Kadının kişisel mallarına ilişkin taraflar arasındaki anlaşmanın, hakimin onayı olmasa da geçerli olduğu–
Davanın red edilmiş olması halinde, davalı tanıklarının dinlenmemiş olmasının bozma sebebi olmayacağı–
Tayin edilen kesin süre içinde gösterilmeyen tanıkların daha sonra dinlenmiş olmaların halinde, sözlerinin hükme dayanak yapılamayacağı–
Boşanma kararından sonra ortaya çıkan değişiklikler belirlenme-den, eksik soruşturma ile MK. 183’e göre karar verilemeyeceği–
Fiili ayrılık vakıasına ilişkin olarak davalı kadının, aksi kanıtlanamayan beyanı karşısında, artık olayda M.K.’nun 134/son maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiğinin kabulünün gerekeceği-
MK.182 hükmünün uygulama alanının, MK.166/III’de yapılan deği-şiklikle daraldığı ve hakimin ancak MK.346 uyarınca çocukların velayeti konusunda karı-koca arasında yapılan sözleşmeye müdahale edebileceği–
HUMK.’nun 213 ve 377. maddeleri gereğince taraflara gönderilen davetiyelere yazılan «yokluğunuzda duruşmaya devam edilecektir» söz-cüklerinin «yokluğumuzda hüküm kurulacaktır» ihtarını da kapsadığı–
«Boşanma ve yoksulluk nafakası takdir edilmesi»ne ilişkin ek dava-da, kocanın vekili olan avukatın daha sonra kadının açtığı «nafakanın arttırılması» davasında, kadını temsil edemeyeceği–
Boşanmanın fer’i (eklentisi) niteliğindeki taraflarca düzenlenmiş olan protokolün, ilamın hüküm fıkrasına geçirilmeden, karar metnine aynen alınmasının, hakimin örtülü onayı niteliğini taşıyacağı–