İcra mahkemesi tarafından borçlunun meskeniyet şikayetinin kısmen reddine karar verildiği halde alacaklı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-
6183 s. K. mad. 70 uyarınca, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemeyeceği- İş mahkemesinin, öncelikle davacı üzerine kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığı tapu sicil müdürlüğünden sorulmak sureti ile tespit etmek, bilirkişi raporunda sadece Antalya ili M.paşa ilçesi baz alınarak araştırma yapılması hatalı olduğundan, içinde emlakçılık yapan kişilerin bulunduğu bilirkişilerden rapor alınarak, borçlunun taşınmazın bulunduğu Antalya il merkezi ve merkeze yakın diğer belde ve ilçelerde dikkate alınarak davacının buralardaki mütevazi bir semtte haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği- Davalı SGK harçtan muaf olduğu halde, davacı tarafından yapılan harç giderlerinin yargılama giderlerine dahil edilmek suretiyle davalı Kurumdan alınmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kural olarak borçlunun aldığı emekli maaşı üzerine haciz konulamayacağı- Sadece şikayet tarihinden sonra yapılan kesintiler yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, davacının zımni rıza gösterdiği dönemi de kapsayacak şekilde itirazın tümden iptalinin doğru olmadığı- Haczedilmezlik şikayetinin tarihi olan 03/07/2009 tarihinden itibaren, kesintiye son verildiği, 2012 tarihine kadar yapılan ödemeler ile bu ödemelere ait reddiyat tarihleri esas alınarak hesaplanacak işlemiş faizler yönünden itirazın iptaline ve takibin devamına karar vermek gerektiği-
Haczedilmezlik şikayetinin, yedi günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin 103 tebliğiyle veya haczi öğrenme tarihinden başlayacağı, 7 günlük süreden sonra meskeniyet şikayetinde bulunulması durumunda mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, taleple bağlılık ilkesi gereğince borçlunun haczinin kaldırılmasını talep ettiği taşınmaz haricinde taleple ilgisi olmayan taşınmaz haczinin kısmen kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Aynı amaca hizmet eden birden fazla eşya var ise birisinin haczedilebileceği- Lüzumlu olmayan ev eşyaları için ise haczedilmezlik kuralının uygulanmaması gerektiği; mütevazi bir hayat standardının sürdürülebilmesi ve içinde bulunulan sosyal statünün asgari koşullarının muhafazasını temine yarayan, borçlunun yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşyanın lüzumlu eşya olarak kabul edileceği- Ev adresinde bir kısım eşyaların haczi talebinin icra müdürlüğünce reddi kararı üzerine yapılan şikayette, uyuşmazlığa ilişkin deliller toplanmadan icra tutanağı esas alınarak dosya üzerinden karar verilmesi yerine, mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak sureti ile haczi talep edilen her bir eşyanın haczinin mümkün olup olmadığı değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağına dair kısmının iptal edilmiş olması nedeniyle aynı maddede yer alan "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının haczi mümkün olduğu-
İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı-
Haczedilmezlik şikayetinin, haczin öğrenildiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içinde yapılabileceği-
İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı olarak yapılan haczin kaldırılması isteminin, aynı Kanun'un 16.maddesi kapsamında şikayet olduğu, anılan şikayetin, bu maddenin 1.fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu-