Bono metninin her iki tarafça da tâlil edilmiş daha doğrusu; her iki tarafın da, bononun düzenleme nedeni (ihdas sebebine) aykırı beyan-da (açıklamada) bulunmuş olması halinde, isbat yükünün yer değiştirmeyeceği (yani; davacıda bulunacağı)–
Alınan faturaya süresi içinde -TTK. mad. 23 (şimdi; Yeni TTK. mad. 21) gereğince- itiraz etmeyen tarafın, fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağı–
TEK aleyhine «elektrik borcunun istendiği kadar olmadığı»nın tesbiti için açılan olumsuz tesbit davalarında, dava konusu tüketim döneminde sayaçların doğru çalışıp çalışmadığı, davacı şirket ticari defterleri, davacının işyerinde çalışan makinaların kapasiteleri, üretilen iş miktarı vs. üzerinde ayrıntılı bilirkişi incelemesi yaptırılarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği–
Kendisine isbat yükü düşmeyen tarafın -hiç gerekmediği halde- karşı tarafa yemin teklif etmesi halinde, mahkemenin ‘isbat yükünün kendisine düşmediğini, buna rağmen isbat yükünü üzerine alarak karşı tarafa yemin teklif edebileceğini’ hatırlattıktan ve bu tarafın bunu kabul etmesinden sonra, karşı tarafın yemin ettirebileceği (ve davayı buna göre sonuçlandırabileceği)–
Kambiyo senedinin hâmili aleyhine, kişisel def’ilere -örneğin; ödeme def’ine- dayanılarak açılan geri alma davalarında, önce, davacı-borçlunun «dava konusu senedin karşılıksız olduğunu» -örneğin; lehdarına ödendiğini- senet lehdarına karşı (yazılı delillerle) isbat etmesi, sonra da, senet hâmili davalının «senedin karşılıksız olduğunu bile bile, borçlunun zararına hareket ederek, dava konusu senedi ciro yoluyla aldığını -yani, kötüniyetli olduğunu- (her türlü delille) isbat etmesi gerektiği, bunun için gerekirse, dava dışı lehdara karşı dava açmak için süre verilmesi ve açılacak davanın, görülen dava ile birleştirilmesi icap edeceği–
Sahtelik iddiasına dayalı olumsuz tesbit davalarında, imzasını inkâr eden davacı-borçlunun senedin düzenlenme tarihinden önceki ve düzenlenme tarihine yakın tarihli «medarı tatbik» (mukayeseye esas alınabilecek) imzaları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği–
Keşideci tarafından sadece hâmil aleyhine -kişisel def’ilere dayanılarak- açılan olumsuz tesbit davasında, öncelikle davanın senet lehtarına da yöneltilerek, önce ona karşı senetlerin karşılıksız olduğunun -kesin delillerle- isbat edilmesi ve ondan sonra, davalı hâmilin kötüniyetli olduğunun -gerekirse tanık da dinletilerek- isbat edilmesi gerekeceği–
Vâdeden sonra yapılan cironun, alacağın temliki sonuçlarını doğuracağı, bu nedenle, borçlunun (keşidecinin) asıl alacaklıya (lehtara) karşı ileri sürebileceği -‘senedin «karşılıksız olduğu»nu, «hatır senedi olduğu»nu, «ödendiği»ni’ vb. gibi- kişisel def’ileri, son hâmile (alacağa devir alana) karşı da ileri sürebileceği–