Borçlunun şikayeti üzerine mahkemece bilirkişiden rapor alınması amacıyla bilirkişi gider avansının yatırılması için borçlu vekiline süre verilmesi ve verilen sürede avansın yatırılmaması durumunda; anılan avans delil ikamesi avansı niteliğinde olup, HMK'nun 324. maddesine göre bu avansın belirlenen sürede yatırılmamasının hukuki sonucunun, delile dayanan tarafın delilden vazgeçmiş sayılması olduğu- Tebligatta, muhatabın tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği, adreste bulunmama sebebinin kimden sorulduğu belirtilmeden, imzadan imtina eden komşusuna haber verilerek ve 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırılıp mahalle azasına teslim edilerek yapılan tebligatın usulsüz olduğu- 
Belediyeye ait banka hesabı üzerine 6552 s. K.'un yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce haciz konulmuş ve söz konusu hacizler geçerli olup, borçlunun icra mahkemesine başvurusu 6552 s. K. ile 5393 s. K.'nun 15.maddesindeki değişiklik tarihinden önce olduğundan; haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşullarının kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir paranın haczedilmezliğinin ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmesi gerektiği; bu konuda ispat yükünün ise borçlu belediyeye ait olduğu; aksi halde şikayetin reddinin gerekeceği- Haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin, iddiasını ispat imkanını kendisinin kaldırmış ve haczedilmezlik hakkından feragat etmiş olacağı-
Haciz konulan teminatın haczedilemeyeceği iddiası, 3. kişi tarafından ileri sürülebilecek bir husus olup, para, 3. kişi tarafından takip dosyasına gönderildiğinden yapılan hacizde yasaya aykırılık olmadığı, ayrıca iadesi gereken teminat, borçluya ait olmakla, olayda İİK. mad. 82/1 ve 3294 s. Yasa'nın uygulama yerinin bulunmadığı-
Meskeniyet şikayetine konu taşınmazın değerinin belirlenmesi için yapılan bilirkişi raporunda tespit edilen değerin  neye göre belirlendiği, daha mütevazi olduğu belirtilen yerlerin nereler olduğu ve ulaşılan sonuca hangi gerekçelerle varıldığı açıklanmadığından; raporun bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı-
Borçlunun sosyal ve ekonomik durumu ile ilgili zabıta araştırması yapılmadan ve borçlunun haline münasip meskeni edinebileceği miktar bildirilmeden hazırlanan raporda sadece şikayete konu taşınmazın şikayetçinin haline münasip olmadığı, evin değerinden takip talebinde yer alan alacak miktarı çıkarılınca kalan bakiye miktar ile haline münasip ev alabileceğinin belirtildiği anlaşılmakla, bu haliyle raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı- Bilirkişiden ek rapor alınarak borçlunun görev ve sıfatı, eğitim durumu dikkate alınmadan bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenmesi, bu tespitlerden sonra borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
Haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin niteliğini gösterir bilgi ve belgelerin (ipotek akit tabloları, kredi sözleşmeleri); ipotek alacaklısının takip dosyasına ve mahkemeye ipotekle ilgili sunduğu yazıların; ipoteğin haciz tarihi itibariyle mevcut olup olmadığının ve ipotek borcunun haciz tarihi itibariyle ödenip ödenmediğinin bankadan sorularak karar verilmesi gerektiği- 
Borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın yerde meskeninin bulunması zorunlu olmadığı ve mahkemece "meskeniyet şikayetinin kısmen kabulü ile taşınmazın değeri, haline münasip alabileceği evin değerinden fazla olduğundan İİK. 82/3 maddesi gereğince taşınmazın satılarak haline münasip evin  alınması için gerekli miktarın borçluya, kalanının ise alacaklıya ödenmesine, taşınmazın haline münasip evi alabileceği değerden az olmamak üzere satılmasına", şeklinde hüküm kurulması gerekeceği -
Borçlunun şikayete konu meskende kimlerle beraber kaldığı ve yine bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bulunup bulunmadığı konusunda araştırma yapılmaksızın bilirkişi raporu alınarak haline münasip meskenin değerinin belirlendiği ve bilirkişi raporunda borçlunun haline uygun meskeni alabileceği semtin belirtilmediği anlaşıldığından mahkemece, borçlunun nüfus kaydı da getirtilerek, öncelikle kolluk marifetiyle bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bulunup bulunmadığı da  araştırılıp ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Adi ortaklığı oluşturan şirketlerden birisi olan borçlu şirketin borcundan dolayı, adi ortaklığın istihkak alacağı üzerine haciz konulamayacağı-
Tasarrufun iptali davasında şikayetçinin davanın tarafı olarak yer almadığı, tasarrufun iptaline yönelik kararın ancak davanın tarafları arasında hüküm ifade edeceğinden şikayetçi yönünden hukuki bir sonuç doğurmayacağı, anılan karara dayanılarak şikayetçinin taşınmazlarına haciz konulmasının usulsüz olduğu-