İçerik Akışı
Elektrik faturası ödenmese de hizmetin devamı müterafik kusur oluşturur mu?
Abonelik sözleşmelerinin niteliği gereği abonelerin mal veya hizmeti bir defaya mahsus değil, sürekli olarak aldıkları- Sürekli olarak tüketilen mal veya hizmetlerin bir kısmı elektrik, su, doğalgaz gibi temel ve zorunlu ihtiyaçlar olup, satıcı veya sağlayıcı mal veya hizmeti düzenli bir şekilde aboneye sunmayı taahhüt ettikleri ve sözleşmenin kurulması ile abonenin de elektrik bedelini ödemesi gerektiği- Abone olan davalı elektrik kullanımından doğan faturaları ödememiş olup davalının elektriğin kesilmesi yönünde talebi olmaması nedeniyle elektrik vermeye devam eden davacının borcun artmasına neden olduğunun kabul edilemeyeceği, bu nedenle davacının müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek davacı alacağından %30 oranında indirim yapılmasının hatalı olduğu-
Niğde Barosu Konferans Duyurusu
İcra Hukukuna İlişkin Yargıtay'ın Son İçtihatları ve İİK'da Yapılan Son Değişiklikler
Vasıflı ikrar-İspat yükü- Yemin delili-Ödünç vakıası-
Davacı tarafından "davalıya 50.000 TL ödünç verildiğinin" iddia edildiği, davalı tarafından ise "50.000 TL'nin ödünç olarak değil dava dışı şirket hisselerinin davacıya devrine karşılık hisse devir bedeli olarak alındığına" dair savunma yapıldığı ve bu savunmanın vasıflı ikrar yani gerekçeli inkar niteliğinde bulunduğu- Vasıflı ikrar, ikrar eden aleyhine delil teşkil etmeyeceğinden, ispat yükünün ödünç vakıasını iddia eden davacı tarafta bulunduğu- Yemin deliline başvurup başvurmayacağı hatırlatılan davacı yemin delilline başvurulmadığından, ödünç vakıasının ispat edilemediği-
İlamlı takip- İstirdat davası- Menfi tespit davası- Kesinleşmeden ilamın icraya konulabilmesi-
Takip dayanağı ilamda, dava tarihi itibariyle, önceki takibe konu edilen alacak miktarından fazla ödendiği tespit edilen ve tahsiline hükmedilen 6.548,03 TL para ve yargılama gideri için ilamlı takip yapıldığından, yapılan takip fazladan ödenen paranın istirdadına yönelik hüküm bölümüne ilişkin olup, başka bir anlatımla menfi tespit davasından dönüşen istirdat davası olmadığından, ilam kesinleşmeden ilamlı icra takibine konu edilebileceği-
Ortaklığın giderilmesi- İhalenin feshi- Mirasın reddi- Mecburi dava arkadaşlığı- Taraf değişikliği- Tasfiye-
Ortaklığın giderilmesi suretiyle yapılan satış sonrası açılan ihalenin feshi davasında, mirasçıların malvarlığı haklarını da etkileyen işbu davada, mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte davada yer aldıkları, HMK‘nun 124. maddesi uyarınca taraf değişikliği ile mirası kabul eden mirasçılara husumetin yöneltilebileceği, mirasın tüm mirasçılar tarafından kayıtsız şartız reddi halinde terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine ilişkin sürecin beklenilmesi, taraf teşkilinin sağlanarak karar verilmesi gerektiği-
Gaziantep Barosu Konferans Duyurusu
Yargıtay'ın İcra Hukukuna İlişkin Son İçtihatları ve 7343 Sayılı Kanun ile İcra İflas Kanununda Yapılan Son Değişiklik ve Yenilikler
Sıra cetvelindeki sıraya şikayet- Kambiyo takibi- İhtiyati hacizlerin aynı gün kesinleşmesi-
Kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz istenemeyeceği- İhtiyati hacizler aynı gün kesinleşmiş olduğundan, İİK. 268 uyarınca bedeli paylaşıma konu taşınırlar üzerinde şikayetçi ve şikayet olunanın ihtiyati haciz tarihleri dikkate alınarak sıra cetveline ilişkin bir karar verilmesi gerektiği-
Bonoya dayalı menfi tespit davası- İspat yükü- Davalının polis merkezindeki beyanları-
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıda olsa da, kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığın ispat yükümlülüğünün davacı borçluya ait olduğu- Bononun tarafların iradesi dışında düzenlendiği veya teminat bonosu olduğunun yazılı delille ispatlanması gerektiği- Davalının polis merkezindeki beyanlarından, davalının kefil sıfatıyla davacı keşideci borçlunun dava dışı üçüncü kişiye olan borcunun ödenmediğini ikrar ettiği, icra takip tarihinde bononun teminat fonksiyonunun devam ettiği ve bonoya konu alacağın muaccel olmadığı anlaşıldığından, davalının beyanı yanlış değerlendirmek suretiyle menfi tespit davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Yardım nafakası- Protokol- Sözleşmenin uyarlanması- Sözleşme tarihi, dava tarihi- Kurda artış- Ekonomik, sosyal durum- Çocuğun ihtiyaçları- Paranın satın alma gücü- Uzlaşma tarihinden itibaren değişen kur farkı- Hakkaniyet ilkesi-
Tarafların avukatları eşliğinde kendi hür iradeleri ile imzaladıkları sözleşmenin yardım nafakasının aşar şekilde özel koşullar içerdiği, sözleşmenin imzalandığı tarih ile dava tarihi arasında çok zaman olmaması ve kurda meydana gelecek artışların da olabileceğinin taraflarca öngörülebilir olduğu gözetilerek "sözleşmenin uyarlanması" talebinin kabulünde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları, paranın satın alma gücü, uzlaşma tarihinden itibaren değişen kur farkı ve hakkaniyet ilkesinin dikkate alınması doğru ise de, sözleşmenin yapıldığı tarihteki kur miktarının altında bir miktara hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Konkordato- İflas kararı- Alacaklılar toplantısı- Geçici mühlet-
Somut olayda konkordato için İİK 301. ve 288. maddelerinde gösterilen usulde ticaret sicil gazetesinde ilan yapılmadığı, Basın ilan portalında yapılan toplantı ilanında ise toplantı gününün ilandan en az 15 gün sonra olması kuralına riayet edilmediği- Kabule göre de İİK'nın 287/5. maddesi uyarınca geçici mühlette kıyasen uygulanan 292. madde uyarınca iflas kararı verilebilmesi için 292/son fıkrası uyarınca borçlunun mahkemece dinlenilmesi gerektiği-