Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, 5393 s. Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerektiği, maddede açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliğinin ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenebileceği ve bir malın fiilen kamu hizmetinde kullanıldığının kabulü için ise, o malın kamu hizmetinin yürütülebilmesi amacına uygun bulunması gerektiği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte haciz safhası bulunmadığından İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinin dinlenme olanağı bulunmadığı-
Mahkemece; İİK. mad. 82/1. fıkrasının 4. bendi ve 3. fıkrası uyarınca, borçlunun ve ailesinin geçimini sağlaması için yeterli arazi miktarı ile arazi üzerinde yetiştirilebilen ürün de dikkate alınarak borçlunun, faaliyetlerini sürdürebilmesi için traktöre ihtiyacı olup olmadığı, ihtiyacı varsa, şikayete konu traktörün kıymeti ile borçlunun haline münasip traktörü alabilmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, traktörün kıymeti borçlunun haline münasip traktörün bedelinden fazla ise satılmasına, satış bedelinden İİK.'nun 82. maddesinde nitelikleri belirlenen traktörü alabilmesi için gerekli olan paranın borçluya bırakılmasına, kalanın alacaklıya ödenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendine dayalı olarak meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması isteminin İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olduğu, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerektiği-
Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz safhası bulunmadığından, haczedilmezlik şikayetinin de dinlenme olanağının olmadığı-
Haczedilmezlik şikayetinin, yedi günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin 103 tebliğiyle veya haczi öğrenme tarihinden başlayacağı, 7 günlük süreden sonra meskeniyet şikayetinde bulunulması durumunda mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerektiği-
Bir malın haczedilip haczedilemeyeceğinin haciz anındaki duruma göre belirlenmesi gerektiği, hakkında meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın, henüz fiilen mesken olarak kullanmaya elverişli durumda bulunmadığından meskeniyet şikayetine konu olmayacağı, hatta borçlu bu arsa üzerinde daha sonra ev yapmış olsa bile yine haczin kaldırılmasını isteyemeyeceği-
Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması zorunlu olmadığından, borçlunun daha mütevazi semtlerde edinebileceği haline münasip meskenin değerinin belirlenmesi gerektiği-
Satış ile üçüncü kişiye geçen mülkiyetin, tasarrufun iptaline karar verilmesiyle borçluya geri dönmeyeceği (İİK. mad. 283/1)-  İcra takibinde "borçlu" sıfatını taşımayan üçüncü kişi ile taşınmazın maliki olmayan takip borçlusunun meskeniyet şikayetinde bulunamayacakları-