İçerik Akışı

Birden fazla davalı için bedele dönüşen tasarrufun iptali davası- Davalıların sorumlu olacağı bedeller-

Tasarrufun iptali davasının bedele dönüşmesi halinde, üçüncü kişinin sorumlu olduğu miktarın, takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeri olduğu- Hem üçüncü kişi, hem de dördüncü kişi yönünden bedele dönüşen davada da, davalıların sorumlu olacakları miktarın elden çıkardıkları tarihteki değerleri kadar olacağı- Dördüncü kişinin malı devrettiği tarihteki gerçek bedeli, üçüncü kişinin malı devrettiği tarihteki gerçek bedelinden daha yüksek ise, üçüncü kişi yönünden tazminata hükmedilen bedelden her iki davalının müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağı, aradaki farktan sadece dördüncü kişinin sorumlu olacağı-

Şirketin ihyasına ilişkin karar- Ek tasfiye- Tasfiye memuru atanması-

Şirketin ihyasına ilişkin kararın TTK. m. 547 kapsamında "ek tasfiye" niteliğinde olup olmadığı, ihyasına karar verilen şirkete TTK. m 547/2 kapsamında tasfiye memurunun atanıp tescil ve ilanına karar verilmesinin gerekip gerekmediği-

Av. Talih Uyar'ın Son İİK Değişikliklerine Göre Hazırlamış Olduğu Makale

24/11/2021 TARİHLİ ve 7343 SAYILI ‘‘İCRA ve İFLÂS KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN’’UN GETİRDİĞİ YENİLİKLER

Prof. Dr. Serdar Kale'nin Son İİK Değişikliklerine Göre Hazırlamış Olduğu Makale

İCRA VE İFLAS HUKUKUNDA ONLİNE SATIŞ

Menfi tespit davası- Aval- Bedelsizlik iddiası-

Davanın icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespitine ilişkin olduğu- Davaya konu bonoda davacının aval veren, davalının ise alacaklı lehtar konumunda bulunduğu- TTK'nın 702/2 maddesi uyarınca aval veren kişinin teminat altına aldığı borç 'şekle ait noksanlıktan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da' aval verenin taahhüdünün geçerli olduğu; bu nedenle davacı aval veren bedelsizlik iddiasında bulunamayacağından davanın bu nedenle reddi gerekirken kabulünün doğru görülmediği-

Elektrik faturası ödenmese de hizmetin devamı müterafik kusur oluşturur mu?

Abonelik sözleşmelerinin niteliği gereği abonelerin mal veya hizmeti bir defaya mahsus değil, sürekli olarak aldıkları- Sürekli olarak tüketilen mal veya hizmetlerin bir kısmı elektrik, su, doğalgaz gibi temel ve zorunlu ihtiyaçlar olup, satıcı veya sağlayıcı mal veya hizmeti düzenli bir şekilde aboneye sunmayı taahhüt ettikleri ve sözleşmenin kurulması ile abonenin de elektrik bedelini ödemesi gerektiği- Abone olan davalı elektrik kullanımından doğan faturaları ödememiş olup davalının elektriğin kesilmesi yönünde talebi olmaması nedeniyle elektrik vermeye devam eden davacının borcun artmasına neden olduğunun kabul edilemeyeceği, bu nedenle davacının müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek davacı alacağından %30 oranında indirim yapılmasının hatalı olduğu-

Niğde Barosu Konferans Duyurusu

İcra Hukukuna İlişkin Yargıtay'ın Son İçtihatları ve İİK'da Yapılan Son Değişiklikler

Vasıflı ikrar-İspat yükü- Yemin delili-Ödünç vakıası-

Davacı tarafından "davalıya 50.000 TL ödünç verildiğinin" iddia edildiği, davalı tarafından ise "50.000 TL'nin ödünç olarak değil dava dışı şirket hisselerinin davacıya devrine karşılık hisse devir bedeli olarak alındığına" dair savunma yapıldığı ve bu savunmanın vasıflı ikrar yani gerekçeli inkar niteliğinde bulunduğu- Vasıflı ikrar, ikrar eden aleyhine delil teşkil etmeyeceğinden, ispat yükünün ödünç vakıasını iddia eden davacı tarafta bulunduğu- Yemin deliline başvurup başvurmayacağı hatırlatılan davacı yemin delilline başvurulmadığından, ödünç vakıasının ispat edilemediği-

İlamlı takip- İstirdat davası- Menfi tespit davası- Kesinleşmeden ilamın icraya konulabilmesi-

Takip dayanağı ilamda, dava tarihi itibariyle, önceki takibe konu edilen alacak miktarından fazla ödendiği tespit edilen ve tahsiline hükmedilen 6.548,03 TL para ve yargılama gideri için ilamlı takip yapıldığından, yapılan takip fazladan ödenen paranın istirdadına yönelik hüküm bölümüne ilişkin olup, başka bir anlatımla menfi tespit davasından dönüşen istirdat davası olmadığından, ilam kesinleşmeden ilamlı icra takibine konu edilebileceği-

Ortaklığın giderilmesi- İhalenin feshi- Mirasın reddi- Mecburi dava arkadaşlığı- Taraf değişikliği- Tasfiye-

Ortaklığın giderilmesi suretiyle yapılan satış sonrası açılan ihalenin feshi davasında, mirasçıların malvarlığı haklarını da etkileyen işbu davada, mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte davada yer aldıkları, HMK‘nun 124. maddesi uyarınca taraf değişikliği ile mirası kabul eden mirasçılara husumetin yöneltilebileceği, mirasın tüm mirasçılar tarafından kayıtsız şartız reddi halinde terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine ilişkin sürecin beklenilmesi, taraf teşkilinin sağlanarak karar verilmesi gerektiği-