İcra Mahkemesi'nce, borçlunun, ailesiyle birlikte barınması için, zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden İİK.nun 82. maddesinde nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktarın borçluya bırakılması, kalanının alacaklıya ödenmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından genel kredi ve teminat sözleşmesine kefalete dayalı olarak genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız takipte, borçlunun, emekli ikramiyesine konulan haczin taşkın haciz olduğundan bahisle kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek istemin haczedilmezlik şikayeti olarak nitelendirilerek reddine karar verilmesinin hatalı olup, taşkın hacze yönelik şikayet olarak ele alınıp sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Sınırlı ayni hak niteliğinde olan borçlunun sahip bulunduğu bir ipotek hakkının da haczedilebileceği- Haczin tamamlanması için ipotek hakkının haczedildiğinin tapu siciline şerh verilmesinin yeterli olduğu-
Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.06.2011 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 09.08.2011, kıymet takdiri raporunun da 06.09.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 103 haciz davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ve kıymet takdirinin tebliği üzerine oğlunun bildirmesi neticesinde takipten ve hacizden haberdar olduğunu belirterek icra mahkemesine 09.09.2011 tarihinde başvurarak borca itiraz ettiği görülmekte olup borçlu tarafından en geç borca itiraz ettiği 09.09.2011 tarihinde haczin öğrenildiği, buna karşın İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süreden sonra 13.03.2014 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından şikayetin reddine kara verilmesi gerektiği-
Dosyadan anlaşılan hacze dair, meskeniyet iddiası nedeniyle haczin kaldırılmasına ilişkin istemin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Ticari nitelikteki kredinin teminatı olarak verilen ve zorunlu ipoteklerden olmayan mevcut ipotek nedeniyle borçlunun meskeniyet iddiasını ileri sürmesi mümkün olmadığından mahkemece, borçlunun meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasından bulunmasını engelleyeceği-  R.en tesis edilen ipoteğe neden olan borcun hacizden önce ödenmiş olması halinde, şeklen Tapu Sicilinde varlığını sürdüren ipoteğin şikayetin incelenmesine engel olmadığı-
"Taşkın haciz" şikayeti hakkında icra mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu- Taşınmaz maliki olmayan borçlunun meskeniyet şikayeti nedeniyle haczin kaldırılmasını talep hakkı olmadığı- Borçlunun ihalenin feshini talep edebileceği-
5393 s. Belediye K.'nun 15/son fıkrasındaki, haciz işleminin sadece (belediyece) gösterilen mal üzerine uygulanacağına dair kısmının Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olması nedeniyle aynı maddede yer alan "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının haczinin mümkün olduğu-  Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı mahkemenin karar tarihinden sonra verilmiş olsa da, henüz kesinleşmeyen uyuşmazlıklarda uygulanması gerektiği ve bu durumda mahkemece, 5393 s. Kanun'un getirilen değişiklikten önceki 15/son fıkrası uyarınca haciz konulan araçların ve taşınmazların niteliği gereği haczi kabil olup olmadığının veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıp kullanılmadığının, gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespiti ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu inceleme yapılmadan 5393 s. K. mad. 15/son gereğince hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunmasının zorunlu olduğu, haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerektiği- Somut olayda şikayetçi borçlu şirketin bir ticari şirket olup, sermaye ağırlıklı makinelerinin haczedildiği, borçlu şirketin faaliyetinin sermayenin önem kazandığı teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerekeceği, İİK'nun 82. maddesinin 2. bendinin uygulanabilmesi için emek ağırlıklı faaliyetin bulunması koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmakla, haczedilmezlik şikayetinin tümüyle reddi gerektiği-