapılabilir...” beyanı esas alınarak, takip konusu senedin taraflara karşılıklı edimler yükleyen kira sözleşmesi kapsamında verildiği ve takibe dayanak senet teminat senedi olduğu kabul edilmişse de, takibe dayanak bononun kira bedeline ilişkin olarak "ödeme" amaçlı verildiği, kira sözleşmesinde tarafların bir takım yükümlülüklerin yer almasının doğal olduğu, senedin tahsili hususunda taraflara karşılıklı edim yüklenmediği gibi, sözleşmede; ödeme amaçlı olarak verilen senetlerin, kiralanan yer boşaltılmak istendiğinde, haber verilmesi halinde iade edileceği belirtildiğinden, burada, taraflara yine karşılıklı edim yüklemediği görülmekle senet hakkında kambiyo takibi yapılmasına engel bir durumun söz konusu olmadığı-