İçerik Akışı

Menfi tespit- Senedin imzalı boş bir belgeden yararlanılmak suretiyle sahte olarak oluşturulduğu yönündeki davacı iddiası-

Mahkemece, üniversitelerin güzel sanatlar bölümünde görevli imza ve yazı konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişilerden ve yine üniversitelerin bilgisayar mühendisliği bölümünde görevli yazılım, bilgisayar programları konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişi/bilirkişilerden oluşan bir heyetten, dava konusu senedin yüksek miktarlı olmasına, düzenlenme ve ödeme tarihlerinin çok yakın olmasına, matbu bir senet olmamasına, tarafların kardeş bulunmasına göre, imza ile yazılar arasındaki konumlandırılış, uyum, yazı karakteri, kullanılan format, senet metnindeki yazı tipinin hangi bilgisayar programında kullanılan yazı tipi olduğu ve söz konusu bilgisayar programının hangi tarihte kullanılmaya başlandığı, toner, söz konusu yazıların birlikte ve sırası dahilinde yazdırılıp yazdırılmadıkları, imzanın konumu değerlendirilmek ve incelenmek suretiyle dava konusu senedin imzalı boş bir belgeden faydalanılmak suretiyle sonradan oluşturulup oluşturulmadığı, yazılar ile imzanın aynı anda yazılıp yazılmadığı, imzanın mı önce atıldığı yazıların mı önce yazıldığı, imza ve yazı yaşı konusunda ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınıp, dava dosyasına giren tüm deliller, tarafların bütün iddia ve savunmaları değerlendirilerek, soruşturma dosyaları getirtilip bu dosyalara yansıyan beyanlar ve deliller, icra hukuk dava dosyasına yansıyan beyanlar ve deliller (özellikle senedin ihdas nedeninin taliline ilişkin bir beyan olup olmadığı da değerlendirilerek) irdelenip değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği- Hakimin reddi talebinin, kötü niyetle yapıldığının anlaşılması ve esas yönünden kabul edilmemesi hâlinde, talepte bulunanların her biri hakkında beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunacağı-

Yabancı devletlerin haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlık- Yargı yolu-

Yabancı devletinin haksız fiil sebebiyle sorumluluğuna dayanıldığından, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin özel hukuktan kaynaklanan bu haksız fiil bakımından 3. kişi durumunda bulunduğu-Tazminat isteğinin, İYUK 2'de belirtildiği şekliyle idarenin herhangi bir işlem ve eyleminden kaynaklanmadığı, tazminatın ödeneceği kişilerin, tazminat miktarı ve ödeme biçiminin belirlenmesi yetkisine ve idarenin bu yöndeki işlemlerine yönelik de olmadığı, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yalnızca tazminat davasında belirlenen miktarın yabancı devlete izafeten ifa edilmesi sorumluluğunu üstlendiği, somut olay bakımından kanunlarla düzenlenmiş ve miktarı belli, idarece kendiliğinden ödenmesi gereken bir alacaktan henüz bahsedilemeyeceği, alacakların miktarının ancak tazminat davalarının sonuçlanmasına göre tespit edilebileceği gözetildiğinde adli yargının görevli olmasının benimsenmesi gerektiği- Yargı yolu caiz olmadığından bahisle görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu- Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarının sadece ilişkin oldukları dava bakımından bağlayıcı olduğu-

Menfi tespit- Harici satış sözleşmesi- Geçersiz hukukî işleme dayalı verilen senet- Senedin illetten mücerretlik durumu- Denkleştirici adalet-

"Aleyhine icra takibine konulan senedin hile ile imzalatıldığından hükümsüz olduğu" iddiasını ispat edemeyen davacı-borçlunun "davaya konu edilen senedin taraflar arasındaki haricî taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle verildiğini" belirterek temel borç ilişkisini bu şekilde açıkladığı, davalının da beyanlarıyla temel borç ilişkisini haricî taşınmaz satışıyla ilişkilendirdiği uyuşmazlıkta, davacının taşınmaz hisselerinin haricî satım sözleşmeleriyle bedel karşılığında davalıya satarak zilyetliğini teslim ettiği, ancak tapu devrinin sağlanmadığı, bir süre sonra ise davalı tarafından zilyetliğin iade edildiği, sözleşmeler sırasında verilen bedellere karşılık gelmek üzere taraflar arasında davaya konu edilen senedin düzenlendiği, haricî satıma konu olan taşınmazın satış tarihlerinde tapulu olduğu anlaşılmakla, anılan haricî satımların ve dolayısıyla taşınmazın zilyetliğinin iadesi sırasında senet karşılığında yapılan anlaşmanın da hukuken geçersiz olduğu- Geçersiz olan hukukî işleme dayalı verilen senedin tahsil edilemeyeceği ve tarafların ancak birbirlerine verdiklerini denkleştirici adalet ilkesine göre geri alabilecekleri- Denkleştirici adalet kuralı gereğince iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması gerektiği-

İcra takibi- Pasif taşınmaz kayıt sorgulaması-

Somut olayda, borçlular adına pasif taşınmaz kayıtlarının tespiti ile sorgulaması yapılan taşınmazların resmi senet ve ilgili evraklarının getirtilmesinin istendiği- Takip alacaklılarının ileride açabilecekleri muhtemel davaların malzemelerinin toplanması ödevinin icra müdürlüğüne ait olmadığı- Mülkiyet hakkının korunması amacıyla açılacak bir davanın taraflarını tespit edebilmek için 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 2/3. maddesine göre avukatın, yazılı başvuru ile tapu sicilinde inceleme yapabileceği- Alacaklının hukuki yararının, üçüncü şahısların Anayasa ile korunan özel hayatın gizliliğine ilişkin temel hakkından üstün tutulmasının mümkün olmadığı; bu sebeplerle ilk derece mahkemesince şikayetin reddedilmesinin isabetli olduğu-

Süresiz şikayet- Gider avansı- Dava şartı- Tasarrufun iptali- Tapu sicili

İcra Müdürlüğünün; borçlunun tüm mal varlığını araştırma ve alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamakla görevli olduğu, alacaklının bu yöndeki bir bilgiye kendisinin ulaşamayacağı, ancak bu talebin yerine getirilmesi halinde elde ettiği pasif taşınmaz kaydı vasıtası ile İİK.'nın 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası açarak alacağına kavuşma imkanına sahip olacağı, pasif tapu kaydı sorgulamasında ulaşılacak bilginin borçlu adına daha önce kayıtlı bulunan taşınmaz bilgisi olduğu, bu bilginin taşınmazın şimdiki maliki hakkında herhangi bir veri içermeyeceği, bu yöndeki talebin icra müdürlüğünce ve özellikle de dosyanın infazına yarar sağlamayacağı gerekçesi ile mahkemece reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-

Kefalet sözleşmesi- Müteselsil ibaresi- "Müteselsil” sıfatı yahut bu anlama gelen bir ifade-

Matbu kefalet sözleşmesinde, "müteselsil" ibaresinin, boşluğa kefilin kendi el yazısı ile yazılmış olması halinde, gerçek kişinin asıl borçlunun borcuna müteselsil kefalette bulunduğu kabul edilebilir mi?

Uygulamada “Mücerretlik İlkesi” ve “Hayatın Olağan Akışı” Kavramlarının Düşündürdükleri

Av. Talih Uyar

Kentsel dönüşüm projesi- İmar planının iptal edilmesi- Sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan zarar- Davalı belediyenin tazminat sorumluluğu-

Davalı belediyenin, kentsel dönüşüm projesine ilişkin imar planının iptali nedeniyle edimini ifa edememesinden doğan zarar, davacıya teslim edilmesi gereken konutun rayiç bedeli kadar olduğundan, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve analiz raporu çerçevesinde değerlendirilmesi (davalının sorumluluğunun analiz raporundaki değerlerle sınırlı tutulması) durumunda, davacının gerçek zararının tazmin edilemeyeceği, davalı belediyenin sözleşmeyle teslimini vaat ettiği taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinden sorumlu tutulması gerektiği- "İfa edilmeyen geçerli sözleşmede davalının taşınmazın rayicinden sorumlu tutulması gerektiği, ancak somut olayda ifa imkânsızlığının bulunduğu ve hükmolunacak tazminatın dava tarihindeki değil, ifanın imkânsız hâle geldiği tarihteki rayiç değer olması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

Alacağın tahsil yetkisini veren sözleşme- Kısmen haczi caiz olan şeyler- Maaş hesaplarına bloke konulması- Blokenin kaldırılması ve istirdat-

Alacaklının, borçlunun "mal varlığından tatmin edilmesi ilkesi"nin takip hukukunda asıl olduğu ve bu ilkenin sınırlarının kanunla çizilmiş olduğu- Bankaya, "sözleşmelerden doğan mevcut ve müstakbel borçların teminatı olarak banka nezdindeki maaş hesaplarından bloke, rehin, hapis, virman ve mahsup işlemleri suretiyle alacağını tahsil yetkisi" veren sözleşme hükümlerinin İİK 83/a gereğince geçerli olmadığı- Banka tarafından davacının maaş hesaplarına bloke konulmasının hukukî dayanağı bulunmadığı gibi geçersiz sözleşme hükümlerine dayalı ve İİK’nın 83. maddesine aykırı bir şekilde tahsil edilen meblağın davacıya iadesi gerektiği- "Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin esas alınması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

Kat irtifakı kurulu bulunan taşınmazdaki el atmanın önlenmesi istemi- Eklenti niteliğindeki deponun dernek olarak kullanılması- Ortak alana (masa ve sandalye konularak) davalıların müdahale iddiası- Keşif gününde dava konusu yerde masa sandalye olmaması-

İşyeri niteliğindeki bağımsız bölümün eklentisi niteliğinde bulunan deponun, bağımsız bölümün mülkiyetine tabi olacağı, bağımsız bölümden ayrı olarak kullanılamayacağı, dahili davalı derneğin temsilcisinin "deponun boşaltıldığını" beyan etmesi ve yerleşim yeri değişikliğine ilişkin sorgu sayfasını sunması karşısında, bu iddia üzerinde durulmak suretiyle bağımsız bölümün eklentisi niteliğinde bulunan deponun boşaltılıp boşaltılmadığı yönünden araştırma yapılması gerektiği- Ortak yerler üzerinde bütün bağımsız bölüm maliklerinin arsa payı oranında ve ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olması nedeniyle, masa-sandalye konulmasına yönelik eylemin geçici nitelikte olması hâlinde dahi diğer kat maliklerinin kullanımı da engellenmiş olacağından ortak alana el atma niteliğinde bulunduğu-